KJB: Zindanlardan yükselen sese sahip çıkın

KJB: Zindanlardan yükselen sese sahip çıkın

Cezaevlerinde birinci ayını dolduran süresiz dönüşümsüz açlık grevine dikkat çeken KJB,“zindanlardan yükselen sese sahip çıkın” çaðrısında bulundu.

Türkiye ve Kürdistan Cezaevlerinde PKK ve PAJK’lı tutsaklar tarafından başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevi 1. ayını doldurdu. Açlık greviyle ilgili yazılı bir açıklama yapan KJB Koordinasyonu, zindanlardaki direnişi selamladı.

AKP Hükümeti’nin saldırılarını, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ı merkeze alarak sürdürdüðünü kaydeden KJB Koordinasyonu tasfiye politikasında yeni uygulamaların gündeme getirildiðinin altını çizdi.

ÝYÝ POLÝS KÖTÜ POLÝS OYUNU

Açıklamada, “AKP bir yandan savaş politikalarını tırmandırırken bir yandan da kötü polis ve iyi polis tarzında uygulamalarını gündeme koymaktadır. Bunun son örneklerinden biri de Amed’e yeni atanan emniyet müdürünün açıklamaları olmaktadır. Emniyet Müdürünün ‘Teröriste aðlamayan insan deðildir’ sözleri her şeyden önce en meşru özgürlük direnişini ve direnişçilerini terörize etmenin ısrarıdır. Terörize et, öldür ve aðla politikası! Bu politika özgür Kürde öldürülmek dışında hiçbir yaklaşımın olmadıðının bir kez daha ve çok açıkça itirafıdır. Yani klasik ‘En iyi Kürt ölü Kürttür’ anlamından başka hiçbir şeyi ifade etmeyen soykırımcı politikadır. AKP bu tarzlarla beklenti ve oyalama politikasının tutacaðı ümidini taşısa da esasta bu politikalarında ne denli dibe vurduðunu ve iflas ettiðinin göstermektedir” denildi.

KJB Koordinasyonu, Kürt Halk Önderi Öcalan’ın bir yıl üç aydır aðırlaştırılmış tecrit altında “tarihi bir direniş” sergilediðini ve Kürt halkının temel gündeminin Öcalan’ın özgürlük-saðlık ve güvenlik koşullarının oluşturulması olduðunu belirtti. Bu taleple bir aydır cezaevlerinde başlatılan süresiz dönüşümsüz açlık grevine de dikkat çeken KJB Koordinasyonu devamla şu çaðrıda bulundu:

‘KENDÝNE ÝNSANIM DÝYEN HERKES KULAK VERMELݒ

“Bir ayı aşkındır bedenlerini ölüme yatıran yoldaşlarımıza karşı tek kişilik hücrelere atma, işkence, hakaret ve koşulları daha da aðırlaştıran uygulamalar geliştirilmektedir. Bu uygulamalarla direnişleri kırılmaya ve teslim alınmaya çalışılmaktadır. Tüm bu saldırılara raðmen zindanlarda direniş her geçen gün güçlenerek, büyüyerek yükselmektedir. Dört duvar arasında, tüm imkansızlıklara karşı çıplak bedenini ölüme yatırarak bu imha konseptine karşı duran ve Önderliðimizin özgürlük, saðlık ve güvenliðine kilitlenmiş bu direnişin güçlü sahiplenilmesi gerekmektedir. Mevcut durumda yoldaşlarımızın saðlık koşulları kritik aşamaya gelmiştir. Ve bundan sonrası artık hayati riskin olması anlamına gelmektedir. Zindanlardan yükselen bu onurlu direniş çıðlıðına kendine insanım diyen herkes kulak vermeli ve bu direnişi sahiplenmelidir.

Bu temelde başta kadınlar olmak üzere, gençlik ve tüm halkımızı zindan direnişi ve talepleri etrafında kenetlenmeye ve mücadeleyi yükseltmeye çaðırıyoruz. Tüm duyarlı, aydın, demokrat, insan hakları örgütlerini ve emekçi kamuoyunu da bu direnişe duyarsız kalmamaya ve zindan direnişini sahiplenmeye çaðırıyoruz.”