Halk Muş Cezaevi'ne yürüdü
Halk Muş Cezaevi'ne yürüdü
Halk Muş Cezaevi'ne yürüdü
Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki baskıları protesto eden tutsakların koğuşları ateşe vermesi üzerine başlayan isyan devam ederken, yüzlerce kişi Devlet Hastanesi önünden cezaevine sloganlarla yürüdü.
Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'nde kalan kadın tutsakların cezaevi idaresinin baskı politikalarına tepki göstermek amacıyla koğuşları ateşe vermesi üzerine başlayan isyan devam ederken, yaralı 7 kadın tutsağın kaldırıldığı Muş Devlet Hastanesi önünde bir araya gelen 500'ü aşkın yurttaş, Muş Cezaevi'ne doğru sloganlarla yürüyüşe geçti. Sloganlar eşliğinde cezaevi önüne gelen kitle, yüzlerini koğuşların bulunduğu yöne doğru çevirerek, "Çerxa Soreşê" marşını okudu. Koğuşlarının pencerelerine çıkan tutsaklar da, alkış çalarak kitleye destek verdi.
Cezaevi önündeki bekleyiş devam ederken, cezaevinden bir ambulansın çıktığı görüldü. Ambulansın içinde isyanda yaralanan 2 tutsağın bulunduğu belirtildi. Yine bir ring aracı da cezaevinden çıkış yaptı. Öte yandan İHD avukatlarından Mensur Işık ve Kadir Karaçelik cezaevine geçti.
Muş E Tipi Kapalı Cezaevi daha önce PKK ve PAJK'lı tutsakların koğuşlarına kamera yerleştirilmesi ve havalandırma süresini kısaltılması gibi keyfi uygulamalarla gündeme gelmişti. Son olarak geçen günlerde haftalık telefon görüşmelerinde ailelerini arayan tutsaklar, cezaevi idaresi tarafından "örgütsel dokuman oldukları" iddiasıyla kitaplarına, radyolarına ve yöresel kıyafetlerine el konulduğu aktararak, kamuoyuna duyarlılık çağrısında bulundu. Konuya ilişkin değerlendirmede bulan TUHAD-DER Muş Şube Başkanı Ömer Özün, keyfi uygulamalara derhal son verilmesi gerektiğini ifade ederek, cezaevi idaresiyle görüştüklerini ancak cezaevi idaresinin uygulamaları çok normal karşıladığını aktardı.
İHD Muş Yöneticisi Avukat Kadir Karaçelik de, uygulamaların hukuki bir dayanağının olmadığını ifade ederek, cezaevi idaresinin tutumunu psikolojik baskı olarak değerlendirdi. Cezaevindeki hak ihlallerinin Guatemala'yı aratmadığını belirten Karaçelik, "Koğuşlara kamera yerleştirilmesine ilişkin iddia son derece tehlikelidir ve özel yaşamın ihlali demektir. Devlet bir nevi siyasi tutsakları bu yöntemlerle psikolojik olarak çürütmeyi hedefliyor" diye konuştu.
Muş E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan PAJK'lı kadın tutsakların ise, doktora götürülmediğini belirten Karaçelik, kadın tutsakların uzman doktorlara sevk edilmediğini söyleyerek, "Revirde pratisyen doktorlar var ve kadın tutsakların rahatsızlıklarını tedavi edemiyorlar. Kadın tutsakların uzman doktora sevk talebi ise her defasında reddediliyor" dedi.