10 yılın ardından açılan Bayrampaşa Cezaevi Katliamı Davası'nda hala operasyona katılan JÖAK komandolarının isimleri gizleniyor. Tufan Planı'nda operasyonun her anının kayıt altına alındıðı yazmasına raðmen kamera kayıtları için ise yıllardır yok deniliyor. Davanın avukatlarından Gülizar Tuncer, katliamın üzerinden 12 yıl geçmesine raðmen gerçeklerin hala ortaya çıkartılmak istenmediðine dikkat çekiyor.
12 tutuklunun öldürüldüðü, onlarca tutuklunun yaralandıðı Bayrampaşa Cezaevi Katliamı'nın ardından ilk dava, tutuklular hakkında açıldı. Eyüp Savcılıðı'nın hazırladıðı iddianamede tutuklular, devlete isyan etmek suçlamasıyla sanık sandalyesine oturtuldu. Daha sonra ise operasyon sırasında cezaevinde bulunan infaz koruma memurları ve cezaevinde sürekli görev yapan askerler hakkında 'efrada sui muamele' suçlamasıyla dava açıldı. Ancak bu dava düşürüldü.
Yargı, askerler hakkında dava açmak için 10 yıl bekledi. Ancak 10 yılın sonunda ise, operasyonu planlayan, yöneten komutanlar ile öldürme ve yaralamada yer alan Jandarma Özel Asayiş Komutanlıðı'na (JÖAK) baðlı komandolar hakkında deðil, 39 er hakkında dava açıldı.
ÝNSAN ÖLDÜRMEYE CEZASIZLIK TALEBÝ
Ýddianamede 39 er insan öldürmekle suçlansa da, kastı aşan fiil, meşru müdafaa ve kanun emrini yerine getirme gibi yasa maddeleriyle sanıklar için cezasızlık talep edildi.
10 yıl sonra açılan davanın ilk duruşması 23 Ekim 2010 tarihinde görüldü. O tarihten bu yana ve 10 yıllık soruşturma sürecinde operasyona katılan ve müdahale ekibinde yer alan JÖAK komandalarının isimleri bugüne kadar açıklanmadı.
'ÝSÝMLER SAVCILIÐA VERÝLMEYECEK' KARARI
Operasyonun komutasında yer alan Binbaşı Zeki Bingöl, 25 Mayıs 2012 tarihinde Bakırköy 13. Aðır Ceza Mahkemesi'ne sunduðu dilekçede, operasyona katılan birliklerin kesinlikle kimliklerinin savcılıða verilmemesi konusunda karar alındıðını belirtmişti. Tüm operasyonları yöneten dönemin Jandarma Genel Komutanlıðı Asayiş Daire Başkanı olan tümgeneral Osman Özbek'in çaðrısıyla Ýstanbul'daki operasyonu yöneten komutanların Ankara'ya çaðrıldıðını anlatan Zeki Bingöl, mahkemeye sunduðu yazılı beyanında şunları kaydetti: "Toplantının konusu müdahaleye katılan birliklerin listelerinin savcılıða verilmeyeceðiydi. Sadece savcılara cezaevlerinin kendi birlikleri olan Ümraniye'de Ümraniye Cezaevi Jandarma Koruma Bölüðü ile Bayrampaşa Jandarma Koruma Tabur Komutanlıðı'ndan müdahaleye katılanların isim listeleri bildirilecek şeklinde sözlü emir vermiştir. Bu emri bizzat Osman Özbek vermiştir."
KAMERA KAYITLARI VAR AMA YOK!
12 yıldır beklenen bir başka belge ise operasyon anına ilişkin kamera kayıtları ve fotoðraflar. 11 yıl sonra ortaya çıkan TUFAN Planı'nda hukuki sorumluluk doðurmayacak şekilde operasyonun kayıt altına alınacaðı belirtiliyor. Ancak, bu belgeye raðmen görüntü ve fotoðraflar mahkemeye bugüne kadar sunulmadı, Yok denildi.
MAÐDURLAR SUÇLANDI
Dava sürecine ilişkin ANF'nin sorularını yanıtlayan Avukat Gülizar Tuncer, Bakırköy Savcılıðı'nın iddianameyi hazırlarken olayın esas sorumlusu katliamın maðdurlarıymış gibi hareket ettiðini belirtti. Tuncer, şöyle konuştu: Tutukluların isyan ettiði, barikatlar kurduðu, ateş ettiði, alev makineleri kullandıkları, cezaevine yıllardır girilemediði, ölüm orucundaki tutuklular nedeniyle müdahalenin zorunlu olduðu iddiaları tekrarlandı. Operasyonda kullanılan silah ve techizatın niteliði, sayısı, operasyonu gerçekleştirenlerin sorumluluðu tartışılmaksızın dava açılmış oldu. Otopsi tutanakları, bilirkişi raporları ve tanık anlatımları ise gözardı edildi. Adli Tıp Kurumu tarafından görevlendirilen bilirkişi uzmanlarının hazırladıkları raporda, kesinlikle içeriden dışarıya atış tespit edilmemişti.
TUFAN PLANI 11. YILDA DOSYAYA GELDÝ
Operasyonda kullanılan kimyasal silahların tartışma konusu dahi olmadıðını belirten Avukat Tuncer, 10 yıl boyunca yok sayılan operasyona planı Tufan Planı'nın 11. yılda dosyaya gönderildiðine dikkat çekti. Avukat Gülizar Tuncer, yargılanmasını istedikleri askeri komutanların sanık olarak deðil tanık olarak mahkemeye çaðrıldıklarını hatırlattı.
Katliamın üzerinden 12 yıl geçmesine raðmen gerçeklerin hala ortaya çıkartılmak istenmediðini belirten Tuncer, Bakırköy 13. Aðır Ceza Mahkemesi'ndeki yargılama sonunda çok fazla bir şey beklemediklerini kaydetti.
Tuncer şöyle konuştu: Daha önceki dosyalar gibi zaman aşımından düşme, beraat gibi sonuçlar dışında, sevk maddeleri itibariyle cezasızlık hali uygulanıyor. Sanıklarına ceza sorumluluðundan kurtulacaðı iddianamede açık bir şekilde öngörülmüş durumda. Dolayısıyla yargılamada bir karar verilmiş olsa bile, ceza almayacakları düşüncesindeyiz. Sanık 39 er ceza almış olsa bile, operasyonun asıl sorumluları yargılanmadıðı sürece Bayrampaşa ya da diðer cezaevi katliamlarına ilişkin davalar sonuçsuz kalmış ve devlet, bu işin hesabını vermemiş olacak.