HDP heyeti Gebze'de: Tecrit ülkeyi uçuruma sürüklüyor!

HDP heyeti, tutsak yakınlarıyla birlikte Gebze'de.  Milletvekili Gülistan Koçyiğit, tecridin ülkeyi uçuruma sürüklediği uyarısında bulundu.

HDP grup başkenvekilleri Fatma Kurtulan ve Saruhan Oluç, HDK Eş Sözcüsü ve Muş Milletvekili Gülistan Koçyiğit, milletvekilleri Züleyha Gülüm ve Oya Ersoy, açlık grevinde olan çocuklarının sesini duyurmak amacıyla Gebze Cezaevi önünde nöbet tutan ailelere destek verdi. Polisin cezaevi önünde açıklama yapmayı engellemesi üzerine milletvekilleri ve aileler HDP Gebze İlçe Örgütü'nde basın toplantısı düzenledi. Anneler Kürtçe yaptıkları açıklamada, “Bize yönelik bu utanç verici tutumdan vazgeçsinler, biz anneler evlatlarımızı yitirmemek için buradayız. Mutlaka çocuklarımızı bu açlık grevinden başarıya ulaştırarak çıkaracağız” dedi. 

'ÇİFTE STANDART, ÇİFTE HUKUK!'

HDP heyeti adına söz alan Gülistan Koçyiğit ise şu açıklamayı yaptı:

"Kocaeli Valiliği'nin aldığı haksız karara dayanarak açıklamamız engellendi. 

Annelere orada zor uygulanarak, polis zoruyla alandan çıkarılmaya çalışıldı. Söz konusu olan cezaevleri olunca, tecrit, açlık grevcilerinin talepleri söz konusu olunca ne yazık ki hükümet kör sağır bir pozisyonda kalıyor. Sanki binlerce siyasi tutsak İmralı tecridinin kaldırılması açlık grevinde değilmiş gibi davranıyor. 

Aynı hükümet Çubuk’ta Sayın Kılıçdaroğlu’na yönelik saldırıyı anayasal hak olarak nitelendirdi. Cumhurbaşkanlığı'nın basın sözcüsü burada yaşanan linç girişimini 'bu ülkede protesto hakkı anayasal güvence altındadır' diyerek ifade etti. O lincin faillerinin elleri öpülerek basında boy boy fotoğrafları paylaşıldı. Buradan şunu sormak istiyoruz: Bu nasıl bir çifte hukuk, çifte standarttır.

'TÜM HUKUKSUZLUKLARIN KAYNAĞI TECRİT'

İmralı’daki insanlık ve hukuk dışı uygulamalara karşı bedenini açlığa yatıran binlerce insanın anneleri kaygı içindeyken, bunları çözmek yerine kanunu, hukuku yerine getirmek yerine annelerin sesini bastıran demokratik tepkileri bastıran, en demokratik tepkiyi zorla bastıran bir anlayışla karşı karşıyayız. İmralı tecridinin bu ülkenin bütün hukuksuzluklarının ana kaynağı olduğunu görmek zorundayız. 

'TECRİT UÇURUMA SÜRÜKLÜYOR'

Tecritte ve şiddette ısrar eden anlayış ülkeyi son sürat uçurumdan aşağı itmeye çalışıyor. 'Açlık grevindekilerin talebi ve annelerin talebi talebimizdir' diyoruz. Burada hükümete düşen yasayı uygulamak, adım atmaktır. Kanunsuz, hukuksuz bir şekilde Anayasa'yı çiğneyerek valilikler eliyle gösteri, yürüyüş ve basın toplantılarının engellenmesinin hukuki hiçbir karşılığı yoktur. Hukuken olmayan şeyi bize zorla dayatmaya çalışıyorlar. 

Cezaevlerinden tek bir kişinin cenazesinin çıkmasını istemiyoruz. Karşımıza polisleri dikeceğinize hukuku uygulayın.

'SORUMLUSU AKP OLUR!'

Adalet Bakanı'na da çağrı yapıyoruz. Çok basit, 10 dakikanızı almaz, cezaevine telefon etmeniz, 'hukuku uyguluyoruz, herkes için geçerli olanı Sayın Öcalan için de uyguluyoruz' demeniz yeterli olacaktır. Bundan imtina edenler, yasayı uygulamayanlar tüm olumsuz sonuçlardan sorumludurlar. Herhangi bir şekilde cezaevlerindeki siyasi tutsakların yaşayacağı bütün olumsuzlukların müsebbibi Adalet Bakanlığı ve AKP hükümetidir. Aklı selime sağduyuya davet ediyoruz hükümete gelin yasayı uygulayın, gelin bu ülkeyi ateş çemberinden alın diyoruz."