İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesi, Gezi eylemleri sırasında yaşananları özetleyen, haber veren destek tweetleri attıkları gerekçesiyle Haziran ayında gözaltına alınan 29 kişi hakkında dava açtı. Böylece, hükümeti çok korkutan Gezi olaylarının sorumlusu tespit edilmiş oldu: sosyal medya.

Bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın müşteki olarak yer aldığı davada, Gezi olayları sırasında attıkları “İzmir Gündoğdu Meydanında polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale ediyor. Tüm İzmirlileri Gündoğdu Meydanına çağırıyoruz” gibi tweetler halkı isyana teşvik delili sayıldı. Haziran ayında gözaltına alınan 29 kişi hakkında açılan davanın ilk duruşması İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesi’nde 24 Şubat 2014 tarihinde görülecek.

HALKIN ANAYASAL HAKKINI SAVUNMASI İSYANA TEŞVİK SAYILDI

Hükümeti çok korkutan Gezi olayları sırasında İzmir’de anayasal toplantı ve gösteri yürüyüşleri hakkını kullanan göstericiler tarafından atıldığı ileri sürülen ve mahkeme tarafından halkı isyana teşvik etmekle suçlanan mesajlardan bazıları şöyleydi: “İzmir’de polis Kordon’a girdi”; “Sahilden ayrılmayın; aralarda ve ikinci kordon tarafında sıkıntı olur; bir arada olun”; “TOMA ve polis geri çekiliyor, inanılmaz karıştı ortalık”; ”İzmir Gündoğdu Meydanında polis biber gazı ve tazyikli su ile müdahale ediyor. Tüm İzmirlilere Gündoğdu Meydanına çağırıyoruz.”

POLİS HALKIN ÜZERİNE SOSYAL MEDYA YÜZÜNDEN SALDIRMIŞ

Soruşturma evrakında göstericilere yöneltilen suçlamalar şöyle ifade edildi: “Sosyal medyada (internet siteleri, facebook, twitter,) eylemlerle ilgili tamamen yanlı, yönlendirici, halkı galeyana getirici provokatif paylaşımlarla olayların büyümesine sebep olunduğu ve halkın kışkırtıldığı sosyal medyada yapılan provokatif paylaşımların özellikle yalan ve yanlış bilgilerle halk ile kolluk kuvvetlerini karşı karşıya getirme amacı güdüldüğü, sosyal paylaşım siteleri vasıtasıyla eylemlere katılan şahısların yönlendirildiği özellikle polisle çatışan provokatör eylemcilere bu paylaşımlarla nerelere gitmeleri gerektiği polislerin nerelerde tertibat aldığı polislerin nerelere müdahalede bulundukları polise saldıran göstericilerin nerelere saklanabileceği, hususlarının bildirildiği. Bu bağlamda polisin göstericilere karşı gerçek mermi kullandığı, polis tarafından bazı eylemcilerin vurularak öldürüldüğü, panzerlerin eylemcileri ezdiği, polisin kimyasal silah kullandığı gibi provokatif paylaşımlarla yalan haber ve bilgiler yayılarak halkın galeyana getirildiği ve suça tahrik edildiğinin tespit edildiği…”

Türkiye çapında toplam 6 kişinin polis terörü sonucunda öldürüldüğü, 14 yaşındaki Berkin Elvan’ın komadan hala çıkamadığı, onlarca kişinin gözünü kaybettiği, yüzlerce kişinin yaralandığı Gezi protestolarında, cinayet zanlısı polislerin duruşmalarında hakimler uyurken, bütün bu yaşananlardan sosyal medyada paylaşılan tweetleri sorumlu tutan İzmir 1. Sulh Ceza Mahkemesinin bu kararı ilgi çekiciydi.