PAJK Koordinasyonu Üyesi Zilar Stêrk, 1 Eylül Dünya Barış Günü vesilesiyle açıklama yaptı. Eylül ayında ikinci aşamanın sonlanacağını hatırlatan Stêrk, bu aşamada devletin hiçbir somut adım atmadığına dikkat çekti. 

Kürt halkı ve onun özgürlük hareketi olarak çok önemli bir süreçten geçtiklerini ve Kürt halkı olarak 30 yıldır silahlı mücadele verdiklerini belirten Stêrk, bu yıl Newroz’la birlikte Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan öncülüğünde yeni bir mücadele dönemine başladıklarını dile getirdi. Bu sürecin 3 aşamadan oluştuğuna dikkat çeken Stêrk, “İlk aşamada özgürlük hareketine düşen görevler öndeydi. Ateşkes ilanı, gerillanın geri çekilmesi, esirlerin serbest bırakılması gibi ki, bunların hepsi yerine getirildi. Bu aşama uzun bir süredir bitti. Artık ikinci aşamaya geçildi. Bu aşamada daha çok devlete ve AKP hükümetine düşen görevler vardı. Bu sürecin sonuna doğru yaklaşıyoruz. 1 Eylül Dünya Barış Günü, örgütümüz tarafından yapılması gerekenlerin son günü olarak belirlenmişti. Buna karşı AKP ve devlet, yapması gerekenleri yapmadı. Şimdiye kadar hiçbir somut adım atılmadı” dedi. 

Kürt halkının yıllardır barış mücadelesi verdiğini belirten Stêrk, şunları kaydetti: “Kürt halkının özgürlük mücadelesi yalnızca Kuzey Kürdistan’da yürütülmüyor. Bugün bu savaş Rojava’da da veriliyor. Kuzeyde bir ateşkes var, artık kan dökülmüyor ancak ‘Kürt halkına dönük saldırılar sonlandı’ diyemeyiz. Şimdi Rojava’da çok zorlu bir savaş yürütülüyor. Her gün tüm kamuoyu Rojava’da yaşanan savaşı, yapılan katliamları izliyor. Rojava’da yaşanan savaş yalnızca Rojava Kürtlerinin sorunu değil, tüm Kürtlerin sorunudur” dedi. 

Siyasal yapısı ne olursa olsun, Kürdistan’daki tüm oluşumların ve şahsiyetlerin birlik ve bütünlük içinde olması gerektiğine dikkat çeken Stêrk,  “Ancak bu şekilde hem kuzeyde, hem güneyde, hem Rojava da hem de Rojhilat da şimdiye kadar yaratılan değerler korunabilir. Bunun için Kürtler birlik olmalıdır” dedi. Devam eden ulusal konferans hazırlıklarına da değinen Stêrk, “Bu yolda geri adım atmamak önemlidir. Bu kongre de Kürt halkının çıkarlarına dönük kararlar alınması çok önemlidir. Bu kongrede kadınların öncülüğü belirleyici olacaktır. Geçmiş dönemde gerçekleşen ulusal kadın konferansları tecrübesiyle, kadınlar ulusal birliğe giden yolda, aktif rol oynamalı” diye konuştu.

Kürt sorunun çözümünün yalnızca Kürtlerin sorunu olmadığı vurgulayan Stêrk toplumun tüm kesimlerini; kadın, inanç, ulus özgürlüğü için mücadele eden herkesi, sürece aktif bir şekilde katılmaya çağırdı.