HDP, Elazığ T Tipi için Meclis'i göreve çağırdı!

HDP Milletvekili Aycan İrmez, açlık grevinin sürdüğü Elazığ T Tipi Cezaevindeki işkencelerin araştırılması için Meclis'i göreve çağırdı.

HDP Şırnak Milletvekili Aycan İrmez, Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevindeki işkencelere ilişkin, Meclis araştırması açılmasını istedi.

İrmez, araştırma önergesinin gerekçesinde şunları ifade etti:

"10 Kasım 2017 tarihinde Elazığ T Tipi Cezaevi’nde 6 kadın mahpus süresiz dönüşümsüz açlık grevine başlamıştır. 10 Aralık 2017 tarihinde ise 4 kadın mahpus daha başlatılan süresiz-dönüşümsüz açlık grevine katılmıştır. Mahpuslar, OHAL koşullarıyla ağırlaşan cezaevi koşullarının iyileştirilmesi, cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri uygulamalarından vazgeçilmesi, cezaevlerinde yaşanan insanlık dışı uygulamaların son bulması amacıyla açlık grevi eylemine başlamışlardır. Bu Saiklerle Elazığ T Tipi Kapalı Cezaevi’nde süresiz ve dönüşümsüz olarak 10 kadın mahpusun başlattığı açlık grevi bugün itibariyle 56’ıncı gününe girmiştir.

Açlık grevine giren kadın tutuklu ve hükümlülerinin sağlık durumlarının kötüye gittiği, kilo kaybından kaynaklı olarak yaşamsal fonksiyonlarının zayıfladığı ve ciddi sağlık sorunlarının başladığı bilinmektedir. Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerinde bulunan tutuklu haklarını sağlamada sorumluluklarını yerine getirmesi gerekmektedir.

'TALEPLERİ MÜZAKERE YOLUYLA KABUL EDİLSİN'

56 gündür açlık grevinde olan mahpuslara yönelik hiçbir iyi niyet adımı atılmamıştır. Açlık grevleri Anayasa’nın temel hak ve ödevler başlıklı birinci bölümünün 26. Maddesinde geçen ‘Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir.’ cümlesiyle Anayasal güvence altına alınmış bir yurttaşlık hakkıdır. Dolayısıyla demokratik bir hukuk devletinde olması gereken, Hükümet ve Bakanlık yetkililerinin açlık grevi eyleminde bulunan kişilerle diyaloga girerek, taleplerin müzakere yoluyla karşılanması için uzlaşma yollarını aramak olmalıdır. 56’ncı gününü geride bırakan açlık grevi eylemi riskli sınıra çoktan ulaşmış durumdadır.

'KAYGILARIMIZ ARTIYOR'

Söz konusu olan insan hayatı ve sağlığıdır. Mahpusların sağlığı ve güvenliği ile ilgili kamuoyu tedirgin olduğu halde Adalet Bakanlığı tarafından henüz tatmin edici hiçbir açıklama yapılmamış olması kaygılarımızı arttırmaktadır. Hükümetin mahpusları dinlemesi gerekirken tam tersine birçok cezaevinde hak talep eden mahkumların önü cezaevi idaresi tarafından kesildiği tarafımıza ulaşan bilgiler arasındadır. Açlık grevine başlamış mahpusları bastırma ve caydırma amaçlı bir çok girişim, insanlık dışı yöntemlerle devreye konulmaktadır. Türkiye’nin açlık grevleri eylemlerine karşı tutumu konusunda karnesinin zayıf olduğu bilinmektedir.

'TUTSAKLAR KARARLI'

Açlık grevini başlatan mahpuslar talepleri karşılanıncaya kadar eylemlerini devam ettirmeye kararlı olduklarını dile getirmektedirler. Can kaybı ve kalıcı sağlık sorunlarının oluşma riski önümüzde durmaktadır. Parlamentonun bu duruma seyirci kalması kabul edilemez. Cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerinin tespit edilmesi ve süregelen açlık grevi eylemcilerinin talepleri ile ilgili adalet bakanlığının mahpuslar ile diyaloğa geçmesi ve sorunların müzakere edilerek çözülebilmesi için acilen bir araştırma komisyonunun kurulması hayati derecede önem arz etmektedir."