‘İran idamlara son vermeli, siyasi tutsakları serbest bırakmalı’

ICAE (The International Committee Against Execution- İdamlara karşı Uluslararası Komite” İsveç'in başkenti Stockholm'de parlamento binası önünde İran'da idam cezalarının durdurulması talebiyle bir gösteri gerçekleştirdi.

 

Görüşlerine başvurduğumuz sivil toplum ve insan hakları örgütlerinin temsilcileri, İran rejimine idamları derhal durdurması ve politik tutsakları serbest bırakması çağrısında bulundu.

“İran'da İdamlara son, tutsaklara özgürlük” sloganlarının atıldığı gösteride bir konuşma yapan Kadınların Hukuku Derneği'nin Yönetim Kurulu Maria Rashidi, İran'da etnik ve dini azınlıkların sistematik olarak ayrımcılığa uğradığını, hak talep eden işçilerin ve okul bitiminde kutlama yapan öğrencilerin meydanlarda kırbaçlandıklarını söyledi.

BATILILAR 37 YILDIR 'ELEŞTİREL DİYALOG'DAN SÖZ EDİYORLAR

“Çin'i sollayarak dünyaya idam etme rekoru kıran İran'a karşı ABD, Avrupa Birliği ve İsveç Hükümeti ne yapıyor? “ sorusuna yanıt verilmesini istediklerini söyleyen Rashidi konuşmasını şöyle sürdürdü: “Tüm bunlar olurken, bu ülkeler, İran'ın nükleer çalışmalarında kısıtlamalara gitmesi karşılığında amborgoyu kaldırdılar. İran'ın doğal kaynaklarını yağmalamak için Tahran'a giderek ard arda ticari anlaşmalar imzalıyorlar. Tepki olunca da İran'la eleştirel diyalog kuruyoruz diyorlar. Molla rejiminin iş başına gelmesinin üzerinden 37 yıl geçti ve bunlar hala eleştirel diyalogdan söz ediyorlar. Binlerce insanı idam eden, en temel insan haklarını çiğneyen İran'la kurduğunuz eleştirel diyalogun ne faydası oldu? Ölümler, idamlar, tutuklamalar, işkenceler ve baskılar daha da arttı.”

Rashidi, Batılı ülkelere eleştirel diyalogu bir yana bırakarak idam cezalarının kaldırılması, etnik azınlıklar ve kadınlar üzerindeki baskıların son bulması için somut adımlar atmaları çağrısı yaptı.

KIRBAÇLAMA GİBİ AŞAĞILAYICI CEZALARA HIZ VERİLDİ

Merkezi Stockholm'de bulunan İran PEN Kulübü'nün Başkanı Bahram Rahmani, İran'ın büyük bir ekonomik kriz içinde olduğunu, 8-10 milyon kişinin işsiz olduğunu, Molla rejiminin krizi atlatmak için Batılı ülkelerle nükleer çalışmaların sınırlanmasını kabul eden anlaşma yapmak zorunda kaldığını söylüyor.

Anlaşmanın imzalanması ve batılı devletlerin İran'la ilişkileri geliştirmelerinden sonra ülkede insan hakları alanında iyileşmeler olması beklenirken tersi gelişmelerin yaşandığına, idam ve tutuklamalarda artış görüldüğü gibi kırbaçlama cezası gibi aşağılayıcı cezalara da hız verildiğine dikkat çekiyor.

Örnek olarak da, Azerbaycan bölgesinde ücretlerini alamadıkları için grev yapan 17 maden işçisinin 30-100 arası kırbaç, mezuniyetlerini kutlamak için eğlenen 35 öğrencinin 99 kırbaç cezasına çarptırlmalarını gösteriyor.

RUHANİ DÖNEMİNDE İDAMLAR ÜÇ KAT ARTTI

Reform ve yumuşama vaad eden Hasan Ruhani'nin Cumhurbaşkanı olmasından sonra idam cezasına çarptırılanların üç kat arttığını, tutuklanan ve işkence görenlerin sayılarında da belirgin bir artş görüldüğünü söyleyen Rahmani, İran PEN olarak idam cezasının derhal kaldırılması ve tüm siyasi tutsakların serbest bırakılmasını talep ettiklerini dile getiriyor.

İRAN'DAKİ ÖLÜM CEZALARI BİR CEZA DEĞİL, SUÇ VE UTANÇTIR

Uluslararası Af Örgütü İsveç Seksiyonu Basın Sekreteri Ami Hedenborg, İran'da çok ağır insan hakları ihlallerinin yaşandığını; ifade, düşünce, örgütlenme ve toplantı yapma özgürlüğünün ayaklar altına alındığını, gazeteci, aydın ve insan hakları savunucularının cezaevlerinde tutulduğunu söylüyor.

İşkence ve kötü muamelenin yaygın olduğunu, geçtiğimiz yıl dördü 18 yaşında 977 kişinin idam edildiğini söyleyen Hedeborg, “İran'daki ölüm cezaları bir ceza değil, suç ve utançtır” diyor.

Uluslararası Af Örgütünün bir çok kez idamların durdurulmasını ve düşüncelerinden dolayı cezaevindeki tutsakların serbest bırakılmasını talep ettiğini hatırlatıyor.

BATILILAR İÇİN HAK İHLALLERİNİN ÖNEMİ YOK

Sol Parti Milletvekili Amineh Kakabaveh, İran'daki cezaevlerinin eşitlik, özgürlük ve can güvenliği talep eden , ücretlerinin artırılması için grev yapan ve sendikalarda örgütlenmek isteyenler insanlarla dolu olduğunu söyledikten sonra İran'da yaşanan gelişmeleri şu cümlelerle özetliyor:

“İran'daki ekonomik kriz siyasi krize dönüştü. 37 yıl iktidarda bulunan Molla rejimi yıprandı ve krizde. Bunun için de nükleer programından tavizler vererek ABD ve Avrupa Birliği ile uzlaşmak zorunda kaldı. İran'la anlaşma yapan Batılılar için İran'daki ihlallerin, her yıl bine yakın insanın idam edilmesinin önemi yok. Onlar 70 milyonluk bir pazardan pay alma yarışındalar.”

İRAN KÜRESEL DEĞİŞİMİN DIŞINDA KALAMAZ

Kürdistan Zerdüştler Topluluğu Ruhani lideri Andaz Hawazy, İran rejiminin insanları öldürerek ve tutuklayarak ülkedeki sorunları çözemeyeceğini, direniş ve gösterilerinin önüne geçemeyeceğini ve bundan dolayı da reformlar yapmak ve bazı yasaklamaları kaldırmak zorunda kalacağını düşünüyor.

İran'daki Zerdüştlerin ağır baskı altında olduklarına dikkat çeken Hawazy, “İran rejimi başka inançlardan ve etnik kökenden insanlara baskı yaptıkça ve insan haklarını ihlal etmeyi sürdürdükçe toplum buna sessiz kalmayacak ve tepki gösterecektir. Topluma ve kişilere şiddet uygulamak İran'ın sorunlarını çözmez. İran'ı yönetenler dünyada küresel bir değişimin olduğunu, İran toplumun bu değişimin bir parçası olduğunu ve değişimin dışında kalamayacağını görmelidir” diyor.