'Kemiklerimizi verin'

'Kemiklerimizi verin'

Cumartesi Anneleri, bu haftaki eylemlerinde, DNA testiyle kimliði belirlenen Vecdil Avcıl'ın kemiklerinin aileye teslim edilmesini istedi.

Cumartesi Anneleri, 392. kez Galatasaray'da buluştu. Aileler bu haftaki eylemlerinde Vecdin Avcıl'ın dosyasını açıkladı.

18 YIL ÖNCE GÖZALTINA ALINDI

Avcıl, 12 Haziran 1994 tarihinde Mardin'in Derik Ýlçesi'ne baðlı Adakent Köyü'nde Derik Jandarma Komutanlıðı'na baðlı askerler ve tarafından 4 köylü ile birlikte gözaltına alındı. 25 gün içinde 4 köylü bırakılırken, 30 yaşındaki 5 çocuk babası Avcıl'ın gözaltına alındıðı inkar edildi. Ailenin yaptıðı başvurular ise sonuçsuz kaldı.

Ailenin ısrarı ve ÝHD Mardin Şubesi'nin yoðun çabasıyla 18 yıl sonra Avcıl'ın Derik Mezarlıðı'ndaki kemiklerine ulaşıldı. DNA eşleşmesi gerçekleşmesine raðmen kemikleri hala teslim edilmedi.

ÝDDÝANAME HAZIRLANDI

Mardin Cumhuriyet Başsavcılıðı'nın hazırladıðı iddianamede Avcıl için, "terörist olduðuna dair herhangi bir emare olmamasına raðmen terörist gibi gösterilerek kimsesizler mezarlıðına gömüldüðü" belirtildi.

Aynı iddianamede halen Ankara Jandarma Bölge Komutanı olan dönemin Derik Ýlçe Jandarma Komutanı Tuðgeneral Musa Çitil için de, "şüphe olsun olmasın sivil vatandaşları çeşitli şekillerde ve tamamen keyfi bir şekilde öldürdüðü, bu konuda son derece fütursuz davrandıðı, şahitlerin kalmasından çekinmediði, çok sayıda insanı bombalama dahil çeşitli şekillerde öldürdüðü, ölenleri ise adli tahkikate terörist unsurlar olarak sunduðu ve bu yönde tutanaklar tuttuðu" yazıldı.

'TUÐGENERAL ÇÝTÝL CEZALANDIRILSIN'

ÝHD Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon adına eylemde okunan açıklamada, Tuðgeneral Çitil hakkında bugüne kadar yapılan bütün suç duyurularının sonuçsuz kaldıðı belirtildi, "Ýşkence ve gözaltında tecavüz nedeniyle AÝHM'de Türkiye'nin mahkum olmasına neden olan bu subay hakkında iç hukukta açılan bütün davalar beraatle sonuçlandı" denildi.

Açıklamada, Mardin Cumhuriyet Başsavcılıðı'nın hazırladıðı iddianame doðrultusunda Çitil ile tüm sorumluların yargılanması istendi.

'8 AYDIR ADLÝ TIP RAPORUNU BEKLÝYORUZ'

Eylemde konuşan Dargeçit kayıplarının yakını Mukaddes Coşgun, kendilerinin de 8 aydır Adli Tıp Kurumu'ndan gelecek yanıtı beklediklerini belirtti, "17 yıl aradan sonra kayıplarımızın kemiklerini, kendi ellerimizle çıkarttık. Şimdi de 8 aydır test sonuçlarını bekliyoruz. 17 yıl çektirdiðiniz acı bize yetmiyor mu? Artık kemiklerimizi bize verin. Hediye Anne, her gün bana, test sonuçlarını soruyor. Artık ona bir cevap vermemiz gerekiyor" diye konuştu.

Güçlükonak kayıplarından Ahmet Kaya'nın eşi Emine Kaya, Başbakan Erdoðan'ın kendilerine verdiði sözü tutmadıðını belirtti, "Artık sözünüzü tutun" diye seslendi.

'ARTIK YETMEZ MÝ?'

Cemil Kırbayır'ın ablası Fatma Kırbayır da, işkencede öldüðü devlet tarafından kabul edilen kardeşinin dosyasının, mezar yeri söylenmeden kapatılmak istendiðini söyledi. "Kardeş ölümü, ateşten gömlek giymektir" diye isyan eden Kırbayır, "Artık yetmez mi çektiðimiz bu acı. Yane beni öldürün ya da kardeşimin mezar yerini söyleyin" dedi.

Kayıp Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız da, artık acıları deðil güzellikleri paylaşmak istediklerini söyledi. HPG gerillaları ile kucaklaştıkları için BDP'li milletvekillerinin hedef tahtasına oturtulduklarını hatırlatan Yıldız, "Başbakan kiminle kucaklaşıyor. Ýşkencecilerle, tecavüzcüler kucaklaşmıyor mu?" diye sordu.

Eylem, konuşmaların ardından 393. haftada buluşma sözü ile sona erdi.