Kıbrıs Münhasır Ekonomik Bölgesinde Türkiye’nin politik amaçlı sismik faaliyetleri kaygı verici ve hukuksuz bulduğunu belirterek, Daimi Misyonu aracılığı ile Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye’ye nota verdi, kınandı. Nota, BM Genel Sekreterine, Kasım ayında verildi ve BM resmi belgesi olarak dağıtıldı.

Deniz Hukuku Sözleşmesi’nin gözlemcisi statüsünde olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’ne gönderildi. Notada, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin Doğu Akdeniz’de Kıbrıs Cumhuriyeti’ne karşı yasa dışı faaliyetlerinin devam etmekle kalmayıp son olarak arttığının da altı çiziyor.

TÜRKİYE PERVASIZCA İHLAL EDİYOR

Kıbrıs Cumhuriyeti Daimi Misyonu, Türkiye Hükümetinin Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Münhasır Ekonomik Bölgesinde ve kıta sahanlığındaki son faaliyetlerinden, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi ve ilgili alışılagelmiş uluslararası hukukta yer alan egemenlik haklarını ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’de ve kıta sahanlığında yetki sınırlarını pervasızca ihlal ettiğinden söz ediyor.

Türkiye’nin 3 Ekim 2014 tarihinde bölge için Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’ni ve kıta sahanlığını da içine alan ve NAVTEX olarak bilinen, 20 Ekim-30 Aralık 2014 tarihleri arasında sismik araştırmalar yapacağına ilişkin bir seyrüsefer talimatı yayınladığı belirtildi. Bu seyrüsefer talimatının uluslararası hukuk da karşılığının olmadığı ve Türkiye’nin, Kıbrıs Cumhuriyeti’nin sorumluluğu içerisinde bulunan bölgeyle ilgili bir denizcilik mesajı yayımlama yetkisi bulunmadığı dile getirildi.

Notada Türkiye’nin kanunsuz girişimlerine dikkat çekerek; “Ne yazık ki, 20 Ekim 2014’te Türk Petrol Şirketi’ne ait Barbaros Hayrettin Paşa sismik araştırma gemisi, Cebelitarık bandıralı “Bravo Supporter” gemisi ve Türk bandıralı Deep Supporter” isimli iki gemi eşliğinde Kıbrıs Cumhuriyeti’nin MEB’ne ve kıta sahanlığına girdi ve hala bugün devam etmekte olan yasadışı ticari sismik araştırmalarına başladı. Yukarıda adı geçen araştırma/inceleme gemisi ve iki destekçi gemi Kıbrıs’ın MEB’de ve kıta sahanlığında yer alan bir bölgede yasadışı faaliyetlerini sürdürüyor” dedi.

TÜRK SAVAŞ GEMİLERİ GERİLİM YARATIYOR

Türk savaş gemilerinin ikili bir faaliyet içerisinde olduğunun vurgulandığı notada, Türk gemisi Barbaros Hayrettin Paşa ve iki destekçi gemiyi, operasyonların yürütüldüğü bölgeyi hem de Kıbrıs Cumhuriyeti’nin yetkilendirdiği ENI şirketi ve Kore Gaz Şirketi’nin yürüttüğü sondaj çalışmalarını sürekli izlemekte olan Türk savaş gemilerinin eşlik ettiği ifade edildi.

Türk savaş gemilerinin bölgedeki faaliyetlerinin, bütün ülkelerin, Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi’ni de yansıtan uluslararası deniz hukuku haklarını, özellikle deniz ulaşım özgürlüğü hakkına alenen bir suiistimal, denizlerin barışçıl amaçlı kullanılması ilkesine ters olduğuna dikkat çekildi.

Kıbrıs Cumhuriyeti Hükümeti notasında, Türkiye Cumhuriyeti’nin uluslararası hukuka saygı göstermesi gerektiği, Kıbrıs’ın karasuları içerisinde yapılmakta olan bütün sismik araştırma faaliyetlerine son vermesi ve gelecekte de bu tür faaliyetlerden kaçınması konusunda tekrar çağrıda bulundu.