Gazeteciler Cihan Bilgin ve Nazım Daştan’ın, işgalci Türk devleti tarafından katledilmesine yönelik tepkiler gelmeye devam ediyor. 600 bin üyeli Uluslararası Gazeteciler Federasyonu Genel Sekreteri Anthony Bellanger, gazetecilerin katledilmesine ilişkin ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.
‘KASITLI OLARAK HEDEF ALINDILAR’
Federasyon olarak, gazeteciler Nazım Taştan ve Cihan Bilgin’in Suriye’nin Kuzeydoğusunda katledilmesinden dolayı şoke olduklarını ifade eden Genel Sekreter Bellanger, “Her şeyden önce bu meslektaşlarımı anıyor, ailelerine ve bölgede çalışan tüm gazetecilere en içten taziyelerimi iletmek istiyorum. Bu iki arkadaşımın, özellikle gazeteci olarak çalışırken Türk insansız hava aracı tarafından kasıtlı olarak hedef alındıkları için özellikle şok içerisindeyim.
‘HESAP SORULMALI’
Uluslararası Federasyon olarak, meslektaşlarımıza yönelik bu saldırıyı kınıyor ve şimdi bu saldırganlardan hesap sorulmasını talep ediyoruz. Hesap verebilirlik çağrısında bulunuyor ve özellikle de Suriye'deki yeni yönetimin, bu iki cinayetle ilgili bağımsız bir soruşturma yürütmesini; mahkemeleri, her şeyden önce bu suçların faillerini bulmaya ve mahkûm etmeye teşvik etmesini istiyoruz. Bu kişiler, sadece Suriye'nin kuzeyindeki şiddet olaylarını takip eden değerli meslektaşlarımızdı ve medya için bilgi sağlama görevlerini yerine getiriyorlardı” dedi.
‘ADALETİ SAĞLAMAK GİBİ BİR GÖREVİMİZ VAR’
Yaşanan bu katliamın cezasız kalmaması gerektiği çağrısında bulunan IFJ Genel Sekteteri Anthony Bellanger, “Şimdi mahkemelerin işlerini bağımsız bir şekilde yapabilmeleri ve bu suçların faillerini mahkûm edebilmeleri için bir soruşturma başlatılmasını bekliyorum. Çünkü Uluslararası Gazeteciler Federasyonu, gazetecilerin öldürülmesinin cezasız kalmasını kabul etmemektedir. Bu iki arkadaşımızın ailelerinin gerçeği bilmeye hakkı var. Uluslararası Gazeteciler Federasyonu olarak bizim de onlara adalet sağlamak gibi bir görevimiz var” diye belirtti.
‘YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ’
IFJ olarak adaletin sağlanması için mücadele edeceklerini vurgulayan Genel Sekreter, “Eğer Türkiye veya Suriye bir soruşturma başlatmazsa, bu durum uluslararası hukukun ihlali anlamına gelir. Bu noktadan itibaren bu ülkeler cezalandırılabilir ve özellikle Birleşmiş Milletler (BM) tarafından yaptırımlara maruz kalabilir. Gazetecilerin, siviller olarak uluslararası hukuk tarafından korunduğunu hatırlatmak önemlidir. Bu bağlamda, gazeteciler de diğer siviller gibi korunmalıdır. Bu konuda IFJ kararlıdır. Hayatını kaybeden meslektaşlarımızın ailelerini asla yalnız bırakmayacaktır ve adaletin sağlanması için tüm çabayı gösterecektir. Bu, yalnızca uluslararası düzeyde değil, ulusal düzeyde de geçerlidir; çünkü bu suçlar Suriye topraklarında işlenmiştir. Yeni yetkililerin göreve gelmesiyle, bu suçların faillerini takip edeceklerini umuyoruz” dedi.