GÖRÜNTÜLÜ

Hesandin dağında karakol ve maden çalışması için yol yapılıyor

Amed’in Kulp ilçesinde olan Hesandin dağında karakol için yol yapılıyor. Yol yapımı esnasında yaşanan tahribata tepki gösteren köylüler, yolun sadece karakol değil aynı zamanda maden çalışması için de yapıldığını anlattı.

HESANDIN'DA KARAKOL VE MADEN

Amed’in Pasur (Kulp) ilçesinde en yüksek dağlardan biri olan Hesandin dağı maden arama çalışmasının hedefinde. Geçtiğimiz sene Kulp Madencilik adlı bir şirketin bölgede yapmak istediği sondaj çalışması köylüler ve yayla halkı tarafından engellenmişti. Yapılan hukuki başvuru ve halkın mücadelesi ile şirketin ÇED raporunu 2008 yılında aldığı ve 5 yıl içinde faaliyete geçmediği ortaya çıkmıştı. Valilik tarafından iptal edildiği söylenen rapora rağmen bölgede yol açma çalışması başlatıldı. Yaşanan çalışmayı yerinden gözlemleyen köy halkı yaylaya doğru açılan yolun karakol için yapıldığını belirtti. Köylüler açılan yolun maden çalışması için de yapıldığına dikkat çekerek, “Doğamız sistematik bir şekilde tahrip ediliyor” dedi.

Avukatların geçtiğimiz sene Çevre Bakanlığına yaptığı bilgi alma başvurusuna 6 Eylül 2024 tarihinde verilen yanıtta, şirketin “ÇED gerekli değildir” raporunu 2008 yılında aldığı belirtilerek, “Alınan ÇED 5 yıl için faaliyete geçmediği için düşmüştür” denildi. Verilen yanıt sonrası şirketin alanda herhangi bir maden çalışması yürütmesine izin çıkmadı. Aradan bir ay geçmesinin ardından şirketin 9 Ekim 2024 tarihinde Hesandin yaylasında; 2011, 2012 ve 2013 yılında 100 bin ton maden çıkardığı beyanı ile müdürlüğe izin için başvurusunda bulundu. Aynı gün başvuruya yanıt veren müdürlük, madenin çıkarıldığı gerekçesini öne sürerek, ‘ÇED gerekli  değildir’ kararının geçerliğini devam ettiği ifadesine yer verdi. Verilen izin sonrası yaylada 10 gündür devam eden bir yol çalışması başlatıldı. Başlatılan çalışmanın karakol yapımı için olduğu belirtilirken, bugün kepçelerin çalıştığı alana giden köylüler hem askerlere, hem de şirket çalışanlarına sorduğu soruların cevabını alamadı.

Avukatların projeye dair talep ettiği belgeler ise, “Veremiyoruz” sözüyle reddedildi. Karakol için yapılan yolda onlarca ağacın tahrip edildiği görüldü. Karakolun bir bahane olduğunu ve esasen maden çalışması için yol yapıldığını belirten köylüler, dağın başka tarafından daha kolay yol yapılacak olmasına rağmen özellikle maden için sondaj yapılmak istenen alanlarda yolun genişlediğini ifade etti. Haftanın 7 günü yapılan yol çalışmasında kepçeye onlarca asker eşlik ediyor.  Konuya dair görüştüğümüz köylüler yaşanan tahribata tepki gösterirken, Amed Barosu Avukatlarından Eyüp Aydeniz ise dağda hukuksuz bir şekilde bir yol açıldığını ifade ederek, maden çalışmasına zemin hazırlandığına dikkat çekti.

SUYUMUZ VE GEÇİM KAYNAĞIMIZ YOK OLACAK

Hesandin eteklerinde bulunan Şirnaz (Argün) köylülerinden Remzi Turan, “Burası sadece Kulp’un değil bütün ilçelerin meselesidir. Buraya herkesin sahip çıkması lazım. Buraya yazık olacak. Burada yol çalışması ile doğayı tahrip etmişler. Burayı 10 gün de tahrip etmişler. Burada bir şirket için bir adam için bahçelerimizi perişan etmişler. Biz bu durumu kabul etmiyoruz” dedi.

Aynı köyde yaşayan Nedim Emre, “Biz hayvanlarımız ve doğamız için buradayız. Kulp’ta hiçbir şey bırakmadılar yarısı baraj altında kaldı yarısı da maden çalışmasına açıldı. Burada maden olursa insanlar susuz kalır. Bu ilçeyi kim bu şekilde hedef alıyor bilemedik. Tarımsal olarak da hayvancılık olarak da hiçbir şey kalmıyor. Eğer Hesandin giderse elimizde bir şey kalmaz. Şuan da bizim elimizdeki su kan gibi akıyor. Tutturmuşlar Silvan barajı ama bu barajla ilçemiz kalmadı. Bin senedir biz burada yaşıyoruz. Biz burada çok bedel vermişiz. Şimdi bir şirket için bizimle karşı karşıya geliyorlar. Burayı yok etmelerine izin vermeyeceğiz. Burada topraklarımızı savunacağız” diye tepki gösterdi.

Yaşam alanlarının ve doğanın hedef alındığını söyleyen Cevahir Tekin ise şu ifadeleri kullandı: “İnsanların burada kalmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Barajla bizi yok etmek, yaşamımızı bitirmek istiyorlar. Burada 7’den 70’e herkesle direneceğiz. Bu davamızdan vazgeçmeyeceğiz. Halk bu topraklara sahip çıksın ve yapılacak çağrıyla Hesandin’e aksın.”

ŞİRKEY BEYANI İLE SUÇ İŞLENİYOR

ÇED raporuna dair verilen kararın hukuksuz olduğuna ve evrakta sahtecilik suçu oluşturduğuna dikkat çeken Avukat Eyüp Aydeniz, bölgede hiçbir şekilde madencilik çalışması yürütülmediği halde şirketin 2011, 2012 ve 2013 yılları arasında maden çalışması yürüttüğünü iddia ettiğine yer verdi. Dağda yürütülen tek çalışmanın on gündür yapılan yol çalışması olduğuna dikkat çeken Eyüp Aydeniz,  şunlara değindi: “Şimdi özellikle şunu belirtmemiz gerekiyor; çevresel etki değerlendirme raporunun geçerli olduğuna dair valiliğin verdiği şirkete verdiği yanıt tam bir skandal. Skandal olduğunu iddia etmemizin sebebi ise burada hiçbir maden faaliyeti yapılmamış olmasıdır. Tek faaliyet bugün burada sizin de gördüğünüz yol çalışmasıdır. Bu öncelikle resmi belgede sahtecilik suçu oluşturuyor, iki vergi usul kanuna açık bir muhalefet var. Çünkü üretmediğiniz bir şeyi ürettiğinizi iddia ediyorsunuz ve bunun üzerine devlete belki KDV ödüyorsunuz ya da devletten yardım talep ediyorsunuz.”

Yapılacağı söylenen karakola dair bir bilgi elde edemediklerini sözlerine ekleyen Eyüp Aydeniz, “Burada bugün yaptığımız çalışmada herhangi bir yetkili ile karşılaşmadık. Sadece yol çalışmasında görevli olan bir harita mühendisiyle karşılaştık. Burada karakol yapıldığı söyleniyor. Burada jandarmada yol yapımın güvenliğini aldıklarını söylediler. Ne projesi olduğunu biz bilmiyoruz. Açık ki, burada korsan bir şekilde Hesandin Yaylası'nda maden çıkarmak üzere bir yol çalışması yapılıyor. Şimdi yol çalışması yapılırken bir ormandan geçiliyor. Orman kanununa muhalefet yapılıyor. Çünkü orman kanununa hukuka aykırı bir şekilde girmek, ormanı tahrip etmek, buranın duasını tahrip etmek suçtur.

Temel amacın Hesandin Yaylası'ndaki maden olduğunu açık bir şekilde biliyoruz. Onlarca köyün içme suyu buradan karşılanıyor. Yine hayvancılık, arıcılık ve yaylacılık faaliyeti yürütülüyor. Eğer Hesandin yaylasını madene açarlarsa insanların yaşam alanı, doğa tamamen yok olacaktır. Burada hem hukuka aykırı işlem yapılıyor hem de insanların yaşam kaynağı yok ediliyor. O madenle yetiştirilecek tarımsal faaliyetlerdeki bütün ürünler zarar görecek. İnsanların yaşam kaynağını, bir bütün olarak doğayı tahrip etmeye kimsenin hakkı yok. Herkesi hukuka uygun şekilde davranmaya davet ediyoruz. Diyarbakır Valiliği'ne, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na, Enerji Bakanlığı'na çağrıda yapıyoruz; hukuka aykırı iş yapılmasına göz yap yummayın” diye konuştu.