Avrupa Parlamentosu’nda (AP) 4 Haziran günü, “Ortadoğu krizi, İran ve Kürtler” başlığıyla düzenlenen konferansın sonuç bildirgesi açıklandı. İran ve Doğu Kürdistan’ın ilk kez bu denli kapsamlı ele alındığı konferans, Avrupa Parlamentosu (AP) Kürt dostluk Grubu tarafından düzenlenmişti.

Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Doğu Kürdistan Komitesi’nin de desteklediği konferansın sonuç bildirgesinde, İran rejiminin otokratik yapısına ve politikalarının düşünce özgürlüğünü yasakladığına dikkat çekildi. Bildirgede şöyle denildi: “Baskı, işkence, infazlar ve asimilasyon, İran rejiminin dini ve etnik gruplara yönelik sistematik politikasının parçasıdır. Rejim, demokratik gelişim ve faaliyetlerin her türlüsüne karşı duruyor. Konferansımız, bu politikaların temel insan haklarına karşı olduğunu ve anti-demokratik olduğunu tespit eder.”

“İran rejimi, infazları bir intikam aracı olarak kullanırken, iktidara muhalif herkesi sessiz kılmak için teröre başvuruyor” denilen konferansın sonuç bildirgesinde, politik tutukluların durumuna dikkat çekildi. Tutuklulara yönelik baskı politikasını sonlandırılması ve tüm politik tutukluların serbest bırakılması istendi.

Rejimin baskıcı politikalarına karşı dini ve diğer grupların temsilcileri ile değişik diğer partilerin temsilcilerinin birlik oluşturmasına ve Kürt, Azeri, Arap, Beluci ve Türkmenler başta olmak üzere azınlıkların temel haklarının kabulünün gereğine vurgu yapıldı. Bildirgede ayrıca, Sünniler, Yaresaniler, Zerdüştiler, Mandaniler ve Bahailer gibi dini azınlıkların haklarının anayasal güvenceye alınması istendi.

İran’da kadın haklarına ilişkin yeni bir tartışma sürecinin açılmasının önemine değinilen bildirgede, kadınlara yönelik şiddet ve baskılara son verilmesi gerektiği vurgulandı. Kadın sorununun ise İran’ın en önemli sorunlarından olduğu kaydedildi.

KÜRT PARTİLERİNE BİRLİK ÇAĞRISI

Doğu Kürdistan’daki partilerin ulusal birlik ekseninde ortak çalışma yürütmelerinin istendiği bildirgede, Kürtlerin birlik olarak ‘İran’daki diğer etnik ve dini gruplarla diyalogda önemli rol oynayabileceğinin altı çizildi.

KÜRT GENÇLERİNE YÖNELİK UYUŞTURUCU DAĞITIMINA SON VERİLSİN

Rojhilatlı ve İranlı akademisyen ve yazarlara da çağrı yapılan sonuç bildirgesinde, akademisyenlerin Kürtlerin ve İran halklarının politik, kültürel ve sivil yaşamına büyük etkilerinin olabileceği belirtildi. Ayrıca Rojhilat’ta demokratik ve modern bir toplum için özgür ve bağımsız bir medyanın oluşturulmasının gereğine işaret edildi.

Konferansın sonuç bildirgesinde İran rejiminin Rojhilat’ta gençlere yönelik uyuşturucuyu yayma politikasına acilen son verilmesi ve tüm siyasi partilerin açıkça bu politikalara karşı duruş sergilemesi istendi.

Batılı ülkeler ile İran arasındaki nükleer müzakerelerinin olumlu olduğunun kaydedildiği bildirgede, Avrupa Birliği (AB), Birleşmiş Milletler ve diğer uluslararası kuruluşların İran rejiminin etnik, dini gruplara karşı ve insan haklarını ihlal eden siyasetinin de tartışılması gerektiği önemle belirtildi. AB’nin İran’ın demokratikleşmesi ve reformlara katkı sunması ve demokratikleşme için muhalif siyasi parti ve örgütlere destek verilmesi de bildirgede yer aldı.

Konferans bildirgesinde Yaresan inancının anayasal olarak tanınması talep edildi.

ÇOCUK HAKLARI İÇİN TÜM POLİTİK TARAFLARA ÇAĞRI

Sonuç bildirgesinde son olarak çocuk haklarının demokratik bir yaşam ve geleceğin temel parçası olduğu belirtilirken, özellikle kız çocuklarının haklarının tümüyle yok noktasına getirildiği dile getirildi. Bildirgede, çocukların kültür, dil ve din gibi alanlardaki özgürlüğünün sağlanması için tüm politik tarafların ortak çaba sarf etmesi talebi de seslendirildi.