ÝHD Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın" sloganı ile düzenlenen oturma eyleminin 181'inci haftasında PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride tepki gösterildi.
Ýnsan Hakları Derneði (ÝHD) Diyarbakır Şubesi ve kayıp yakınları tarafından "Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın" sloganıyla her hafta düzenlenen oturma eylemi 181'inci haftasında devam etti. Kayıpların fotoðrafları ve pankartların yer aldıðı oturma eylemine ÝHD üye ve yöneticileri, MEYA-DER, Barış Anneleri Ýnisiyatifi, TUHAD-FED, KESKe baðlı sendikaların temsilcileri ve çok sayıda kayıp yakını katıldı. Bu haftaki oturma eylemine Diyarbakır 78'liler Dayanışma ve Araştırma Derneði katılarak kayıp yakınlarına destek verdi.
Koşuyolu Parkı Yaşam Hakkı Anıtı önünde yapılan eylemde ÝHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, bu hafta eyleme katılarak destek veren 78liler Derneði ve diðer kurumlara teşekkür ederek, sözü Diyarbakır 78'liler Dayanışma ve Araştırma Derneði Başkanı Gani Alkana bıraktı. 181 hafta boyunca baskılara, hava koşullarına ve imkânsızlıklara raðmen ÝHD'nin ve kayıp yakınlarının yılmadan düzenlediði bu eylemin önemli bir eylem olduðunu söyleyen Alkan, eylemi düzenleyenleri tebrik ettiklerini söyledi.
Her hafta gözaltında katledilen ve kaybedilen kişilerin hikayelerinin anlatıldıðını söyleyen Alkan, kayıpların faillerinin belli olmasına raðmen yargılamanın yapılmadıðını belirtti. Alkan, 17 bin insanın faili meçhul cinayete kurban gittiðini belirterek, bunun bir katliam olduðunu söyledi. AKP hükümetinin iktidara geldiði zaman "Biz karanlıkta olan her şeyi aydınlatacaðız" dediðini hatırlatan Alkan, "Karanlıkta olan her şeyi aydınlattı güya ama açıkta olan birçok şeye dokunmadı. Peki ne yaptı? Kürtelri cezaevine atarak, yeni bir politika geliştirdi. AKP zihniyetini ile Hitler zihniyeti aynı zihniyettir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir zihniyet yoktur. Kendi halkını vuran bir devlet var ortada" dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki bir yılı aşan tam tecrit durumuna sert tepki gösteren Alkan, tecridin derhal sonlandırılması gerektiðini kaydetti. Suriye'deki Kürtlerin özerklik kararını hazmedemeyen devletlerin olduðunu söyleyen Alkan, özerklik kararını desteklediklerini belirtti. Alkan, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" eylemine bundan sonra her hafta katılacaklarını açıkladı.
ZELREH KÜRSEP'ÝN KAYBEDÝLÝŞ HÝKAYESÝ ANLATILDI
Alkan'ın konuşması ardından ÝHD Diyarbakır Şubesi Kayıplar ve Faili Meçhul Cinayetler Komisyonu Üyesi Necibe Güneş Perinçek, 24 Mart 1994 tarihinde Batman Devlet Hastanesi'nde tedavi olmak için beklediði sırada ellerinde telsiz bulunan 2 sivil kişi tarafından gözaltına alındıktan sonra kendisinden bir daha haber alınamayan Zeynel Kürsep'in kaybediliş hikayesini anlattı.
Kürsep'in kaçırılmadan önce Hizbullah'ın elemanı olduðu belirtilen Resul Güngör tarafından mahallede sorulduðunu ve araştırıldıðını söyleyen Perinçek, Resul Güngör, Kürsep'i araştırdıðı sırada Güngör'ün annesi olaya tanık olur ve telaşlanmaya başlar. Bu olaydan bir süre sonra kaçırılması anne Güngör'ün aklına oðlunun sordurulduðu günü hatırlar ve gidip eşine haber verir. Bunun üzerine babası Resul Güngör'e gidip çocuðunu sorar ve şu yanıtı alır: 'Ailece Hizbullah örgütüne yardımcı olursanız oðlunuz serbest kalır.' Aile de bunun üzerine resmi kurumlara başvuru yapar, ancak bir sonuç alamaz" dedi.
Kürsep'in kaçırıldıktan sonra Bahçelievler Polis Karakolu'nun arkasındaki apartmanda Sami Karadeniz'e ait olan bir daireye götürüldüðünü dile getiren Perinçek, Kürsep'in o dairede Fahrettin Tan, Mahmut Demirer, Ýsmail Aðaya, Resul Saçan ve ismi öðrenilemeyen bir kişi ile beraber tutulduðunu belirtti. Kürsep ile Tan'ın bir süre sonra başka bir sıðınaða götürüldüðünü belirten Perinçek, Tan'ın burada fidye karşılıðında serbest bırakıldıðını kaydetti. Perinçek, Kürsep'in o günden bu yana hala kayıp olduðunu dile getirdi.
Yapılan konuşmaların ardından kaybedilen Kürsep için 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.