HDP işkenceci Tarsus Cezaevi'nin araştırılmasını istedi

Tarsus Cezaevi'nde yaşanan hak ihlalleri gün geçtikçe artış gösteriyor. En son 2 Ekim günü gazetecilerin de aralarında olduğu çok sayıda tutsak işkenceye uğradı. HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, konuyu Meclis'e taşıdı.

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş, Tarsus Cezaevi'ndeki tutsaklara dönük işkence ve hak ihlallerine ilişkin araştırma önergesi verdi.

CEZAEVİ MÜDÜRÜNÜN SİCİLİNİ HATIRLATTI

Beştaş, önergesinin gerekçesinde şunları ifade etti:

"Tarsus Cezaevi’nde yaşanan hak ihlalleri son günlerde kamuoyunda geniş yer almakta ve bu yönde tarafıma çok sayıda şikayet iletilmektedir. Bahse konu hak ihlalleri Tarsus Cezaevi’nde uzunca bir süredir devam etmekte olup cezaevi idaresinin keyfi muameleleri yapılan tüm girişimlere rağmen sürmektedir. Cezaevinde en temel insan hakları bile yok sayılmakta, söz gelimi geçtiğimiz aylarda yeni yapılan kampus biçimindeki binaya geçildiği halde kapasite aşımı nedeniyle yerlerde dahi yatan mahpuslar olduğu, sağlık hakkına erişimin engellendiği dile getirilmektedir. Temel ihtiyaçların karşılanmadığı, temizlik malzemelerinin verilmediği ve gerekli hijyen koşullarının oluşturulmadığı da ifade edilen ihlaller arasında yer almaktadır.

Öte taraftan cezaevinde işkence yapıldığına ilişkin iddialar tarafıma ve kamuoyuna sıklıkla yansımakta hakeza çıplak arama uygulamasının rutine bir uygulamaya dönüştüğü dile getirilmektedir. Cezaevinde yaşanan ihlaller ziyaretçilere de sirayet etmekte; ziyaretçiler de çıplak arama ve kötü muameleye maruz kalırken ayrıca disiplin cezaları ile de karşı karşıya gelmekte, görüş hakkından yararlanamamaktadırlar. Tarsus T Tipi Cezaevi’nin Müdürü Mahmut Çaça’nın ise 1996 yılında 11 siyasi tutuklunun yaşamını yitirdiği, 24’ünün yaralandığı katliamda Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nin 2. Müdürü olarak görev yapmış olduğu bilinmektedir.

'DARP EDİLDİLER, SÜRÜKLENDİLER, KAFALARINA BASILDI...'

Yukarda ifade etmiş olduğum ve artık cezaevi rutinine dönüşmüş olan hak ihlallerine her gün bir yenisi eklenmektedir. 2 Ekim 2017 tarihinde Serkan Erdoğan, Erdoğan Alayumat, Mübarek Aksu, Hayrullah Turan, Zeki Çiçek, Mehmet Sekin, Şemsettin Koyun, Hadi Elçiçek, Serko Minkara, Özgür Özçelik, Özgür Kutlu, Taner Sala, Mahfuz Çiçek isimli tutukluların kalmış olduğu A-13 koğuşuna sayım işlemi yapılacağı sırada her zamankinden daha farklı olarak 20-30 civarında infaz koruma memuru gelmiştir. Sayım esnasında koğuşta bulunan tutuklular ayağa kalkmıştır. Ancak infaz koruma memurları tüm tutukluların tek sıra halinde dizilmelerini ve askeri bir nizam içinde kendilerini saymalarını emretmiştir. Tutukluların bu keyfi uygulamaya yönelik itirazları üzerine kurum birinci ve ikinci müdürünün talimatı ile odada bulunan infaz koruma memurları tarafından tutuklular tekme ve yumrukla yoğun bir şekilde darp edilmiştir. Tutuklular infaz koruma memurları tarafından yerlerde sürüklenmiş, dövülerek yere yatırılan tutukluların kafalarına infaz koruma memurları tarafından basılmıştır. Tutuklulardan ikisi çok yoğun bir biçimde darp edilmiş, yerlerde sürüklenerek "Süngerli Oda" diye tabi edilen yere götürülmüş ve yine darp edilerek çırılçıplak soyulmuştur. Mesleği gazetecilik olan tutuklu Erdoğan Alayumat'ı infaz koruma memurları darp ederken "Gazeteci bunları da yaz" diye alaylı bir tavır sergilemişlerdir.  Tutuklular ayrıca infaz koruma memurları tarafından ölümle tehdit edilmişler,  çok ağır  hakaret ve sinkaflı küfürlere  maruz kalmışlardır. Tüm bu haksız ve kötü muameleler kurum birinci müdürü ve ikinci müdürünün talimatı ve nezaretinde gerçekleşmiştir. Darptan ötürü ciddi sağlık sorunları yaşayan tutuklulardan yalnızca iki tanesi revire götürülürken doktorlar gözle dahi tespit edilecek bulguları rapor etmekten imtina etmiştir. Zira Tarsus Cezaevi’nde siyasi mahpusları muayene eden hekimlerin soruşturmaya maruz bırakıldıkları ve bu nedenle doktorların genel anlamda mahpusları tedavi etmekten kaçındığı yönünde başkaca şikayetler de söz konusudur."

'ÖZEL YAPILANMA!'

Beştaş, cezaevinde çok yoğun bir biçimde seyreden kötü muamele ve işkenceye varan uygulamaların giderek artmasının, cezaevinde adeta özel bir yapılanma olduğuna dair kuşkuları artırdığını belirtti.

HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis bünyesinde kurulacak bir araştırma komisyonu aracılığı ile Tarsus Cezaevinde yaşanan sorunların gün ışığına çıkarılması ve gerekli çalışmaların yürütülmesinin elzem olduğuna dikkat çekti.