"KCK" Mardin davasında savunma yapan BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, siyaset yaptıkları için tutuklandıklarını belirterek, "Bize rehin olarak yaklaşılıyor. Buradaki adaleti ve hukuku nereye yerleştirelim?" tepkisinde bulundu. Avukatların tahliye talebi mahkeme heyeti tarafından reddedildi.

BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ında aralarında bulunduğu 8'i tutuklu 22 kişinin yargılandığı "KCK" Mardin davasının 20'nci duruşması Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

8 tutsağın hazır bulunduğu duruşmaya müdafi avukatları katılırken, BDP'li vekiller Nursel Aydoğan ile Ayla Akat Ata'nın yanı sıra çok sayıda tutuklu yakını da duruşmayı izledi. Heyet değişikliği nedeniyle eski zabıtların okunduğu duruşmada ilk sözü alan iddia makamı tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Ardından tutuklu sanıklar tercüman eşliğinde Kürtçe savunma yaptı. Tutuklu sanıkların tahliye bulunduğu duruşmada savunma yapan BDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, yaklaşık 4 yıldır tutuklu bulunduklarını hatırlatarak, "Biz buraya geldiğimiz zaman savcının direk talimatı 'tutukluluk halinin devamına' demektedir. Bu da değişen bir şeyin olmadığı demektir. Bunun için devletten mi talimat gelecek. Siz diyorsunuz ya 'bağımsız heyetleriz, irademiz bize aittir' diye. O zaman neden bizim dosyamıza göre bize yaklaşılmıyor. Bize rehine olarak yaklaşılıyor. Burada adaleti ve hukuku nereye yerleştirelim" dedi. 

Siyaset yaptıkları için tutuklu bulunduklarını aktaran Yıldırım, "Biz sadece siyaset yaptık ve bundan sonrada yapmaya devam edeceğiz. Bizim yaptığımız siyaset tüm Türkiye halklarının çıkarı içindir. Sadece bir kesim için değildir. Biz baskıcı çıkarcılar için değil, halkların çıkarı için çalıştık. Tüm hukuksal ve adaletli kararlar halklar ve halkların barışı için olacaktır" diye konuştu. 

Yıldırımın ardından savunma yapan avukatlar, tutuklu sanıkların tahliyesine karar verilmesini talep etti. Savunmaların ardından duruşmaya kısa bir ara veren mahkeme heyeti, tüm sanıkların tutukluluk halinin devamına kararını vererek, duruşmayı 24 Aralık gününe erteledi.