KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, önceki gün vefat eden aydın-yazar Çetin Altan için başsağlığı mesajı yayınladı.

KCK mesajında, Altan’ın ömrü boyunca düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü için mücadele ettiğini ve bu amacının HDP çizgisi temelinde başarıya ulaşacağı belirtildi.

KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanlığı, yaptığı yazılı açıklamada, önceki günü yaşamını yitiren ve dün İstanbul’da toprağa verilen aydın-yazar Çetin Altan’ı andı.

KCK açıklamasında, ‘’Türkiye'de sosyalizm, demokrasi ve özgürlük mücadelesine emek veren kişiliklerden olan büyük yazar-aydın Çetin Altan’ı kaybetmiş bulunuyoruz. Ailesine, dostlarına ve tüm Türkiye halklarına başsağlığı diliyoruz’’ denildi.

Altan’ın siyasi mücadelesi ve aydın kişiliğine dikkat çekilen açıklamada, ‘’1960’larda yükselişe geçen sosyalizm, demokrasi ve özgürlük mücadelesinin Önder kişiliklerinden biri olarak büyük zorluklara rağmen yılmaz bir mücadele içinde olmuştur. Bu yılmaz ve kararlı mücadelesi nedeniyle Türkiye İşçi Partisi (TİP) milletvekiliyken 1960’lı yılların sonunda Meclis içinde silahla vurularak katledilmek istenmiştir. Bu örnek bile Çetin Altan’ın nasıl bir mücadeleci kişilik olduğunu ortaya koymaktadır. Bu açıdan demokrasi ve özgürlük mücadelesinde değerli aydın yazar Çetin Altan’ı her zaman minnet ve saygıyla anmak gerekmektedir. Kuşkusuz bir aydın ve yazar olarak Türkiye halklarının düşünce dünyasına, moral dünyasına ve duygu dünyasına büyük zenginlikler katmıştır. Düşünce dünyasına yeni ufuklar kazandırmıştır. Bu açıdan Türkiye halkları ve düşünce dünyası da Çetin Altan’a çok şey borçludur’’ denildi.

ALTAN SADECE AYDIN VE YAZAR DEĞİLDİ

Çetin Altan’ın sadece aydın ve yazar olmadığını belirten KCK, ‘’tüm gerçek aydın ve yazarlar gibi ülkesinin sorunlarıyla yakından ilgilenmiş, özgür ve demokratik yaşamın kazanılması için büyük mücadele vermiştir. Demokrasi mücadelesinin neferlerinden biri olmuştur. Devrimci siyasetçi kişiliğiyle de, aydın-yazar kişiliğiyle de kesintisiz bir özgürlük ve demokrasi mücadelesi yürütmüştür. TİP içerisindeki mücadelesiyle de takdir kazanan bir özgürlük ve demokrasi mücadelecisi olduğu gibi, yazarlığında da bu çizgisinden ödün vermemiştir. Her zaman düşüncesi net olan bir aydın ve yazar olarak demokrasi tarihindeki yerini almıştır. Hiçbir zaman eyyamcı olmamıştır. 1960’lı yıllarda Akşam gazetesindeki taş köşesinde açık sözlülüğüyle kalemle yürüttüğü mücadelesiyle toplumları heyecanlandıran Çetin Altan son nefesine kadar bu karakterini sürdürmüştür. Çeşitli konularda düşünce farklılığına düşenler bile hiçbir zaman eyyamcı olmadığını kabul edeceklerdir. Bu günkü birçok aydın ve yazarın durumu dikkate alındığında Çetin Altan’ın bu karakterinin ne kadar değerli olduğu anlaşılacaktır.’’

Çetin Altan son yazılarından birinde gelecek kuşaklara demokratik ve özgür bir Türkiye bırakamadık diyerek üzüntülerini ortaya koyduğunu hatırlatan KCK mesajında şu ifadelere yer verildi;

Çetin Altan rahat uyusun; Türkiye özgürleşmeye ve demokratikleşmeye her zamankinden daha yakındır. Türkiye’ye her bakımdan özgür ve demokratik yaşamı getirecek önemli bir tarihsel birikime sahiptir. Bunda da kendisinin önemli bir emeği bulunmaktadır. Türkiye bugün şafak vakti öncesinin karanlığını yaşamaktadır. Türkiye’yi bu karanlık tünele sokan AKP iktidarı mutlaka gidecek; otoriter, gerici iktidarın son direniş kalesi de yıkılıp Türkiye özgür ve demokratik yaşama kavuşacaktır. Başta Kürt halkı ve Aleviler olmak üzere Türkiye'nin tüm etnik ve inanç toplulukları da özgür ve demokratik yaşama kavuşacaktır.

ALTAN’IN ÖZLEM DUYDUĞU TÜRKİYE HDP ÇİZGİSİ İLE GERÇEKLEŞECEK

Bugün Türkiye'de sosyalistlerin, demokratların, tüm özgürlükçü güçlerin çatısı altında birleştiği HDK ve HDP bulunmaktadır. Bugün Türkiye’de bu çizginin demokrasi ve özgürlük mücadelesinde önemli bir güç ve alternatif haline gelmesi sözkonusudur. HDP’nin bugünlere gelmesinde de Çetin Altan’ın payı bulunmaktadır. Çetin Altan’ın özlemleri, eksiği ve yetersizliğiyle bugün HDP’de somutlaşmış bulunmaktadır. HDP geleneğinde Çetin Altan’ın mücadelesinin ve düşüncesinin de bir damarı bulunmaktadır. Bu damar da kendisini bu ya da şu biçimde HDP’de bulmuştur. Çünkü HDP’nin savunduğu değerlerde Çetin Altan’ın savunduğu değerler de bulunmaktadır. Bu açıdan Çetin Altan’ın emekleri boşuna gitmemiştir. HDP çizgisi tüm bileşenleri, ittifakları ve dayandığı güç kaynaklarıyla Türkiye’de mutlaka Çetin Altan’ın özlemini duyduğu demokratik Türkiye’yi gerçekleştirecektir.

Çetin Altan ömrü boyunca düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü için mücadele vermiştir. Bugün Türkiye düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün en fazla baskı altında olduğu bir dönemden geçmektedir. Ancak 12 Eylül ile karşılaştırılabilecek bir ağır baskı döneminden geçilmektedir. Ancak AKP’nin bu çırpınışı nafiledir. Bu topraklarda düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğü için o kadar çok mücadele verilmiştir ki, bu mücadele karşısında ne AKP ne de başka bir güç durabilecektir. Çetin Altan bugün yaşamamaktadır, başka aydın ve yazarlar baskı altına alınmıştır, ancak özgürlük ve demokrasi mücadelesinin yarattığı ruhu hiç kimse baskı altına alamaz ve susturamaz. Çetin Altanların, Mihri Bellilerin, Dr. Hikmet Kıvılcımlıların, Denizlerin, Mahirlerin, İbrahim Kaypakkayaların, Orhan Yılmazkayaların, Kemal Pir ve Hayri Durmuşların, Paramaz Kızılbaşların, Rıfat Horozların, Aziz Gülerlerin, Bêrîtanların, Zîlanların, Binevşlerin ve binlerce şehit düşen erkek ve kadın özgürlük öncülerinin bulunduğu bir coğrafyada hiç kimse özgürlük ruhunu ortadan kaldıramaz.

KCK açıklamasının sonunda, bu toprakların Çetin Altan’ın özlemini duyduğu özgür düşünceli demokratik bir Türkiye’ye kavuşacaktır. Özgürlük Hareketi olarak bir daha söz veriyoruz; Çetin Altan ve tüm özgürlük, demokrasi ve sosyalizm özlemi duyanların bu özlemleri mutlaka gerçekleştirilecektir’’ denildi.