'Hukuksuzluğa son verin'

Tutulduğu Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’nde 1 Mart’tan beri tecride karşı açlık grevinde olan Agit Tufan’ın annesi Hediye Tufan, “Anneler ve çocukları direniyor. Bu hukuksuzluğa son verin” dedi.

Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’nde açlık grevini sürdüren Agit Tufan’ın annesi Hediye Tufan, tutsakların artık yürüyemediklerini, birbirlerine tutuna tutuna hareket ettiklerini; görme de de sıkıntılar yaşamaya başladıklarını söyledi.

Agit Tufan’ın ailesi (27) 1993’te Siirt’in Pervari ilçesine bağlı Erkent köyünün yakılması nedeniyle Adana’ya göç etti. Devletin baskıları ve saldırıları Adana’da da devam etti. 6 çocuklu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya gelen Agit, neşeli ve esprili olmanın yanı sıra inatçı ruhuyla da biliniyor. 16 yaşında gençlik çalışmaları içerisinde yer alan Agit, 2007’de “polise taş attığı” gerekçesiyle gözaltına alınıp tutuklandı. Pozantı Çocuk Cezaevi’ne konulan Agit, buradaki işkencelerden geçti.

Agit, 2010’da tahliye edildi ama 2011’de tekrar tutuklandı ve bu kez Adana 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce “örgüt üyesi olmak”, “patlayıcı madde bulundurmak ve kullanmak” ve “örgüt adına suç işlemek” iddialarıyla 22 yıl hapis cezası verildi. Sırasıyla Adana Pozantı Çocuk Cezaevi, Adana Kürkçüler F Tipi Kapalı Cezaevi, Samsun Vezirköprü Cezaevi ve Bafra T Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. 1 Mart’tan bu yana açık grevinde olan Agit, ailesi ile yaptığı son görüşmede, ilk grupta yer alan arkadaşlarının durumunun kötü olduğunu söyledi.

BİRBİRLERİNE TUTUNUYORLAR

Görüşmeyi aktaran annesi Hediye Tufan, şunları söyledi: “Artık halleri kalmadı. Yürüyemiyorlar bile. Birbirlerine tutuna tutuna hareket ediyorlar. Görme de de sıkıntılar yaşamaya başladıklarını söylediler. Ağızlarından kan geliyor. Mide bulantısı, göz kararması, uykusuzluk ve kusma… Bizlere de direniş çağrısında bulundu. Bir anne olarak oğlum açlık grevinde olduğu için uyuyamıyorum. Ciğerimiz parçalanıyor. Bir an önce taleplerinin yerine getirilmesini istiyoruz. Anneler ayrı, çocukları ayrı direniyor. Daha ne kadar devam edecek bu hukuksuzluk? Yeter artık, son bulsun tecrit.”