Devlet ablukasının harabeye çevirdiği Amed’in Sur ilçesinde güvenlik güçlerinin yerle bir ettiği iş yerlerinden biri de turistlerin en gözde mekanlarından İlkiz Otantik Giyim oldu. Sokağa çıkma yasağının sonlanmasıyla yeniden canlanan İlkiz Otantik Giyim, aylar süren ablukanın izlerini silmeye çalışıyor.

Yaşanan zor süreci anlatan İlkiz Otantik Giyim sahibi Kadir Karagöz, aylar sonra geldiği mekanın halini görünce yıkıldığını ifade etti. Kapıyı kırarak giren güvenlik güçlerinin her şeyi kırıp döktüğünü anlatan Karagöz, “Dükkanda güzel anlamında ne varsa çirkinleştirmişler” dedi. Bu yetmiyormuş gibi şimdi de kamulaştırma tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını hatırlatan Karagöz, eski Başbakan Davutoğlu’nun zararın tazmini konusunda verdiği hiçbir sözün de tutulmadığını vurguladı. Karagöz, haklarını resmi kurumlarda değil mahkemelerde arayacaklarını kaydetti.

Amed’in Sur İlçesinde devlet ablukasından en çok etkilenen tarihi mekanlardan biri İlkiz Otantik Giyim dükkanı oldu. 400 yıllık tarihi bir bina içinde yer alması ve Dengbêj Evi’nin hemen yanı başında olması nedeniyle turistlerin uğrak mekanlarından biri olan İlkiz Otantik Giyim, aylar sonra kapılarını tekrar halka açtı. Esnafın 10 aydır kan ağladığını ifade eden dükkan sahibi Kadir Karagöz, 5 Haziran 2015 tarihinde Diyarbakır’da HDP Mitingine yapılan bombalı saldırı sonrası kötüye giden işlerin, sokağa çıkma yasaklarının başlamasıyla tamamen kesildiğini belirtti. Abluka nedeniyle iki şubeyi kapatıp, Ziya Gökalp mahallesinde tek merkeze taşınmak zorunda kaldıklarını anlatan Karagöz, “Dağkapı Meydanı’nda yeni bir şube açmıştık, daha henüz işlemlerini tamamlamadan olaylar başlayınca hem onu hem de Hasanpaşa Hanı’nda bulunan şubelerimizi kapatmak zorunda kaldık” dedi.

HÜKÜMET TARAFINDAN VERİLEN HİÇBİR SÖZ TUTULMADI!

Ablukanın derinleşmesiyle işyerini bırakmak zorunda kalan Karagöz, 7 ay sonra döndüğünde karşılaştığı manzara karşısında yıkıldı. Eşyalarının tümünün güvenlik güçleri tarafından yerle bir edildiğini aktaran Karagöz , “Mekanın kapısını kırarak içeriye girmişler, elbiselerimizin hepsini yere atıp çiğnemişler, küpelerimizi, hediyelik eşyaları dağıtmışlar, doğal taşları ezmişler, mankenlerin kafalarını kırmışlar. Bizim Hindistan’dan getirdiğimiz avizeler vardı, onları da kırmışlar. Zarar vermek için zarar vermişler. Güzel anlamında ne varsa çirkinleştirmişler” diye konuştu. Eski Başbakan Davutoğlu tarafından zararın tazmin edileceğine yönelik verilen sözlerin hiçbirinin tutulmadığını vurgulayan Karagöz, hala zarar tespiti için gelinmediği gibi, kapatmak zorunda kaldıkları Hasanpaşa Hanı’ndaki şube için valiye müracaat ettiklerine, ancak maddi hasar meydana gelmediği öne sürülerek kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğine dikkat çekti. “Davutoğlu o zaman açıkladığı pakette, ‘Esnafın 6 aylık gelir vergisini erteleyeceğiz’ demişti. Zaten 7 aydır kapalıyız. Bu süre içerisinde bir gelirimiz olmuş mu ki, gelir vergisi erteliyorsun?” diye tepki gösterdi.

SUR’DA TÜM BİR KÜLTÜR YOK EDİLDİ!

Esnafın şu anda yüzde 90’a varan değer kaybı olduğuna işaret eden Karagöz, bu konuda Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası’nın da elinden geleni yaptığını, ancak muhatap alınmadıklarını söyledi. Bu yetmiyormuş gibi şimdi de acele kamulaştırma tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını hatırlatan Karagöz, hükümetin anayasal bir suç işlediğini ve Sur esnafı olarak buna izin vermeyeceklerini kaydetti. Bu saatten sonra haklarını resmi kurumlarda değil, mahkemede arayacaklarını vurgulayan Karagöz, “Biz zararımızın tazmini konusunda resmi kuruma gidip dert yanmayacağız, hukuken bunun hesabını soracağız” diye konuştu. Devlet ablukasıyla birlikte bir kültürün yok olduğuna işaret eden Karagöz, “Sadece malımız mülkümüz değil, burada tüm bir kültür hedef alınmıştır. Bizim çok nitelikli delilerimiz vardı mesela, mahalledeki delilerimiz bile gitti ve bunun üstü böylece kapatılmamalıdır” dedi.