Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halepçe Katliamı'nın yıl dönümü vesilesiyle bugün yazılı açıklamalar yaptı.

HDP: KATLİAM MÜCADELEYİ ENGELLEYEMEDİ

HDP Merkez Yürütme Kurulu (MYK), açıklamasında şöyle dedi: "29 yıl önce, Irak’ta insanlık tarihine kara bir leke daha düştü; bir insanlık suçu işlendi. 16 Mart 1988’de Irak’ta Baas iktidarı ve Saddam Hüseyin, kimyasal ve biyolojik silahlar kullanarak kadın, çocuk, yaşlı, genç 5 bini aşkın Halepçeli Kürdü katletti. Bütün dünya Halepçe Katliamı’nı lanetledi."

Açıklamada şunlar kaydedildi:

"Irak’ta Kürt halkının eşitlik, kendini yönetme hakkı ve özgürlük mücadelesini defalarca devlet terörüyle, baskı ve şiddetle bastırmayı deneyen Baas yönetimi, bu katliam ile halkın taleplerini geriletemedi. Bugünkü Irak Kürdistanı Federal Yönetimi’nin topraklarında yapılan bu katliam sonrasında da, Kürt halkının mücadelesi yeni kazanımlarla gelişti.

Aradan yıllar geçti ve bugün Suriye Kürdistanı’nda, Rojava’da oluşan yönetimler, bir halkın adalet ve eşitlik taleplerinin yok sayılamayacağının en önemli göstergelerinden birisi oldu. Arap, Kürt, Türkmen, Êzidî, Sünni ve Süryani’siyle Rojava halkları baskıları, yok sayma çabalarını ve IŞİD çetelerinin barbarlıklarını da aşarak demokratik Suriye mücadelesini yeni bir aşamaya ulaştırdı. Farklı kültürlere, inançlara, kimliklere ve anadillere sahip olan halkların eşit ve demokratik bir ortamda birlikte yaşayabilecekleri bir modeli yarattı, Ortadoğu’ya örnek oluşturdu.  

Tarih bir kez daha gösterdi ki, baskı ve şiddet yöntemleriyle demokrasi, özgürlük ve eşitlik mücadeleleri bir süre bastırılabilir, belki geriletilebilir, ancak engellenemez. Kimyasal, biyolojik ya da konvansiyonel, hangi silahlar ve yöntemler kullanılırsa kullanılsın, katliam ve şiddetle demokrasi ve adalet mücadelesi durdurulamaz.

AKP-Erdoğan iktidarının yakın coğrafya ve tarihten alması gereken en önemli ders budur. Özel savaş konsepti ve uygulamaları tarihsel gelişmeleri yavaşlatabilir, ama geriye döndüremez. 1.5 yılı aşkın bir süredir Kürt ilçelerinde yaşanan sokağa çıkma yasakları, ablukalar, operasyonlar, baskılar, göç ettirme politikaları, demokratik siyaseti tasfiye etme çabaları, seçilmiş belediyeleri kayyuma devretme uygulamaları ancak bir ayıbı ve adaletsizliği büyütür; demokrasi, eşitlik, özgürlük ve barış mücadelesini engelleyemez.

Yıl dönümünde, insanlık düşmanı Halepçe Katliamı’nı yapanları bir kez daha lanetliyoruz. Unutmuyoruz, ama daha önemlisi unutturmuyoruz ki, bugün baskı ve şiddet politikalarıyla halkın mücadelesini gerileteceğini sananlar, tarihten ders alsınlar."

DBP: İKİNCİ HALEPÇE RİSKİ VAR

DBP Genel Merkezi ise yayımladığı açıklamada şunları ifade etti:

"Güney Kürdistan halkının ve Rojavalı Kürdistanlıların elde ettiği kazanımlar Kürtlere yönelik soykırım çabalarının sonuç vermeyeceğinin kanıtı niteliğindedir. Güney Kürdistan halkının ve özellikle Güney Kürdistan yönetiminin on yıllardan beri soykırım girişimlerine karşı vermiş oldukları bedel ortada olmasına rağmen bugün Şengal Kürtlerine yönelik içerisine girmiş oldukları tutum kabul edilebilir değildir. Şengal Êzidîleri adeta ikinci bir Halepçe katliamıyla yüzyüzedir. Özellikle her zamankinden daha çok Kürtlerin kendi arasında birliğe ihtiyaç duyulduğu bu süreçte, Şengal halkının özgürlük talebine yönelik baskıcı yönelimler, en çok Kürtlerin varlığına düşman olanları sevindirir. Kürt halkının katliamcı uygulamalara karşı varlığını sürdürmenin tek yolu kendi iç çelişkilerini bitirerek birlikteliklerini güçlü kılmasından geçiyor. 

Halepçe Katliamı'nın yıl dönümünde, insanlık düşmanı kitle katliamını düzenleyenleri bir kez daha lanetliyor yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz. Unutmuyoruz."