Türk devletinin Efrin’e yönelik işgal tehditlerine ilişkin yazılı açıklamada bulunan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu, savaşa karşı olan tüm kesimleri harekete geçmeye çağırdı.

Suriye’de 2011 yılında başlayan ve yüz binlerce insanın hayatını kaybetmesine, milyonlarca insanın yerinden edilmesine sebep olan savaşın üzerinden 7 yıl geçtiğini hatırlatan HDP, bölgesel ve küresel güç paylaşım savaşının alanı halindeki Suriye’de IŞİD’in askeri varlığının ortadan kaldırılmasıyla başlayan siyasi çözüm tartışmalarının, Erdoğan’ın tehditkar açıklamalarıyla sekteye uğratıldığını belirtti.

HDP Merkez Yürütme Kurulu açıklaması şöyle:

Türkiye’nin bekasını kendi kişisel iktidarına indirgeyen Erdoğan, büyük bir algı operasyonu ile milliyetçi histeriyi coşturmaya çalışıyor. İç politikada yaşadığı sıkışmışlığı aşmak ve kendi ittifak blokunu sağlam tutmak gayretiyle Efrîn’i işgal nakaratlarını sıralıyor. Büyük bir yalan ve manipülasyon imalathanesi haline gelen medya gücüyle de gerçekleri tersyüz etmeye çabalıyor.

ERDOĞAN REJİMİ, IŞİD’İN ORTADAN KALDIRILMASINI HAZMEDEMİYOR

Erdoğan’ın hedef tahtasında olan Efrîn, Kürt, Arap, Türkmen, Ermeni ve Asurilerin meclis yönetimleri aracılığıyla temsil edildikleri, barışın hâkim olduğu ve savaşın uğramadığı nadir yerlerden biridir. Efrîn, Suriye’de savaşın başından itibaren yerinden edilmek zorunda bırakılan sivil insanlar için güvenli bir bölge olagelmiştir. Halihazırda yarım milyonu aşkın mültecinin güvenli bir şekilde ikamet ettiği bir şehirdir. Bütün ambargo ve savaş koşullarına rağmen, savaş sürecini en az hasarla atlatabilmiştir.

Şimdiye kadar Efrîn başta olmak üzere Rojava ve Kuzey Suriye’den Türkiye topraklarına IŞİD dışında herhangi bir saldırı ve tehdit olmamıştır. Erdoğan Rejimi’nin sözcüleri, Kuzey Suriye halklarının IŞİD gibi insanlık düşmanı bir barbar topluluğunu ortadan kaldırmasını hazmedemiyor, Kürt halkının kendini yönetmesine kabul edemiyor.

7 yıllık süre zarfında büyük bir insani maliyeti olan Suriye savaşının siyasi çözümünün tartışıldığı, Soçi, Astana ve Cenevre görüşmeleriyle kalıcı bir huzur ve barış ortamının inşa edilmeye çalışıldığı bir dönemde; Efrîn’e yönelik bir işgal girişiminin Suriye’yi savaşın başladığı yıllara geri götüreceği ve etkisi uzun bir zamana ve geniş bir coğrafyaya yayılacak yeni bir savaşa sebep olacağı muhakkaktır.

Erdoğan’ın Efrîn’i işgal etmekle tehdit etmesi kabul edilemez. Böylesi bir işgal girişiminin sadece Erdoğan’a değil, aynı zamanda Türkiye halklarına maliyetinin de ağır olacağı açıktır. Ülkenin uçuruma sürüklenmesinin önüne geçmek, bizim için dün olduğu gibi bugün de temel bir görevdir.

HERKES HAREKETE GEÇMELİ

Kürt karşıtlığının/düşmanlığının sınırları aştığı bu dönemde, Türkiye demokrasi güçlerinin, savaş karşıtı bütün kesimlerin, Erdoğan’ın Türkiye’yi hem içte hem de dışta içine çekmeye çabaladığı bu şiddet ve savaş girdabına karşı mücadele etmesi zaruridir. Bizler bu konudaki kararlı duruşumuzu sürdüreceğiz. İçeride ve dışarıda barış isteyen herkese de çağrımız budur.