Hukuk fakültesi mezunları ‘işçi avukatlığa’ hazırlanıyor
Hukuk fakültesi mezunları ‘işçi avukatlığa’ hazırlanıyor
Hukuk fakültesi mezunları ‘işçi avukatlığa’ hazırlanıyor
Adalet Bakanlığı, YÖK, ve Adalet Akademisi, hâkim, savcı ve avukat olabilme şartlarını değiştirecek bir model üzerinde çalışma başlattı. Hukuk fakültesinden mezun olan kişiler, avukatlık sınavına tabi tutulacak, başarılı olurlarsa da uzun bir staj döneminden geçecek. Bu duruma tepki gösteren hukuk fakültesi öğrencileri, uygulamanın temel maksadının ‘işçi avukat’ yaratmak olduğunu kaydetti.
Tartışılan yeni sisteme göre; hukuk fakültesinden mezun olanlar arasında yapılacak sınavda başarılı olanlar ortak bir staja alınacak. Bu staj uzun süreli bir staj olacak. Ancak stajı tamamlamak da yargı mensubu olmaya yetmeyecek. Stajın ardından adli hizmet uzmanı olarak 5 yıl kamuda çalıştıktan sonra “başarılı olanlar”, avukat, hâkim, savcı olabilecek. Bu durumda 30 yaşından önce hâkim, savcı veya avukat olunamayacak.
‘Yargıda kalite düşüyor’ bahanesiyle yapılmak istenen değişiklik, hukuk fakültesi öğrencilerinin tepkisini çekti.
ANF’ye konuşan Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Hukuk Fakültesi öğrencileri, uygulamanın ‘işçi avukat’ yaratmayı amaçladığını söyledi.
‘STAJ ADI ALTINDA SÖMÜRÜYE TABİ TUTULACAĞIZ’
DEÜ Hukuk Fakültesi öğrencisi Arzu Hazer (21)
Bu bizim için yeni bir şey değil. Diğer uygulamalardan farklı olmakla birlikte aynı amacı taşıyan bir uygulama… Yasalar, yönetmelikler bunlar ne kadar farklı görünümleri olsa da aynı amacı taşıyor. Okulu bitirdikten sonra 8-9 yıl daha bekleyecek olmam, avukat olamam ‘işçi avukat’ mantığının bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor. Staj sürelerinin uzaması stajyer avukatlar için önemli mağduriyetler yaratacak. Bunu bilmek için kâhin olmak gerekmiyor. Çünkü şuan stajyer avukatların durumu belli… Stajyerler hiçbir ücrete tabi değiller. Biz zaten okurken çok güç koşullarda okulu bitirebiliyoruz. Çoğumuz okuyabilmek için burs almak zorundayız. Yani, okulumuz bittikten sonra zaten hayata borçlu başlıyoruz. Bir de bunun üstüne staj sürelerinin bu kadar uzatılması borcumuzun katlanması anlamına geliyor. Sömürünün arttırılmasının amaçlandığını düşünüyoruz. Aslında Türkiye’de hukuk o kadar da önemsenmiyor. Yani, eğer bir iyileştirme yapılacaksa var olan sistemin yarattığı mağduriyetler giderilmeli, eğitim sistemi gözden geçirilmeli. Avukatın staj süresini uzatarak bir kalite yakalanamaz. Bu tamamen avukatların ‘işçi avukat’ olmalarının önünü açacaktır.
‘HEM BİZİM HEM DE AİLELERİMİZ İÇİN BÜYÜK HAYAL KIRIKLIĞI OLACAK’
DEÜ Hukuk Fakültesi öğrencisi Mustafa Çiftçiler (22)
30 yaşına kadar avukat olamamamız bizim bugüne kadar yaptığımız planların alt üst olmasına neden olacak. Çünkü benim okulum bitmek üzere ve hayatımın akışı için yeni planlamalar yapmıştım. Şimdi bu planlar tamamen bozuldu. Avukat olmayı düşünürken, 30 yaşına kadar beklemek zorunda kalacağız. Bu aynı zamanda ailelerimiz üzerinde de hayal kırıklığı yaratacak. Çocuğunu yetiştiriyor, bin bir zorlukla üniversiteye gönderiyor, dişinden tırnağından arttırıp para gönderiyor. Tam okul bitti, çocuğum mesleğine başlayacak diye düşünürken 30 yaşına kadar avukat olamayacağımızı öğrenmeleri ailelerimizde ciddi bir hayal kırıklığı yaratacak. Hem maddi hem de manevi beklentilerimizi yok ettiler. Ben mesela, 30-35 yaşıma kadar avukatlık yapıp daha sonra meslek değiştirecektim. Şimdi ise, 30 yaşıma kadar avukat olamayacağımı söylüyorlar. Geleceğimiz, hayallerimiz başkalarının eliyle değişiyor. Her üniversite öğrencisi burs almak zorundadır. Bu zaten öğrencinin ne kadar zor koşullarda okumaya çalıştığını gösteriyor. Ben şimdi Başbakanlık bursu alıyorum ve üniversite bitince işe başlayamazsam bu bursumda kesildiği için ailemin eline bakmak zorunda kalırım. Manevi olarak benim için çok büyük bir yıkım olur. Benim babamın aylık geliri zaten 1000 TL’yi geçmez.
‘HUKUK ALANI İŞÇİ-EMEKÇİ ÇOCUKLARINA KAPATILMAK İSTENİYOR’
Stajyer avukat Erdoğan Akdoğdu (25)
Meseleye birkaç noktadan bakmak gerekiyor. Aslında işçi avukatlık denilen bir alan açmak istiyorlar. Bütün bu düzenlemelerin arkasında da bu yatıyor. Milyarlar kazanan ünlü avukatlar yanlarında asgari ücretle ortaokul, lise mezunu takipçiler çalıştırıyorlar. Önümüzdeki 4-5 yıllık süre içinde bu takipçilere yaptırılan işi, hukuk fakültesi mezunu, işi bilen kişilere yaptırmayı hedefliyorlar. Hukuk fakültelerinden büyük hukuk bürolarına ‘işçi avukat’ devşirmek, kalifiye eleman yetiştirmek istiyorlar. Bu burjuva sınıf düzenlemesidir. Kendi cephelerinden haklılar. Aslında hukuk, burjuva sınıfın kendi düzenini korumak için koyduğu bir sistem. Bu şekilde bakılınca hukuk; devletin, burjuva sistemin aracıdır. Toplumu kendi isteğine göre uyarlama sistemidir. Hukuk alanında ciddi bir sermayeleşme var. Bu alanlar işçi emekçi çocuklarına kapatılmak isteniyor. Nasıl kapatılacak? Ülkede yüzü aşkın hukuk fakültesi var. Bu okulların yüzde 50’si özel, diğerleri devlet okulu. Bu özel üniversiteler, devlet üniversitelerinin iyi hocalarını almış durumda. Eğer meslekte bir kalite dönüşümüne ihtiyacınız varsa, bunu ‘devlet üniversitelerini daha fazla nasıl güçlendiririz’ diye düşünerek yapabilirsiniz. Hukuk fakültesi öğrencisine 30 yaş sınırı getirerek sadece ‘işçi avukat’ yaratabilirsiniz. Anayasal bir suç da işleniyor. Anayasa’da ‘sosyal devlet’ deniyor. Hangi sosyal devlet? Temel mesele sermayesi olan avukatın önü bu ülkede açık ama sermayesi olmayan avukat her şekilde sömürülecek. Bir hukuk fakültesi öğrencisi mezun olduğunda en az 15 bin TL kredi borcuyla mezun oluyor. Bunu nasıl ödeyecek? İşin bir de insani ve toplumsal boyutu var. Aileler umutlarından arttırarak çocuklarını okutmaya çalışıyorlar. Adaleti gerçekten temin etmek istiyorlarsa, hâkimlik ve savcılık atamalarında bir dünya torpil dönüyor. Toplumun güvensizliğini bu anlamda gidersinler.