Kadın aktivistler: KCK halkların barış talebini duydu
KCK'nin 10 Ekim'de ilan ettiği eylemsizlik kararına Saray'ın yanıtı, Ankara'daki barış mitingini kana bulamak oldu. Ankara katliamının yanı sıra Dargeçit ve Sur'da sıkıyönetim ilanları ve saldırılar devam etti, şehitlikler bombalandı.
RUKEN ADALI
İSTANBUL
Perşembe, 15 Ekim 2015, 09:11
KCK'nin 10 Ekim'de ilan ettiği eylemsizlik kararına Saray'ın yanıtı, Ankara'daki barış mitingini kana bulamak oldu. Ankara katliamının yanı sıra Dargeçit ve Sur'da sıkıyönetim ilanları ve saldırılar devam etti, şehitlikler bombalandı.
KCK'nin ilan ettiği ateşkes ne anlama geliyor? Bundan sonra ne yapılmalı?
ANF bu soruları kadın aktivistlere sordu, HDP üyesi Ermeni aktivist Kayuş Çalıkman Gavrilof, "Barışa Bir Tülbent de Sen Bağla" kampanyasının çağrıcılarından Filor Uluk, Feminist aktivist Nil Mutluer ve Sosyalist Kadın Meclisleri Sözcüsü Fadime Çelebi yanıtladı.
ÇALIKMAN: DEVLET OPERASYONLARI DURDURMALI
HDP üyesi Ermeni aktivist Kayuş Çalıkman Gavrilof, KCK'nin eylemsizlik kararına rağmen devletin askeri operasyonları sürdürdüğüne dikkat çekti, "Devlet adım atıyor ancak hep negatif yönde atıyor. Eylemsizlik kararı için 'operasyon, saldırı yapılmaması' şartı var. Bu durumda eylemsizliğin devam etmesi için operasyonların durması gerekiyor. Ancak devlet savaşın devam etmesini istediği için operasyonları sürdürüyor" dedi.
10 Ekim'de Ankara'da yaşanan katliamı hatırlatan Çalıkman Gavrilof, "10 Ekim'de Ermenistan'daydım. O nedenle mitinge gidemedim ancak yurtdışında olmasaydım büyük bir ihtimalle ben de Ankara'da olacaktım. Bu yaşananlardan sonra kimin ne yapması gerektiği konusunda hakikaten şaşkınım. Çünkü karşımızda kana susamış bir devlet var" diye konuştu.
Çalıkman Gavrilof, eylemsizlik kararının açıklandığı gün katliamın yapılmasının, failin adresini gösterdiğini belirtti ve ekledi: " Bazen benimle, bizimle dalga geçildiğini düşünüyorum. Ailesinin bile 'Çocuğum DAİŞ'e katıldı. Kurtarın' dediği kişiler için bile polis hiçbir girişimde bulunmuyor. 'Makul şüphe yok' deniliyor. Çok açık ki korunuyorlar. Sırf gerilla cenazesine katıldığı ya da tweet attığı için insanlar tutuklanıyor. Bombacılar söz konusu olduğunda ise 'makul şüphe yok' denilerek korunuyorlar" dedi.
İnadına barış demeye devam edeceklerinin altını çizen Kayuş Çalıkman Gavrilof, "Başka şansımız yok" diye konuştu.
Çalıkman Gavrilof, ateşkes çağrılarının muhatabının PKK değil devlet olması gerektiğini söyledi ve ekledi: "Neden her iki tarafa çağrı olsun ki? Çünkü bir taraf hep cevap veren taraf, başlatan taraf değil. Ateşkes çağrısını sadece devlete yönlendirmek durumundayız" dedi.
ULUK: EYLEMSİZLİK KARARINI ÇOK YERİNDE BULUYORUM
"Barışa Bir Tülbent de Sen Bağla" kampanyasının çağrıcılarından Filor Uluk, KCK'nin "eylemsizlik" kararıyla toplumdan gelen barış çağrısını dikkate aldığını gösterdiğini söyledi, "Bu kararı çok yerinde ve çok olumlu buluyorum" dedi.
Uluk şöyle konuştu: "Baskının, saldırının, katliamın, her türlü saldırının üzerlerine çevrilmesine rağmen bu kararı çok yerinde bulunuyorum. Tahriklere kapılmayarak bu kararın arkasında duracaklarını umut ediyorum."
Eylemsiz kararına karşılık olarak iktidardan gelen "Devam edeceğiz" açıklamalarını eleştiren Uluk, "Ben sıradan bir vatandaş olarak neye devam edeceğinizi bilmek isterim.
Aynı topraklarda, ortak vatanda eşit haklarda, eşit koşullarda özgür yaşamak isteyen insanların neyine müdahale ediyorsunuz?" diye sordu.
Devletin Ankara katliamındaki sorumluluğunu üzerinden atmak için yalan ve çarpıtmalara yöneldiğini anlatan Uluk, "Bu yalan ve çarpıtmalar, saldırganlığın ve katliamların devam edeceğinin de göstergesi" dedi.
MUTLU: ANLATMAYA DEVAM ETMEK ZORUNDAYIZ
Feminist aktivist Nil Mutluer, KCK'nin eylemsizlik kararının önemli olduğunu söyledi ve ekledi: "KCK'nin savunma dışındaki bazı eylemleri de oldu. Açıkçası bunların yapılmaması gerektiğini de düşündüm. Çünkü bu eylemleri, Kürt olmayan tarafa anlatmak zor oldu. Ancak geç de olsa çok önemli olduğunu düşünüyorum."
Diyarbakır, Suruç ve Ankara katliamlarını hatırlatan Mutluer, "Bu artık bir kimlik meselesi değil, zihniyet değişimi meselesi" dedi.
Mutluer şöyle konuştu: "Kürt olmayan ancak Kürt hareketine ya da HDP'ye destek veren çeşitli akademik çevrelerden arkadaşlarımızın fişlenmeye başladığını görüyoruz. Kürt olmayan ama destek verene de ufak ufak bir kampanya geliştiriliyor. Bunun da temel nedeni ortada sadece bir kimlik meselesinin olmaması. Bir zihniyet değişimine dönme meselesi var. Bu zihniyet değişimi ihtimali tehlike olarak görülüyor. Barış mitinginde sadece HDP'liler ölmedi. Maalesef bu kadar acı bir şey anlamlı bir şeyi de bize gösterdi. Ve maalesef ki cenazeler bize bir çoğulluk olduğunu da gösterdi. Aleviler öldü ama dindarı da öldü, her sınıftan insanlar öldü. Demek ki zihniyeti değişimi yaşayan ve barış talep eden bir kesimin varlığı söz konusu. HDP'nin zihniyet değişimini daha söylemleştirdiği ancak buna eklemlenebilecek bir kesimi de görebiliyoruz."
ÇELEBİ: KCK HALKLARIN BARIŞ TALEBİNİ GÖRDÜ
Sosyalist Kadın Meclisleri Sözcüsü Fadime Çelebi, KCK'nin ateşkes ilanıyla halkların barış talebine yanıt verdiğini söyledi. Ankara katliamının da devletin KCK'nin eylemsizliğine yanıt olduğunun altını çizen Çelebi, "AKP '1 Kasım'a kadar savaş konsepti ekseninde her türlü katliamı yaparım, benim iradem belirleyicidir' mesajını hem KCK hem de barış isteyen yüz binlere verdi" dedi.
Toplumdaki barış talebinin her geçen gün güçlendiğini belirten Çelebi, şöyle konuştu: "Sürdürülen savaşın, Saray'ın ve AKP'nin savaşı olduğu fikri tüm toplumsal kesimlerde çok güçlü. Ankara katliamı, devlete karşı güçlü toplumsal öfkeye dönüştü. Türkiye ve Kürdistan'ın onlarca kentinde kitlesel eylemlere tanık olduk. Toplumsal dinamiklerin barış talebi ile sokakta oluşundan korkan devlet, saldırı konseptiyle saldırarak katliamlar yaparak halkı sokaktan uzaklaştırmaya çalışıyor."
Çelebi, Saray'ın katliamlarına karşı birleşik mücadele hattından yürünmesi ve öz savunma mekanizmalarının kurulmasının önemli olduğunu belirtti.
KCK'nin eylemsiz kararı karşısında devletin askeri operasyonlar başta olmak üzere savaş konseptine son vermesi gerektiğini vurgulayan Çelebi, "TSK da derhal ateşkes yapmalı. Ardından yeniden müzakere sürecine dönülmeli. Dolmabahçe görüşmeleri temel alınmalı. Tabi ki yaşanılan tüm bu katliamların failleri de cezasız kalmamalı" dedi.