Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, "Yüzde 97 iş göremez" raporu olduğu halde serbest bırakılmayan hasta tutsak Celal Şeker'in sağlık durumuna dikkat çekti. İnisiyatif, "Celal Şeker'i katletmeye çalışıyorlar" dedi.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, hasta tutsakların sağlık durumuna dikkat çekmek amacıyla Sakarya Caddesi'nde açıklama yaptı. Her hafta Cumartesi günü, uyarı ve taleplerini dile getiren inisiyatif üyelerinin 53. kez bir araya geldiği açıklamada, üzerinde hasta tutsakların isimlerinin yazılı olduğu, "Hasta mahpuslar derhal serbest bırakılsın" pankartı açıldı. İnisiyatif üyeleri sık sık, "Katil devlet hesap verecek", "Biji berxwedana zindanan" sloganları attı.
İnisiyatif adına açıklama yapan Ziya Cebeci, Diyarbakır Cezaevi'nde tutulan hasta tutsak Celal Şeker'in sağlık durumuna dikkat çekti. Şeker'in "Yüzde 97 oranında iş göremez" raporu olduğu halde cezaevinde tutulmaya devam edildiğini belirten Cebeci, "İstanbul ATK cezaevinde kalabilir raporu verdi. Ağır diyaliz hastası ve kalp kapakçığı yetmezliği mevcut. Celal Şeker'i katletmeye çalışıyorlar" ifadesinde bulundu.
Sincan Cezaevi'nde ise hasta tutsakların hijyenik olmayan koşullarda yaşamak zorunda kaldığını belirten Cebeci, "Sincan Cezaevi hijyenik değil çünkü temizlik ürünleri verilmiyor. Üstelik sürekli doktorda yok. Doktor haftanın iki günü mesai saatleri içerisinde görev yapıyor" diye konuştu.
"Bizim bir af beklentimiz yok bizler yasal olan sağlık hakkını istiyoruz" diyen Cebeci, hasta tutsaklar için insani talepleri sıraladı: "Hapishanelerde sürekli doktor ve ambulans bulundurulmalı acil durumlarda müdahale edilmelidir. Gardiyan ve kolluk kuvvetleri gözetiminde kelepçeli muayeneye son verilmelidir. Hapishanelerde hastalıkların temel sebebi olan tecrit kaldırılmalı, ATK tek yetkili merci olmaktan çıkarılmalı tam teşekküllü hastanelerin ve üniversite hastanelerinin vermiş olduğu raporlar geçerli sayılmalıdır. Ceza infaz kanunun 16. ve 23. maddeleri tekrar düzenlenmeli infazın ertelenmesi durumunda infaz hakimliğinin kolluk kuvvetlerinden sakınca olup olmadığı konusundaki düzenlemeye son verilmelidir."