HDK, “Acıyı deðil, barışı paylaşalım!” diyerek Türkiye’de yaşayan halkları 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde sokaklarda barış talebini yükseltmeye çaðırdı. Kürt sorununun savaşla operasyonlarla çözülemeyeceðinin görülmesi ve barış için hızla adım atılması gerektiðini vurgulayan HDK, “Çözüm için diyalog başlatılmalı, barış iklimi yaratılmalı” dedi.

Halkların Demokratik Kongresi (HDK), “Çatışma deðil müzakere... Ölüm deðil çözüm...” başlıklı gerçekleştirdiði toplantıda, “Acıyı deðil, barışı paylaşalım!” diyerek 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde sokaklarda barış talebini yükseltmeye çaðırdı.

“Yaşadıðımız topraklarda 30 yıldır silahlar hiç susmadı. On binlerce insanımızı kaybettik. Gencecik bedenler en verimli çaðlarında topraða düştü” diyen HDK, ancak bu yaşananlar kader olamayacaðını durumun deðiştirilerek, Kürt sorununu Türkiye’nin kanayan yarası olmaktan çıkarabileceðinin altını çizdi.

Türkiye’de yaşayan farklı diller, inançlar ve kültürler olduðuna işaret eden HDK, kimsenin birbirine benzemek zorunda olmadıðını ifade ederek, zorla benzetmeye çalışmanın ise zıtlık ve çatışma yarattıðını ifade etti.

Farklı dillere, inançlara ve kültürlere sahip halkların eşit koşullarda ve barış içinde yaşamasının, ekmeði ve suyu bölüşmesinin mümkün olduðunu belirten HDK, “Yanlış politikaların faturası bize çıkıyor” ifadesini kullandıðı duyurusunda, “Artık çatışmaları durdurmak ve barışı saðlamak için konuşmalıyız. Artık acıyı deðil, barışı paylaşmak için uðraşmalıyız. Uygulanan yanlış politikalardan dolayı büyük acılar yaşanıyor. Ölümlerden ve acılardan ders çıkarmak, barış için adım atmak yerine, savaşmak için yeni yalanlar ve bahaneler üretiliyor. Üstelik Türkiye’de yaşayan herkes bu yalanlarla zehirleniyor. Faturayı ise bizler ödüyoruz. Artan vergiler, silaha, tanka, topa harcanan kaynaklar... Şu çok açık ki, barış saðlanmadıðı sürece, soframızdaki ekmek daha da küçülüyor; saðlıða ve eðitime, kamu hizmetlerine daha az para ayrılıyor” dedi.

‘ADALET DUYGUSU YOK EDÝLÝYOR…’

Roboskî’de TSK’ya ait F-16 uçakları ile yapılan bombalama sonucu 19 çocuk 34 Kürdün katledilmesinin üzerinden 7 ay geçmesine raðmen vur emrini verenlerin belli olmadıðını ve hiçbir soruşturma açılmadıðını belirten HDK, “Bu bir insanlık ayıbı, bir insanlık suçu deðil mi?” diye sordu.

HDK duyurusunda şunlara yer verdi: “Savaş hukuku her yerde etkisini gösteriyor. Demokratik haklar kullandırılmıyor. Özel Yetkili Mahkemeler eliyle binlerce siyasetçi, belediye başkanları, seçilmiş insanlar hapiste tutuluyor. Avukatlar, milletvekilleri, gazeteciler, sendikacılar, öðrenciler hala tutuklu.

AKP Hükümeti, yıllardır denenen güvenlik politikaları ile bu sorunu çözeceðini sanıyor, çatışmaları tırmandırıyor, yeni kayıplara yol açıyor. ‘Oslo Müzakereleri’ unutturuluyor. Diyalog yolları kapatılıyor. Ýmralı’nın irtibatı kesiliyor. Hemen her gün askeri operasyonlar yapılıyor. Sınır ötesi müdahalelerle dað taş bombalanıyor. Kürt sorununda demokratik çözüm ve barış için aðzını açanlar susturuluyor.”

Kürt sorununun bu yolla çözülemeyeceðinin görülmesi ve barış için hızla adım atılması gerektiðini vurgulayan HDK, “Çözüm için diyalog başlatılmalı, barış iklimi yaratılmalı” diyerek Kürt halkının taleplerini şöyle belirtti:

“Kürt halkı da bu savaşın son bulmasını istiyor.

Kendi kimliðiyle, kültürüyle, haklarıyla eşit ve özgür yaşayacaðı bir ülke istiyor.

Anadilinde eðitim istiyor.

Anayasal yurttaşlık istiyor.

Yerinden yönetim, demokratik özerklik istiyor.”

Kürt halkının talepleri üzerinde müzakere edilebileceðini ifade eden HDK, “Öncelikle askeri operasyonlar durdurulur, silahlar susturulursa ve rehin tutulan tüm siyasi tutukluları serbest bırakılırsa bir diyalog ortamı kurulabilir. Gerçek barış halkların kucaklaşmasıyla; savaş ve çatışma diline karşı barış, eşitlik ve kardeşlik sözlerinin artmasıyla gerçekleşebilir” dedi.

HDK, son olarak Türkiye’de yaşayan halkları “Gelin hep beraber barış sesini yükseltelim” diyerek 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde sokaklara, meydanlara çaðırdı.