‘KCK’ İstanbul Ana Davası yarına ertelendi
‘KCK’ İstanbul Ana Davası yarına ertelendi
‘KCK’ İstanbul Ana Davası yarına ertelendi
91’İ tutuklu, 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı ‘KCK’ İstanbul Davası’nda savunma yapan BDP Güngören İlçe eski eşbaşkanı Talip Mikailoğlulları'na üye hakim Alparslan Uz, telefonda kullandığı "önderlik" kavramıyla "Abdullah Öcalan'ı mı kastediyorsun" diye sordu. Mikailoğlulları, soruya "3.5 milyon insan, 'Sayın Öcalan irademdir' dedi. Devlet bugün müzakereler yürütüyor. Önderlik demek neden suç teşkil etsin anlamadım" şeklinde yanıt verdi.
91'i tutuklu 205 Kürt siyasetçi ve insan hakları aktivistinin yargılandığı "KCK" İstanbul ana davasının 8'inci duruşması beşinci günde Kürt siyasetçilerin savunmaları ile devam etti.
İstanbul 15'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmanın öğleden sonra görülen oturumunda savunmasını tamamlayan BDP Esenler eski İlçe Eşbaşkanı Şehmuz Aydın'ın delil ikamesine geçildi. Delil ikamesi sırasında üye hakim Alpaslan Uz'un iddianamede yer alan BDP İstanbul İl Örgütü binasında gerçekleştirilen toplantılara ilişkin Aydın'a yönelttiği "il binasına gittiniz, toplantılardan bir şekilde haberdar olmanız gerekmez mi?" sorusuna avukatlar, "Müvekkilimiz yönlendirilmeye çalışılıyor" şeklinde tepki gösterdi. Kendisi ile alakalı olmayan birçok şeyin dosyasına konulduğunu ve dayanaksız olan bu suçlamaların dosyasından çıkartılmasını talep eden Aydın, kendisinin ve arkadaşlarının tahliyesini talep etti.
Ardından söz alan Avukat Ruşen Mahmutoğlu, üye hakim Uz'un sorusunu, hukuksuz bularak, "BDP il binası 7 katlıdır. İl binasında birçok toplantı da gerçekleştirilebilir. Binaya giden herkesin bu toplantılardan haberdar olması gerekmez ve haberdar olmayabilir. Bu yüzden bundan sonra sorulacak sorularda bu durumun göz önünde bulundurularak sorulmasını talep ediyorum" dedi.
Aydın'ın delil ikamesinin ardından BDP üyesi Ubeyt Tutum'un savunmasına geçildi. Tutum, kendisinden önce yapılan ortak savunmalara katıldığını belirtti. 2 yılı aşkındır yargılanmasına rağmen ilk kez kendini ifade etme imkanı bulduğuna dikkat çeken Tutum, "Açıkçası hiçbir suçum olmadığımdan kaynaklı nasıl savunma yapacağımı bile bilmiyorum. Ben DEP'ten BDP'ye kadar bu parti kültüründe çalışmalar yürüttüm. Bu partilerin tüm çalışmaları legal ve meşru çalışmalardı. Hiçbir zaman illegal faaliyetlere girmedim. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu. "KCK üyesi" olduğunun iddia edildiğini ifade eden Tutum, "BDP'nin tüm faaliyetleri toplanıp iddianameye konulmuş. KCK'ye üyeliğim iddiası da iki toplantıdan dolayı kurulmuş. Bunları kabul etmiyorum" dedi. Oğlu Kendal Tutum'un da kendisi gibi evinde yapılan aramalarda bulunan hardiskin içeriğinde yer alan bilgilerden dolayı yargılandığına dikkat çeken Tutum, hukuksuzluğu kabul etmediğini açıkladı.
Delil ikamesinin ardından söz alan Avukat Veysi Eski, Tutum'un seçim döneminde BDP Seçim Komisyonu çalışmalarına katıldığını bu çalışmalarının da iddianameye suç delili olarak konulduğuna dikkat çekerek, "Bu faaliyetlerin iddianameye suç olarak konması korkunç" nitelendirmesinde bulundu. Eski, yine Tutum'un evinde yapılan aramalarda Newroz kutlamalarına ait CD'lerin alınarak içeriğinin suç sayıldığına vurgu yaparak, "2013 Newroz'u tüm televizyonlarda canlı olarak verildi. Abdullah Öcalan'ın mesajı canlı verildi. O zaman bütün televizyon yöneticileri suç işliyor. O zaman onlarında tutuklanması gerekiyor" açıklamasını yaptı.
Daha sonra BDP Güngören İlçe eski Eşbaşkanı Talip Mikailoğulları'nın savunmasına geçildi. Mikailoğulları, suçlamaların dayanaksız ve delilsiz olduğuna dikkat çekerek, suçlamaları kabul etmediğini belirtti. Mikailoğulları, gözaltındayken savcının kendilerine, "Sizin silahlı olmanız gerekmez kaleminizin olması yeterlidir" dediğini aktardı.
Mikailoğulları, yapılan operasyonla kendisine üç defa darbe yapıldığına dikkat çekerek, "Birincisinde evim gece yarısı basılıp dağıtıldı. İkincisinde, tutuklanarak maddi ve manevi olarak mağdur edildim. İşyerim bu yüzden kapandı. İşyerimde çalışan işçiler ve ailem mağdur edildi. Son olarak da Suudi Arabistan'da bulunan babam, özellikle Samanyolu ve Kanal 7 tarafından suçlamalarla yayınlanan fotoğraflarımı görünce kalp krizi geçirip kısa süre sonra yaşamını yitirdi" dedi. Dördüncü kez mağdur olmak istemediğini ifade eden Mikailoğulları, tahliyesini talep etti.
Mikailoğulları'nın savunmasının ardından hakkında yapılan delil ikamesi sırasında ise üye hakim Kazım Kahya'nın, bir telefon görüşmesinde geçen "Önderlik" kavramına ilişkin, "Abdullah Öcalan'ı mı kastediyorsun" sorusuna Mikailoğulları, "3.5 milyon insan, 'Sayın Öcalan irademdir' dedi. Devlet bugün müzakereler yürütüyor. Önderlik demek neden suç teşkil etsin anlamadım" ifadelerini kullandı.
Delil ikamesinin ardından duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, duruşmayı yarına erteledi.