'Kentsel dönüşümde yoksul halk kaybedecek'

'Kentsel dönüşümde yoksul halk kaybedecek'

Kentsel Dönüşüm Projesi, 5 Ekim’de 33 ilde kamu binalarının yıkımıyla başlayacak. Ýnşaat Mühendisleri Odası (ÝMO) Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan, Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un meslek örgütlerinin görüşleri alınmadan hazırlandıðını belirterek, “Kentsel dönüşümün uygulanacaðı yerler, kapıları denetlenen konut alanlarına, soylulaştırılan mahallelere, özel hizmet veren rezidanslara, hizmetlerin belediye dışında özel firmalar eliyle üretildiði lüks konut alanlarına dönüşecektir. Ortaya çıkan yeni tabloda kent yoksullarının bu tür yeni mekanlarda yaşam alanı bulması mümkün deðil, bu sosyal devlet ilkesine de aykırı bir uygulamadır. Bu da şunu gösteriyor ki, kent yoksulları yeniden kenttin yeni çeperlerini oluşturacak” dedi. Kentsel dönüşümün Diyarbakır Sur içinde uygulanamayacaðını kaydeden Kapan, Diyarbakır’ın bazı bölgelerinde mühendislik hizmeti almayan yapıların kendilerini ürküttüðünü söyledi.

Kentsel Dönüşüm Projesi, 5 Ekim’de Adana, Afyonkarahisar, Aðrı, Amasya, Ankara, Aydın, Balıkesir, Bilecik, Bitlis, Bolu, Bursa, Çanakkale, Denizli, Düzce, Edirne, Elazıð, Erzurum, Antep, Hakkari, Hatay, Ýstanbul, Ýzmir, Maraş, Kırıkkale, Kırşehir, Kocaeli, Malatya, Nevşehir, Samsun, Sinop, Tekirdað, Dersim ve Van'da başlatılacak. 33 ilde öncelikle yıkılacak 150 kamu binası belirlendi. Ýnşaat Mühendisleri Odası (ÝMO) Diyarbakır Şube Başkanı Turan Kapan, Kentsel Dönüşüm Projesi’ni deðerlendirdi. Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un alelacele çıkarıldıðını kaydeden Kapan, bu konunun birinci derecede yetkilisi olan yerel yönetimler ve meslek örgütlerinin görüşleri alınmadan ya da görüşler alınmış bile olsa yasaya yansıtılmadıðını ifade etti.

Uygulamanın 33 ilde de kamu arazileri ve kamu binaları üzerinde 5 Ekim’de hayata geçirileceðini hatırlatan Kapan, “Bu da şunu gösteriyor ki, talan ve rant süreci hız kazanacaktır. Özellikle özelleştirme yasasıyla önce bazı hazine arazileri TOKݒye devredildi, bir kısım hazine arazilerinin de satışı yapıldı. Bunun dışında kamunun elinde kalan arazilerin, bu yasa ile birlikte peşkeşi hızlanacaktır. Tüm uygar dünya kentlerinde, kent toprakların kamusal örgütlerin elinde olması yönünde stratejiler geliştirilirken, ülkemizde kamu elinde var olan arazileri ve ormanların; özelleştirme, kentsel dönüşüm adı altında rant alanları oluşturma vb. yaðmaya dayalı amaçlarla elden çıkarılması kaygı vericidir. Bu açıdan kamu alanında yıkımların başlaması da bunun göstergesidir. Özelleştirme yasaları ve TOKÝ ile satışını yapamadıklarını hazine arazilerini, bu yasayla birlikte Çevre ve Şehircilik Bakanlıðı’na devredildi, yetki verildi. Bu da gösteriyor ki, hemen bu alanlar hemen boşaltılacak. Gece kondu bölgeleri ve hazine arazilerinin elden çıkarılması için yasa yeni bir kılıf olarak uyduruldu. Depremlerde ortaya çıkan sonuçları bakıldıðı zaman en riskli kamu binaları olmuştur. Türkiye’de kamu arazileri belli bir kesime ve çevreye açıkçası ticari bir sunum yapılıyor. Açıkçası bu dönüşümde kazananlar ve kaybedenler vardır. Kaybedenler kamusal alanlardır, kamudur, yoksul kent halkımızdır, kent halklarıdır, gece kondu sakinleridir. Kazananlar ise belli iktidar çevrelerinde odaklanan rant çevreleridir” diye konuştu.