'Kara Perşembe' eyleminde hasta tutsaklara dikkat çekildi

'Kara Perşembe' eyleminde hasta tutsaklara dikkat çekildi

Kara Perşembe eylemlerinde, "KCK" operasyonları adı altında gözaltına alınıp tutuklanan bütün Kürt siyasetçilerin serbest bırakılması istenildi. Ayrıca Tekirdağ Cezaevi'ndeki açlık grevine dikkat çekildi. 

Urfa'nın Viranşehir ilçesinde Kara Perşembe eylemi Kışla Mahallesi'ndeki belediye hizmet binası önünde yapıldı. Açıklamaya BDP İlçe Eş Başkanları Halis Aktaş ve Servet Kılıç, BDP ilçe yöneticileri, belediye meclis üyeleri, Genel-İş Urfa Şube Başkanı Sadık Demir, belediye personelleri ve çok sayıda kişi katıldı. Burada açıklama yapan Genel-İş Viranşehir Temsilcisi Hikmet Burun, 2009'da başlatılan "KCK" operasyonlarını protesto etmek amacıyla her hafta Kara Perşembe eylemleri gerçekleştirdiklerini söyledi. Burun, 6 Mayıs'ta görülecek "KCK" ana davasında tüm tutuklularının serbest bırakılmasını istediklerini ifade ederek, "Diyalog ile çözüm dilinin kullanılması ile herkes gördü ki ölümler durdu. Aylardır bir ölüm haberi gelmedi. Bu da bizlerin çözüm için diyalogda ısrar etmekte ne kadar haklı olduğumuzu gösterdi. Barış ve diyalog ile ölümler durdu. Dileriz ki bu çözüm süreci başarıya ulaşır ve artık bundan sonra hiç ölüm haberleri gelmez" diye konuştu. Açıklamanın ardından bir saatlik iş bırakma eylemi gerçekleştirildi. 

Derik’teki Kara Perşembe eylemine, Derik Belediye Başkan Vekili Doğan Özbahçeci, BDP Derik İlçe yöneticileri, belediye meclis üyeleri ile Belediye-İş ve Tüm Bel-Sen sendikalarına üye çalışanlar katıldı. Tutuklu Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel'in posterleri ile "İrademiz onurumuzdur, onurumuz yaşam gerekçemizdir" pankartının açıldığı eylemde, Kürtçe açıklama yapan Derik Belediye Meclis Üyesi Şeyhdavut Baydu, Tekirdağ Cezaevi'nde 30 günden fazla bir süredir devam eden açlık grevine dikkat çekerek, "Tekirdağ Cezaevi'nde 21 siyasi tutsak 25 Mart'tan bu yana açlık grevinde bulunuyor. 21 tutsakla başlayan grev, eğer talepler karşılanmazsa daha da boyutlanacağı açıktır" dedi. 30 günü geride bırakan grev nedeniyle tutsaklarda sağlık sorunlarının baş gösterdiğini belirten Baydu, şöyle devam etti: "Baş dönmesi, göz kararması, halsizlik ve mide bulantısı bu sorunların başında gelmektedir. Ayrıca bu süreçte tutsakların alması gereken B1 vitamini kendilerine verilmiyor. Yine arama adı altında tutsaklar saldırıya uğruyor. Tutsaklarda bu süre içerisinde 4 ile 7 arasında kilo kaybı yaşandığı tespit edildi." 

Cezaevlerinde 12 Eylül'den kalma uygulamaların yaşatılmasını bu süreçte samimiyetsizlik ve provokasyon olarak değerlendiklerini aktaran Baydu, "Buradan AKP iktidarı ve Adalet Bakanı'na sesleniyoruz; bu uygulamalarınızla süreci başkası değil, siz provoke ediyorsunuz. Süreci sadece MHP, CHP ve milliyetçiler değil, sizin içinizdeki ırkçılar da provoke ediyor. Bu anlamda sürecin zarar görmemesi ve ilerlemesi için başta Tekirdağ Cezaevi olmak üzere, engelleyici tutum içerisinde olanlarla ilgili biran evvel gerekli önlemleri alınız. Tekirdağ Cezaevi'nde tek bir tutsağın ölmesi, barış ve demokratik çözüm umutlarının ölmesi anlamına gelecektir" şeklinde konuştu. Açıklamadan sonra 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı.

Suruç’taki Kara Perşembe eylemi de  belediye önünde yapıldı. Eyleme, Suruç Belediye Başkan Vekili Hülya Demir, belediye meclis üyeleri, BDP Suruç ilçe yönetimi, Genel-İş Sendikası ve Tüm Bel-Sen üyeleri katıldı. Burada açıklama yapan KESK Genel Meclis Üyesi Şeyhmus Çakırtaş, tarihi bir süreçten geçtiklerini belirterek, "Biliyoruz ve görüyoruz ki Türkiye'de yeni bir dönem başlamış. Ölmenin, öldürmenin olmadığı günler tüm halklarımızın özlemidir. Bu özlemi inşa etmek Türkiye'deki tüm siyasal hareketlerin sorumluluğu altındadır. Barış sürecini hızlandırmak halkların yararına dönüştürmek tüm örgütlü yapıların görevleridir. Bu temelde yazılacak olan yeni anayasa 100 yıldır yaşanan sorun ve sıkıntılara bir daha meydan vermemek üzere, herkesi kucaklamalıdır. Yeni anayasada Kürtlerin demokratik ve doğal hakları teslim edilmeli çatışma zemini ortadan kaldırılmalıdır" dedi. 

Kayapınar’daki Kara Perşembe eyleminde Tekirdağ Cezaevinde süren açlık grevi ve cezaevlerindeki hasta tutukluların durumuna dikkat çekildi. Ayrıca 1 Mayıs'ta Diyarbakır'da düzenlenecek olan mitinge çağrı yapıldı.

Yapılan eylemde bir konuşma yapan Diyarbakır Tabipler Odası Başkanı Kemal Karadaş, "Sayın Öcalan’ın çağrısıyla başlayan barış sürecinin sonuçlanması için herkesin üzerine düşeni yapması gerek" dedi.

Toplumun büyük bir kısmının destek verdiği barış sürecinin ülkeye barış gelmesi adına son şans olabileceğini kaydeden Karadaş, "Ancak bu olumlu gelişmelere rağmen cezaevlerinde binlerce kişi haksız bir şekilde tutuluyor. Cezaevlerinde hasta tutuklular ve açlık grevleri kaygı verici hale geldi" şeklinde konuştu. Eylemde 1 Mayıs günü Diyarbakır'da İstasyon Meydanı'nda yapılacak mitinge katılım çağrısı yapılırken, protesto eylemi 5 dakikalık oturma eylemiyle sona erdi.

Van'ın Erciş ilçesi Çelebibağı Beldesindeki Kara Perşembe eylemine ise çok sayıda kişi katıldı. Tutuklu Çelebibağı Belediye Başkanı Veysel Keser'in "İrademe Dokunma" pankart ve fotoğrafı açıldı. Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUHAD-DER) Erciş İlçe Temsilcisi Fevzi Can yaptığı açıklamada, Çelebibağı Belediye Başkanı Veysel Keser'in yaklaşık 6 aydır sadece halkına yaptığı hizmetlerden dolayı haksız yere asılsız gerekçelerle tutuklu bulunduğunu belirterek, "PKK barış sürecine olan samimiyetini elindeki esirleri bırakarak ortaya koydu. Buna rağmen devlet bugüne kadar hiçbir adım atmamıştır. Veysel Keser'in belediye başkanı olduğu dönemde AKP döneminden kalma 6 milyon TL ödediği hepimiz tarafından bilinmektedir. Keser'in bu beldeye yaptığı hizmetler göz önündedir. Keser'in tutuklanması Kürtlerin kendilerini ve kentlerini yönetmekte olan tahammülsüzlükten başka bir şey değildir" dedi. 

Bugüne kadar barışın sağlanması için devletin ya da AKP hükümetinin attığı hiçbir adımı göremediklerini belirten Can, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması ve siyasete dahil olması talebinde bulundu. Devletin bu konuda biran önce adım atması gerektiğine vurgu yapan Can, "Kürtlerin önderini serbest bırakmayacaksan, siyaset yaptığı için gözaltına alıp tutukladığın belediye başkanlarını ve Kürt siyasetçilerini serbest bırakmayacaksan, Kürtlerin legal ortamda siyaset yapacakları ortamı yaratmayacaksan, her gün yine Kürdistan dağlarını bombalayacaksan bu süreç nasıl yürüyecek ve bu halkı nasıl inandıracaksın?" diye sordu. 

Yapılan açıklamanın ardından belediye önünde 5 dakikalık oturma eylemi yapıldı. Eylemin sonunda yarın Zilan Parkı'nda saat 11.00'de Tekirdağ ve Şakran cezaevlerinde Kürt siyasetçilerin üzerinde ağırlaştırılan cezaevi koşullarını protesto etmek için yapılacak basın açıklamasına katılım çağrısında bulunuldu.