Hasta tutukluya önce müebbet sonra tecrit!
Hasta tutukluya önce müebbet sonra tecrit!
Hasta tutukluya önce müebbet sonra tecrit!
İki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 268 yıllık cezası onanan Fırat Yağmakan, yaşadığı sağlık sorunlarına rağmen tedavi edilmiyor ve tek kişilik hücrede tutuluyor. Durumuna ilişkin İHD ve TAY-DER’den yardım talep eden ikizi Murat Yağmakan, geç kalınması halinde kardeşinin hayati riskinin artacağından endişe ediyor.
İzmir Şirinyer’de 2 Ekim 2007 tarihinde iki ayrı noktada gerçekleştirilen bombalı eylemler nedeniyle gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanarak Kırıklar 2 Nolu F Tipi’ne gönderilen Fırat Yağmakan’ın sağlık sorunları gün geçtikçe ağırlaşıyor. Bu duruma dikkat çekmek, geç kalınmadan önlem alınmasını istemek amacıyla ikiz kardeşi Murat Yağmakan İHD ve TAY-DER İzmir Şubelerinden yardım talep etti.
Kendisi de aynı davadan yargılanan daha sonra dayısı Ziver Turan ile birlikte beraat eden Murat Yağmakan, kardeşinin ‘kurban’ seçildiğini belirterek, ‘Şirinyer bombacısı’ olduğu iddia edilerek, iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan kardeşinin suçsuz olduğunu kaydetti.
DAĞDAKİ KARDEŞLERİ ‘DELİL’ SAYILDI
Şirinyer’de yapılan bombalama olayından sonra hayatlarının alt-üst olduğuna dikkat çeken Murat Yağmakan, hiçbir şeyden haberleri yokken ‘bombacı’ ilan edilmelerine giden süreci şöyle anlattı:
“2 Ekim 2007 yılında Şirinyer'de iki ayrı noktada yapılan bombalama eylemlerinden dolayı 18 Ekim'de evlerimize eşzamanlı baskın yapılarak ikiz kardeşim Fırat Yağmakan ile birlikte 4 dayım ve bir teyzemde gözaltına alınmıştık. TMŞ'de 3 gün gözaltında kaldık. Savcılıkta ben, Fırat ve Ziver Turan tutuklanıp Kırıklar Cezaevi'ne gönderildik. İlk mahkemede dayım Ziver Turan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Daha sonra ben de 8. duruşmada 'delil yetersizliğinden' dolayı tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldım. Eve baskın yapıldığında polisin deyimiyle 'yasa dışı yayınlar' dışında her hangi bir şey bulunamadı. Bunları gerekçe göstererek, 'örgüt propagandası' suçlamasıyla ve bununla bağlantılı olarak kardeşim Rezan Yağmakan'ın PKK'ye katılmış olmasından dolayı 'bizi yönlendirdiğini' iddia ederek, bu suçu üzerimize yıkmak istediler. Dağdaki kardeşimin bizi yönlendirdiğini söylediler ama tutuklu bulunduğumuz süre içinde bu konuda hiç bir bağlantı bulamadılar. Bizim üzerimize atılı olan bu suçlama nedeniyle 6 yıldır hem maddi hem de manevi olarak perişan olduk”
‘POLİSE BOMBACI LAZIMDI, KARDEŞİMİ KURBAN ETTİLER’
Eve yapılan eş zamanlı operasyon sırasında kardeşinin evinde olmadığını belirten Yağmakan, “Evlerimize eş zamanlı operasyon yapıldığı zaman kardeşim Fırat Yağmakan evde değildi. Onu kayınpederinin evinde yakalayıp getirdiler. Eve geldiklerinde zaten evde polis varmış. Kardeşime iki tane poşet getirip 'bunlar senin mi?' diyerek kontrol ettirmişler. Torbaların içinde patlayıcı varmış. Ama kardeşime komplo kurulduğunu düşünüyoruz. Çünkü kardeşimin böyle bir eylemi yapabileceğine hiç ihtimal vermiyorum. Eylemin yapıldığı gün o bölgedeki kamera görüntülerini bana izlettirdiler. Orada kardeşimden en az 20 cm daha uzun, uzun saçlı, gözlüklü bir kişi görülüyor. Bana 'bu kardeşin değil mi?' diye sordular. Ben onlara 'göz var nizam var, bunun kardeşim olması için yeniden yaratılmış olması gerekir' dedim. Yani görüntüdeki kişi de kesinlikle kardeşim değildi. Fakat polise bir 'bombacı' lazımdı. Bizi kurban seçtiler” diye konuştu.
ŞİRİNYER BOMBALAMASINDA ERGENEKON İZLERİ
Daha sonraki süreçte Şirinyer bombalamasının ‘Ergenekon’ tarafından yapıldığına dair gazetelerde haberler çıktığını hatırlatan Yağmakan, “Biz bu davada nedeniyle cezaevindeyken, Ergenekon operasyonları olmuştu. Basın yoluyla takip ettiğimiz kadarıyla, Kordon'da bir eve yapılan baskında, Şirinyer ve NATO'daki bombalanan yerlerin krokileri çıkmıştı. Bunu biz basından takip edebildik. Böyle olunca 'suçlular bulundu' diye düşünüp umutlanmıştık. Ancak umutlanmamızın boşa olduğu daha sonra ortaya çıktı. Çünkü bulunan krokilerle ilgili bilgiler daha sonra kapandı gitti” şeklinde konuştu.
İKİ KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET VERİLDİ
6 yıldır devam eden dava sonucunda kendisi, kardeşi ve dayısı Ziver Turan’ın iki kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldığını ancak Yargıtay 9. Daire’nin kararı bozduğunu, sadece kardeşi Fırat Yağmakan'ın iki kez ağırlaştırılmış müebbet ve 268 yıllık cezasını onadığını kaydetti.
‘KARDEŞİM TEK BAŞINA KALAMAZ’
Şuan cezaevinde tek kişilik hücrede kalan kardeşinin sağlık sorunları olduğuna dikkat çeken kardeşi Murat Yağmakan, “Ben kardeşimle kaldığım süre içinde sorunlarıyla ben ilgileniyordum. Kardeşim şuan Kırıklar 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde ağırlaştırılmış cezası nedeniyle tek kişilik bir odada tutuluyor. Fırat Yağmakan'ın sağlık durumu her geçen gün kötüye gidiyor. Kardeşim Hepatit B hastası, bel fıtığı, hemoroit, boyun fıtığı ve göğsünde sıkışma var. Kardeşim bu hastalıklarla boğuşurken tek kişilik odada kalması çok zor. Bu nedenle kardeşimin tekrar en azından arkadaşlarının yanına gönderilmesini istiyoruz” diye ifade etti.