Malatyanın Doðanşehir Ýlçesi Sürgü Beldesinde Alevi aileye yönelik linç girişiminden AKP Hükümetini sorumlu tutan HDK Genel Meclis Yürütme Kurulu, nefret suçlarına ve ayrımcılıða karşı sessiz kalmayacaðını ilan etti. HDK, Hükümet linç girişimcilerini kollamak yerine ırkçı ve ayrımcı nefreti mahkûm etmelidir dedi.
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Genel Meclis Yürütme Kurulu yaptıðı yazılı açıklama ile nefret suçlarına ve ayrımcılıða karşı sessiz kalmayacaðını ilan etti.
HDK açıklamasına, Malatya Doðanşehir Ýlçesine baðlı Sürgü beldesinde yaşayan Kürt Alevisi Hasan Hüseyin Evlinin, ailesine karşı tekbir getirerek, Ýstiklal Marşı okuyarak linç girişiminde bulunanlara karşı, "Bizim istediðimiz birlik beraberlik. Kardeş kardeş yaşamak istiyoruz. Biz böyle olaylar istemiyoruz. Biz kalkıp da bugüne kadar kimseyi incitmedik" dediðini belirterek başladı.
Bu ev baskının, Alevilere yönelik geçmişteki Maraş, Çorum ve Sivas katliamlarını hatırlattıðını ifade eden HDK, Çünkü aynı zihniyet ve aynı dil kullanılıyor. Saldırının bahanesi de çok benzer... Aile davulcuya, oruç tutmadıkları ve sabah erken işe gidecekleri için evlerinin önünde davul çalınmasını istemediklerini söylüyor dedi.
Bu saldırı ve Alevi yurttaşlara yönelik tahammülsüzlük AKP Hükümetinin yarattıðı ortamdan ve politikalardan cesaret alıyor denilen açıklamada, Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin, Cemevlerini ibadethane olarak kabul etmeme kararı ve devlet yetkililerinin yaptıðı açıklamaların bu saldırıyı hazırlayan ve cesaretlendiren adımlar olduðu vurgulandı.
Açıklamada, farklılıkları kabul etmeyen ve ortadan kaldırmaya çalışan tekçi yaklaşımın Türkiyede nefretle işlenmiş toplu cinayetlere imza attıðı kaydedilerek, Devlet destekli ırkçı ve baðnaz şiddet toplumları hep karşı karşıya getirmiştir denildi.
Türkiye halklarının, farklı inanç ve kültürlerden insanların bu anlayışlara karşı barışı, kardeşliði, eşit haklara sahip olarak birlikte yaşamayı her zaman öne çıkarma mücadelesinden vazgeçmeyecekleri vurgulanan açıklamada şöyle denildi: Halkların Demokratik Kongresi olarak bu saldırı ve benzeri girişimleri, nefret suçlarını, ırkçılıðı ve ayrımcılıðı kınıyoruz. Saldırganların işledikleri nefret suçuna, bu şiddet ve linç kültürüne karşı sessiz kalmayacaðımızı ilan ediyoruz.
Saldırıyı, mahallede bireysel kavga diyerek ört bas etmeye çalışan AKP Hükümetinin bu sorumsuzluðu kabul edilemez. Nefret suçlarına ve ayrımcılıða sessiz kalmak yeni saldırılara davetiye çıkarmak demektir. Hükümet linç girişimcilerini kollamak yerine ırkçı ve ayrımcı nefreti mahkûm etmelidir.