HDP: Leyla Güven’in durumu hayati aşamada!

HDP Milletvekili Ayşe Acar Başaran, açlık grevindeki Leyla Güven'in sağlık durumunun hayati risk oluşturacak aşamaya geldiğine dikkat çekti.

HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Sözcüsü ve MYK Üyesi Batman Milletvekili Ayşe Acar Başaran, Leyla Güven'in direnişine ilişkin yazılı açıklama yaptı.

"8 Kasım tarihinden itibaren süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine başlayan Hakkari Milletvekilimiz Leyla Güven’in sağlık durumu hayati risk oluşturacak aşamaya girdi" diyen Başaran, şunları ifade etti:

SAĞLIK DURUMU

"Açlık grevi eyleminin 64’üncü gününde olan Leyla Güven, son bir haftadır avukat görüşlerine dahi çıkamıyor. Edinilen bilgilere göre, Leyla Güven’in nabzı 55-60 arasında, tansiyonu ise 5-7 düzeyinde seyrediyor. 

Açlık grevinin geldiği aşama ve yarattığı sonuçlar itibariyle, Leyla Güven artık su dahil sıvı alamıyor. Güven, avukat görüş yeri, bulunduğu koğuşa yakın olmasına rağmen avukat görüşüne çıkamıyor. 

Yaklaşık 15 kilo kaybı yaşayan Leyla Güven, ihtiyaçlarını tek başına karşılayamıyor, tek başına yürüyemiyor. Konuşma zorluğu, ses ve görüntüye duyarlılık, bilinç bulanıklığı gibi sorunlar yaşamaya başlayan Leyla Güven’in durumundan cezaevi yönetimi de, iktidar çevreleri de haberdar. 

Yine İmralı’daki tecrit koşullarının sonlandırılması amacıyla 27 Kasım tarihinde cezaevlerinde başlayan açlık grevleri 45’inci gününe girerken gittikçe yayılıyor. Bugün itibariyle çok sayıda cezaevinde en az 171 siyasi tutsak süresiz-dönüşümsüz bir şekilde açlık grevi eylemini sürdürüyor ve eylem ile birlikte yapılan saldırılar, hücre ve disiplin cezaları cezaevlerindeki durumu gittikçe ağırlaştırıyor. 

Hukuksuz bir şekilde rehin tutulan Leyla Güven, ağırlaşan sağlık sorunlarına rağmen kararlı bir şekilde eylemini sürdürüyor. İktidar koşulların hassasiyetinden haberdar olmasına rağmen, herhangi bir adım atmış değil. Leyla Güven ve cezaevindeki açlık grevini sürdüren eylemcilerin yaşayacağı her türlü olumsuz sonuçtan AKP hükümeti sorumludur."

'HERKES ACİLEN HAREKETE GEÇMELİ'

Başaran, Güven’in durumunun bir saat bile ertelenmeyecek, savsaklanmayacak, görmezden gelinmeyecek hayati bir aşamaya girdiğine vurgu yaparak, "Kamuoyuna, uluslararası camiaya, hukuk ve insan hakları çevrelerine, tüm sivil toplum kuruluşlarına, vicdan sahibi herkese acilen harekete geçme ve demokratik tepkisini gösterme çağrısı yapıyoruz" dedi.