İsveç Hükümeti’nin iltica politikasını protesto etmek amacıyla Temmuz ayının ortalarinda Malmö ilinde yürüyüşe geçen yaklaşık 200 kişi Stockholm’e ulaştı.

Yol boyunca ve uğradıkları illerde bildiriler dağıtan, miting ve salon toplantıları yapan göstericiler ilticacıların ve kağıtsızların içinde bulundukları duruma dikkat çekti ve İsveç’in daha insancıl bir iltica politikasını uygulamasını talep etti.

İnsan Hakları ve sivil topum örgütlerinin temsilcileri tarafından Stockholm girişinde karşılanan göstericiler Medborgarplatsen Meydanı’nda bir miting gerçekleştirdi.

17 yaşındaki Afgan ilticacı Ahmed Mohammadi, İsveç’e gelmeden önce İran, Yunanistan, Avusturya ve Sırbistan’da kağıtsız olarak yaşadığını belirttikten sonra “Bu Dünyada benim legal olarak yaşayacağım bir yer yok. Dublin Anlaşması’yla insanlık dışı koşullarda yaşamaya mahkum edildim. Benim tüm hayat hikayem bu” dedi.

17 yaşındaki Yasın adlı bir genç de Afganistan’ı terkettikten sonra Yunanistan’a gittiğini, orada hiç nir suç işlemediği halde cezaevine atıldığını, serbest bırakıldıktan sonra İtalya’ya geçtiğini söyledi. İtalya’da aç ve susuz kaldıktan sonra Almanya’ya giderek iltica ettiğini söyleyen Yasin, “Almanya’da ilticacılara kriminal muamelesi yapıyorlar. İlticacıların bir ilden başka ile gitmeleri yasak. Sürekli kontrol altında” şeklinde konuştu.

2 yıldan bu yana İsveç’te yaşadığını söyleyen Yasin, İsveçli makamların kendisini Almanya’ya iade etmek istediğini, iade edilmekten kurtulmak için kağıtsız olarak yaşamak zorunda kaldığını dile getirdi.

“Bu ülkede benim gibi 10 binden fazla kağıtsız var. Biz kağıtsızlar her zaman korkuyla yaşıyoruz. Arkadaşlarımla buluşmaya ve okula gitmeye cesaret edemiyorum. Bu ülkede demokrasi var mı? İsveç bizim ülkemize silah satıyor ve para kazanıyor. İsveç savaşlara yol açıyor. İsveç en iyi ülke diyorlar. İsveç polisi sırf görünüşlerinden dolayı göçmenlere kimlik soruyor. Bu ırkçılıktır” diyen Yasin, İsveç’in insanlık dışı iltica politikasını protesto etmeye devam edeceğini söyledi.

34 gün boyunca 730 kilometrelik yolu kateden eylemcilere aralarında İsveç Kiliseler Birliği’nin de bulunduğu 5 kurum ve kuruluş destek verdi.

Göstericiler, daha sonra Stockholm’deki İşçi Eğitim Merkezi’nde İsveç ve Avrupa Birliği’nin mülteci politikasının ele alındığı bir panele katıldı.