Karayılan: Öcalan ile görüşmek için formül bulunmalı

Karayılan: Öcalan ile görüşmek için formül bulunmalı

Kandil'e Türkiye'den giden gazetecilerle görüşen KCK Yürütme Konseyi Başkanı Murat Karayılan, "Biz şartsız çekildik" derken, barışın kalıcı olması için atılması gereken adımları sıraladı.

25 Nisan'da Kandil'de yapılan tarihi basın açıklamasının ardından Karayılan, Milliyet'ten Aslı Aydıntaşbaş, Vatan'dan Ruşen Çakır, Radikal'den Ezgi Başaran, T24'den Aydın Engin, Birgün'den Ertuğrul Mavioğlu, İMC TV'den Ayşegül Doğan ve CNN TÜRK'ten Şirin Payzın'ın sorularını  yanıtladı.

Karayılan, Kandil'deki basın toplantısında gerillanın 8 Mayıs'tan itibaren geri çekileceğini belirterek, bu sürecin sağlıklı ilerlemesi için bir dizi madde sıralamıştı.

ATILMASI GEREKEN ADIMLAR

CNN Türk'ten Şirin Payzın'ın haberine göre, gazetecilerin sorularını yanıtlayan karayılan, "Bizim çekilmek için bir şartımız olmadı. Biz 'şartsız' çekildik aslında. Ancak çekilmenin tamamlanmasıyla birlikte başlayacak demokratikleşme ve sonrasında özgürleşme olarak açıkladığımız maddeler bir şart değil, bunlar barışın kalıcı olması için atılması gereklidir dediğimiz adımlar" diye konuştu.

Karayılan bu adımları şöyle sıraladı: "Siyasi partiler yasası değişebilir, seçim barajı, terörle mücadele yasası, Koruculuk sistemi muhakkak kaldırılmalı. Bizim kimseyle bir hesaplaşmamız da olmayacak bu anlamda. Ama kaldırılmalı. Korucular devlete de sorun oluyor. KCK tutukluları özgürleştirilmeli."

OSLO'YA GİDEBİLDİYSEK İMRALI'YA DA GİDEBİLMELİYİZ

Anayasa konusunda ise  "Anayasa daha uzun bir süreç" diyen Karayılan, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile doğrudan görüşme gibi bir "dertlerinin olduğunu" kaydetti. Karayılan şöyle dedi: "Bu görüşmeler gizli ya da açık olabilir. Daha önce Oslo'ya gidebildiysek İmralı'ya gidebilmek ya da görüşebilmek için de bir formül bulunur. Bu Kandil'den bir heyet olur. Kadın hareketinden birileri gidebilir. Bu bizim süreci her kademeye daha iyi anlatmamız için de iyi olur. Yoksa Hükümetle biz görüşelim diye derdimiz hiç olmadı. Lider Öcalan'ın hükümetle görüşmeleri yapması gerekir bunu destekliyoruz.  Onun açıklamalarının ve söylemlerinin arkasındayız "

TÜRKİYE'YE KARŞI OLAN ÇOK ÜLKE VAR

Karayılan bölgede Türkiye'ye karşı olan çok ülke olduğuna dikkat çekerek, şunları söyledi: "Biz buna açık olsak, bölgede Türkiye'ye karşı olan çok ülke var. Biz buna açık davransak, destek sağlayabilirdik. Ama yapmadık. O kapılar bize açıktı. Bölgesel güçlerin hepsi Türkiye'ye karşı. Ama Türkiye'de bu durumu fark etti. AKP düşünerek ve zekice hareket ediyor. Benim yazdığım mektuba olumlu cevap geldi ve bu politika bir devlet kararı olarak gelişti. AKP'nin seçim benzeri hesapları da olabilir ama bu süreç bir devlet kararının sonucudur."

AVRUPA'NIN TUTUMU KUŞKULU

Karayılan Batı'nın bu sürece yaklaşımını değerlendirirken şöyle dedi: "Kürt sorununun bir kart olarak kullanmak isteyenler oldu. Kurt kapanı gibi bir şey. Bu politikanın kaynağı, Avrupa. Bu sorunun çözümü, köklü bir çözüm demektir. Bu sorun çözülürse, Kürt kartı diye bir şey kalmaz. Bunu istemezler. Ayrıca Bölge güçleri var rahatsız olan. Kimisi taraf değiştiriyor. Amerika pragmatist yaklaşıyor. Ama Avrupa kolay kolay değişmiyor. Amerikalılar bu son süreçte temasta bulunmadı. Ama bazı legal organlarla destek belirttiler. Fakat dışındalar. Pratikte bir şey görmüyoruz."

Bazı kesimlerin süreci desteklemediğini ifade eden Karayılan, "İran mı?" diye sorulduğunda şu yanıtı verdi: "Avrupa'nın tutumundan kuşku duyduk. Sakine Cansız cinayeti yüzünden mesela. Sakine çok  barış yanlısı idi. Öldürülmeseydi Kandil'e gelecekti bu süreç için, barış için çok istekliydi. Cinayetten sonra  Avrupa ülkelerinin tutumu düşündürücü. Bu barış olur, Kürt sorunu çözülür, Türkiye tam demokratikleşirse  "Kürt kartı" diye bir şey de kalmaz, kalmamalı." 

ULUS-DEVLETE KARŞIYIZ

Payzın'ın "Eğer KDP bağımsızlık isterse yani Irak'ın kuzeyi, Kürtler bağımsızlık ilan ederlerse ne yaparsınız?" şeklindeki sorusu karşısında ise Karayılan şöyle konuştu: "Engel olmayız ama desteklemeyiz de. Biz 'Kürt Ulus-devletine' karşıyız. Biz Kürtlerin parçası oldukları devletlerde eşit halk olarak kalmasını istiyoruz. Yani demokratik federalizmden yanayız. Türkiye'de, İran'da Suriye'de  Kürtler inkar edilemez, eşit halk olarak o bütünlükte kalmalılar. Kürt Ulus-devleti bizim ideolojimize aykırı."

ANKARA'DA BARIŞ KONFERANSI

Ankara'da bir barış konferansının toplumu biraraya getirmek için iyi olacağını dile getirirken, bu konferansta kimlerin olacağına ilişkin şunları söyledi: "HDK ve ÖDP olabilir. Sendikalar, Kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri toplumun geniş temsili olabilir. Biz Demokratik bir Türkiye'yi sadece Kürt sorunun çözümü için istemiyoruz. Ezilen bütün kesimler için mesela Aleviler mesela diğer etkin ve dini kimlikler, en fazla ezilen kadınlar, emekçiler, bütün halkların demokratik bir Türkiye altında olması için de mücadele veriyoruz. Bu barış tam demokratik çoğulcu bir Türkiye için."