MAKALE

Irak’ta seçim sonrası da siyasi kriz devam edecektir

Irak genel parlamentosu için seçimler yapıldı. Seçimler kritik bir dönemde yapılıyor. Irak istikrara mı kavuşacak, yoksa siyasal kargaşa ve kriz devam mı edecek? Bize göre hangi parti ve ittifak kazanırsa kazansın Irak’ta siyasi istikrar sağlanamayacak.

Irak genel parlamentosu için seçimler yapıldı. Bu seçimler kritik bir dönemde yapılıyor. Irak istikrara mı kavuşacak, yoksa siyasal kargaşa ve kriz devam mı edecek? Bize göre hangi parti ve ittifak kazanırsa kazansın Irak’ta siyasi istikrar sağlanamayacak. Hatta seçimden sonra siyasal kriz, çekişme ve çatışmaların daha fazla artması da büyük ihtimal! 

Irak tüm farklı inanç, mezhep ve etnik kimlikleri ancak demokrasi içinde bir arada ve siyasi istikrar içinde tutabilir. Irak ne Sünni mezhep hâkimiyetiyle istikrar sağlayabilir ne de Şii mezhebinin hâkimiyetiyle. Şiilerin Irak'ta çoğunluk olması onların hâkimiyetinde bir Irak olması anlamına gelmiyor. Demokrasilerde hiçbir mezhep ve etnik toplum üstün olamaz. Her topluluğun siyasi ve toplumsal yaşamda kendi iradesinin var olduğu bir sistemde istikrar sağlanır. Bu da yerel demokrasi ve toplulukların kendisiyle ilgili kararları kendileri tarafından alınmasıyla gerçekleşir. 

İşte bu demokratik çözümü en iyi ifade eden Kürt Halk Önderi’nin ortaya koyduğu demokratik ulustur. Ulus devlet hem etnik olarak tekçidir hem de inanç olarak. Bir konuda tekçi olundu mu her konuda tekçi olunur. Çünkü tekçilik bir bakıştır. Tekçi olan ulus devlet anlayışı Ortadoğu'nun çıkmazı olduğu gibi Irak’ında çıkmazıdır. Bu açıdan en başta ulus devlet anlayışının bırakılması gerekir. Irak'ın, İran'ın, Türkiye'nin ulus devlet anlayışını yanlış ve doğru bulmayorsak bunu Kürtler için de doğru bulamayız. Kürtler en fazla zarar gördüğü ulus devlet anlayışını savunurlarsa en büyük tuzağa düşerler. 

Aslında Irak'ta yanlış siyasi anlayışı değiştirecek en temel güç Kürtlerdir. Kürtler eğer ulus devlet anlayışı ve milliyetçilikle hareket etmezlerse Irak'ın değişiminde büyük rol oynarlar. Böyle bir yaklaşımla hareket ederlerse demokratik zihniyetleri ve birleştiricilikleriyle Irak'ın hâkim değil ama en etkin topluluğu haline gelirler. Aslında son 10 yılda böyle yaklaşsalardı hem Kürtler bulundukları tüm alanlarda kendilerini yöneten güç haline gelirlerdi hem de Irak genelinde örnek alınan toplum olurlardı. Ancak milliyetçi yaklaşımlarla bu fırsatı kaçırdılar. Böylece çok büyük kazanacaklarken ellerindeki imkânları da kaybettiler. Demokratik zihniyet ve politikayı esas alsalardı Kerkük’teki trajik durum da yaşanmazdı. Şengal ve Êzîdxan da kendi kendini yöneten özerk bir bölge haline gelirdi.

Irak seçim sonuçları ne olacak konusundan önce zihniyetler nasıl sorusuna cevap vermek önemlidir. Hangi siyasi parti Irak'ın demokratikleşmesini esas alıyorsa geleceği olan parti ve siyasi hareket odur. Demokratik Irak özgür Kürdistan, Demokratik Irak özgür Kerkük, Demokratik Irak özgür Êzîdxan, Demokratik Irak, tüm etnik ve inanç toplulukların ve mezheplerin bulunduğu alanda yerel demokrasiye ve demokratik özerkliğe kavuşmuş bölgeler Irak'ta istikrarı sağlar.

Irak'ta mezhepçi anlayışlara karşı çıkmak ancak tüm mezheplerin de Irak'ın demokratik yönetiminde hem genel olarak hem de yerelde etkin olmalarını savunmak gerekir. Sünni bölgelerin yönetimi Sünni toplumun da olur. Bu alanların da özerkliği olur. Irak genelinde yerel demokrasi gelişirse sorunlar büyük oranda çözüme kavuşur. Yerel demokrasi ve özerklik bölünme değil birleşme yaratır. Bağdat’ta da Brüksel modeli uygulanabilir. Bağdat Irak'ın birliğinin sembolü olur. Böylece mezhepçi, milliyetçi bir siyasi anlayışa değil demokratik ulus anlayışına dayalı bir demokratik sistem yaratılmış olur. 

Partilerden ya da ittifaklardan birinin kazanması Irak'ın sorunlarını çözmez. Irak için hangi siyasi anlayışa sahip? Mezhepçi ya da milliyetçi mi? Demokratik ulus anlayışını esas alan bir demokratik zihniyete mi sahip buna bakmak lazım. Demokrasiyi esas almayan her siyasi zihniyet çekişme, çatışma ve istikrarsızlığın kaynağıdır. Bu açıdan en başta da mezhepçilik ve milliyetçiliğin terk edilmesi gerekir. Mezhepler de, etnik topluluklar da ancak böyle gerçek anlamda özgürlüğüne kavuşur.

Aslında Irak'ta siyasi zihniyetin değişmesi konusunda Kürtler belirleyici rol oynayabilir. Ancak bunun için Başûrê Kurdistan'daki siyasi partilerin zihniyetlerinde köklü değişim yaşaması gerekir. Ancak ne var ki KDP ve YNK bu değişimin önünde engel konumundalar. Değiştiğini söyleyen Goran ve Newayê Nû ise Irak'ta değişmeyi sağlayacak bir zihniyet ve politikaya sahip değiller. Onlar da KDP ve YNK’nin liberal versiyonları olarak Kürdistan'da nasıl etkili oluruz peşindedirler. Hâlbuki Irak'ın demokratikleşmesini hedefleyen bir zihniyete sahip olsalar doğal olarak Başûrê Kurdistan için demokratik bir siyasi projeye de sahip olmuş olurlar. 

Irak'ta Kürtler belli bir statü kazanmışlardır. Bunu Kürtlerin tüm haklarını kazanacak düzeye çıkarmak için yapılması gereken milliyetçi, devletçi anlayışa sarılmak değildir. Kürtler de, tüm topluluklar da haklarını Irak'ın demokratikleşmesiyle kazanırlar. Demokratikleşmede hiç kimse, hiçbir toplumsal kesim kaybetmez. Demokratik Irak herkesin kazanması anlamına gelir. Özcesi demokratikleşme ‘kazan kazan’ politikasıdır. Böylece Irak'ta Şiiler de, Sünniler de, Kürtler de, Êzîdîler de, Türkmenler de, Kakailer de, Süryaniler de kazanır. 

Bu seçimle buna ulaşamayacağız. Bu seçimde her halde Irak'ta nasıl kazanılmayacağı öğrenilecektir. 

Kaynak: Yeni Özgür Politika