Tutsak Rıdvan Tanış, Mezopatamya Ajansı'na gönderdiği mektupta yaşadıklarını şöyle aktardı:
Tanış’ın mektubunda şu bilgiler yer alıyor:
"(…) üst satırı yazıyorken sara nöbeti tuttu beni. Acile çıkarıldım, yüzeysel bir muayeneden sonra odaya gönderildim. Gerçekten de öyle bir kaosun içinde yaşıyoruz ki hangi gün bize ne olacağı belirsizdir. Bu hafta dilekçe vermiştim hem diş doktoruna hem revir doktoruna görünmek ve hastane sevkimi yapmak için. Kelepçeli bir şekilde diş ameliyatı olmaktan başka çarem de yok. Geçen ay (…) bu olayla (yaptırım) karşılaştım ve ameliyat esnasında hem kriz geçirdim hem de sol bileğimi kırdım. Çünkü elimde kelepçe vardı. Beni revire çıkarmıyorlar ve şöyle diyorlar 'sen ilaçlarımı almıyorum demişsin' Bunu diyen gardiyanlardır. Beni revire çıkamıyorlar diye ilaçlarımı almadığım doğrudur.
(…) Burada tedavi diye bir şey yok. Ölüme terk etmekten başka bir ad konulamaz. Raporumda benim devamlı bir nöroloji doktorunun gözlemi altında tutulmam istenmiş. En hafif deyimle el insaf yahu! Siz de insan evladısınız, evet düşman olarak tutulmuşuz ama tutsaklığın da esirliğin de hukuku var.
Vücudum el, baş ve ayak titriyorlar. Tam olarak emin değilim ama belirtiler parkinson hastalığını gösteriyor. Bir de ben kurum psikolog-sosyal çalışmacı, 1, ve 2. müdürlerle görüştüm, kas gevşemesi için lastik ve 2 kilogram kum torbası yazdırdım revirde. Ama kendi paramla istememe, almama rağmen medikalden bilinçli olarak almıyorlar ve hep erteleme…"
24 yaşında olan Tanış'ın Sağlık Kurulu Raporu'nda epilepsi ve astım olduğu yazılıyor. Raporda, "tek başına cezaevinde kalabilir" kararı verildi. Ayrıca doktor kararında, "Hastada yeterli tedavi edilmemiş epilepsi olup, düzenli ilaç kullanımı ve düzenli poliklinik kontrolleriyle nöroloji uzmanını olduğu meskende takibi yapılabilir, hastanın tedavisi nöbetsizlik sağlanması yıllar" ifadelerini dikkat çekti. Tanış, mektubunda düzenli olarak hastaneye gidemediğini, hastaneye sevk için aylarca bekletildiklerini ve ilaç alımlarında sorun yaşadığının altını çizdi.