‘İnkar soykırımı sürekli kılar’

İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, Ermeni Soykırımı 101. yıldönümünde Kabataş'tan vapura binip Ermeni aydınların katledilmek üzere gönderildiği Haydarpaşa Garı'nda anma gerçekleştirdi.

İHD İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyon, Ermeni Soykırımı 101. yıldönümünde Kabataş'tan vapura binip Ermeni aydınların katledilmek üzere gönderildiği Haydarpaşa Garı'nda anma gerçekleştirdi. Fransız Senatör ve Fransa’daki Ermenilerle Dostluk Grubu Başkanı Philippe Kaltanbach, İngiliz Parlamenter Julie Ward Mep, Avrupa Irkçılığa Karşı Taban Hareketi Başkanı Benjamin Abtan ve Opera Sanatçısı Leman Stehn’ın katıldığı anmada, Türk devletine, “Soykırımla yüzleş” çağrısı yapıldı.

Ermeni Soykırımı’nın 101. yıldönümünde bir araya gelen insan hakları savunucuları ve demokrasi güçleri, Ermeni aydınların katledilmek üzere gönderildiği Haydarpaşa Garı’nda anma töreni gerçekleştirdi. Çok sayıda yabancı parlamenter ve sivil toplum örgütlerinin katıldığı anmada, zorunlu askerlik yaptığı sırada öldürülen Sevag Şahin Balıkçı'nın ailesi de hazır bulundu. Tıpkı 101 yıl öncesi Ermeni aydınların bindirildiği gibi bir vapurla Kabataş’tan Haydarpaşa Garı’na gelen insan hakları savunucularını, burada bekleyen kalabalık bir grup tarafından alkışla karşılandı. Haydarpaşa Garı’nda yapılan tadilat nedeniyle garın giriş noktasında küçük bir alanda yapılan anmada, Türkçe, Ermenice ve İngilizce, “Ermeni Soykırımını tanı, af dile, tazminat et” pankartları açıldı, katledilen Ermeni aydınların fotoğraflarının taşındığı. Anma, Opera Sanatçısı Leman Stehn’ın Ermeni halk ozanı Katolikos Gomidas'ın Ter Voghormea ve Garun’a bestelerini seslendirmesiyle başladı.

‘ERMENİ TOPLUMSAL VARLIĞI YOK EDİLDİ’

Yapılan sessiz oturum sonrası İHD adına Ermenice, İngilizce ve Türkçe açıklama okundu. Açıklamanın Türkçesi insan hakları savunucusu Avukat Eren Keskin tarafından okundu. “İnkâr, soykırımı sürekli kılar” diyerek sözlerine başlayan Keskin, insanlığa karşı işlenmiş bir suç olan Ermeni Soykırımı inkar edildiği, failler cezalandırılmadığı içim, bu suçun işlenmeye devam edildiğini vurguladı. 101 yıl önce bugün, 24 Nisan 1915’te başlayan tutuklamalarla Ermeni toplumun her kesiminden kişilerin ve özellikle aydınların Sarayburnu’ndan gemiyle buraya, Haydarpaşa’ya getirilip ölüme gönderildiklerini hatırlattı. 1915 öncesi İstanbul Patrikhanesi’nin 1913 nüfus sayımına göre yaklaşık 2 milyon olan Ermeni nüfusunun soykırım sonrası toplumsal varlığına son verildiğine dikkat çeken Keskin, “Ermeni nüfusu yaklaşık 2 milyondu ve Ermeniler, kent, mahalle ve köy olmak üzere 2 bin 925 yerleşim yerinde yaşıyordu. Bu toplumun bin 996’si okulu, 173 bin erkek ve kız öğrencisi, 2 bin 538 kilise ve manastırı vardı. Böylesi canlı bir Ermeni toplumsal varlığına son verildi. Doğrudan katliamlar, sürgün, beraberinde okul, kütüphane, kilise ve benzerlerinin oluşturduğu toplumsal altyapının tahribi, mal ve mülklerin yağması yoluyla yok edildi. Kurumları, kültürleri, tarihleri, uygarlığı yetmedi, varlığının izleri bile yok edildi” dedi.

‘SOYKIRIM KÜRTLERE AÇILAN SAVAŞLA DEVAM EDİYOR’

1915 soykırımı, aynı zamanda Süryani halkının kitlesel kırım ve sürgünü Küçük Asya ve Pontos Rumlarının soyunun kırılmasını da beraberinde getirdiğini belirten Keskin şöyle konuştu: “Cezalandırılmayan insanlığa karşı suç, Türkiye’de darbelerle, Kürt isyanlarının kanlı bastırılmasıyla, Dersim katliamıyla, 90’larda köyleri ateşe vermeler ve boşaltmalarla, milyonlarca kişinin kendi yurdunda mülteci haline gelmesiyle işlenmeye devam etti. İşte bugün, Ağustos 2015’ten bu yana devletin ordusuyla, tankla, topla Kürtlere karşı yürüttüğü savaş ve bu savaşa Türk toplumundan kitlesel, güçlü bir karşı çıkışın olmaması da bu yerleşik devlet aklının sonucudur.”

Devletin Kürtlere karşı yürüttüğü ırkçı savaşla Ermenilerin de tehdit altında olduğuna dikkat çeken Keskin, “Soykırım tanınmadıkça, dünyanın dört bir yanında dağılmış Ermenilerden, Süryanilerden, Rumlardan af dilemedikçe, el konulan nakit ve taşınmaz mallar tazmin edilmedikçe, Kürtlere karşı yürütülen savaştan vazgeçmedikçe, Kürtlere kendi kaderlerini tayin etme hakkı verilmedikçe, demokrasi, hukukun üstünlüğü ve insan haklarına saygılı bir düzen tesis edilmedikçe adalet yerini bulmayacak, Türkiye gün yüzü görmeyecek” dedi.

ABTAN: SOYKIRIM İNKARI SON BULANA KADAR BURADA OLACAĞIZ

Açıklamanın ardından söz alan Avrupa Irkçılığa Karşı Taban Hareketi Başkanı Benjamin Abtan, Ermeni Soykırımın inkârı sürdükçe burada olmaya devam edeceklerini vurguladı. Bugün anmanın küçük bir alana sıkıştırılmış olmasını da eleştiren Abtan, “Geçen sene çok daha kalabalıktık belki küçük bir parkta sıkışık kaldık ama geldik ve buradayız. Gelecekte daha büyük alanlarda bu anmayı gerçekleştireceğiz” diye konuştu.

Katledilen Ermeni aydınlar için yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla sonra denize Kırmızı Karanfiller bırakıldı. 

...