Güzel canların uðurlayıcısı olmamak için…-Siirt Kapalı Cezaevi

Güzel canların uðurlayıcısı olmamak için…-Siirt Kapalı Cezaevi

Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'nde bulunan kadın tutsaklar adına basına mektup yazan Gulan Kılıçoðlu, eylemin 51. gününde kan ve canla sulanan bu toprakların artık barış ve sevgiyle sulanmasını isteyerek, özellikle aydınlar olmak üzere tüm topluma duyarlılık çaðrısında bulundu.

Cezaevlerinde PKK ve PAJK'lı tutsakların başlattıkları süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eyleminin 51. gününde vicdanlara sesleniyor tutsaklar. Siirt E Tipi Kapalı Cezaevi'ndeki kadın tutsaklar adına bir mektup kaleme alan Gulan Kılıçoðlu, duyarlılık çaðrısında bulunuyor.

Kılıçoðlu'nun kaleme aldıðı mektup şöyle:

Ölümle burun buruna, onunla haftalardır, aylardır kol kola olan 6 deðerli arkadaşımla bir arada yaşamanın anlamlılıðını hissederek günü diðer bir güne baðlıyoruz. Ama her bir günü diðer bir güne baðlarken yüreklerimizin kafesinden fırlamak üzere beklediðini bilerek, korkuyla, kaygıyla bekliyoruz. Devirdiðimiz güzel ve anlamlı canların uðurlayıcısı olmaması için her birinin gözbebeklerine ricayla dalıyoruz.

Yürüttükleri mücadele, bedenlerinden verdikleri bedelin somut sonucunu görmeleri gerektiðini, gidişlerinin insanlık için kayıp olduðunu gözlerimizle anlatıyoruz. Bizler için sözcükler anlamını çoktan yitirdi. Hissedenlere karşılık veremeyeceðini anladı sözcükler. Duygularımızın yoðunluðu altında zavallılaştı. Yerle bir oldu Kürtçe ve Türkçe lügatler. Doruðuna çıktık duyguların ve doruðundayız onurlu yaşama olan inançla...

Doruðuna çıkardılar duyguları gün be gün eriyenler. Şaha kalkan duyguların amaçlarına rehberlik etmeye daha ilk günden başlamıştı ve bizimde duygularımız şaha kalkmıştı ilk gün. Rehberimiz oldu her bir can. Ardıllarla güç, moral olabilmek, bütünleşebilmek için sözcükleri bir kenara attık ve birbirimizi en iyi anladıðımız, en güçlü hissettiðimiz gözlerimizi iletişim aracı olarak ilan ettik. Bir bütündük aslında ve hiç parçalara ayrılmadık. Olur da acımasız zihniyetin vahşiliði bedeni ayrılıðımıza neden olursa parçalarımızın ayrılmaması, eksilmemesi için tekrar tekrar bütünleştik, bir olduk.

18 YAŞINDAKÝ KEVSER AKÇELÝK DE EYLEMDE

Ve bütün olduðumuz parçalarımızdan bir tanesi daha 18 yaşında. Tutuklandıðında 17'sinde bir çocuktu. Şimdi ise 18'inde yüreði evren büyüklüðünde olan bir mücadeleci.

Çocuk denebilecek yaşta olan arkadaşımızın adı Kevser Akçelik. O da bedenini diðer arkadaşlarımız gibi çoktan ölüme yatırdı. Ölüme yaklaştıðı ve ölümü onurlu yaşam duruşuyla selamladıðı bu günlerde eylemci arkadaşımız bize iyi görünmek için olaðanüstü çaba sarf ediyor, ediyorlar... Bize moral ve güç olma çabalarının bizlerde yarattıðı duyguları tahmin etmek zor olmayacaktır. Ömrünü bir tarafa bırakıp bedeninin eridiði, gücünün tükendiði anlarda bile gözlerindeki yaşam kıvılcımlarını kaybetmeyişi ve o kıvılcımları an be an alevlendirmesi, çukura kaçan gözlerinde evrenin tüm güzelliðini önümüze sermek istediðini her davranışıyla belli ettiren 18'ine yeni giren bir insan. Ve onun gibi yüzleri, binleri bulan arkadaşlarımız...

ŞEKERLÝ SU DAHÝ VERÝLMÝYOR

Şu an aynı koðuşta kaldıðımız arkadaşlarımızın saðlık sorunları baş göstermiş durumda ve daha basına yansımayan yüzlerce arkadaşımız da var. Şakran ve Tekirdað'da açlık grevine giren arkadaşlarımız hücreye alınmışlardı. Alındıkları günden bu yana halen o hücrelerde eylemlerine devam etmektedirler. Bu uygulama bilinçli olarak ölüm orucuna çevrilmek istenmiştir. Başarılı da olunmuştur. Çünkü şekerli su dahil olmak üzere hiçbir şeyin verilmemesi de grevin ölüm orucuna dönüştüðünü gösteriyor.

Yanımızda olan arkadaşlarda baş gösteren problemlerin ciddiyetini göz önüne getirdiðimizde o arkadaşlarımızın ölüme peşkeş çekildiðini görüyoruz. Bu şekliyle irade kırılmak istenmiştir. Ancak unutulan bir realite var. Bu insanlar bedenlerini özgür bir gelecek ve insanlıðın yararına ölüme yatırmış olmalarıdır. Böylesi insanlık dışı bir yönelim irade kıramaz, ardılların iradelerini güçlendirir.

Biz her an göz göze olduðumuz insanların gözlerindeki anlama, güzelliðe dayanarak, başta aydınlar olmak üzere insanım diyen herkese duyarlılık çaðrısında bulunuyoruz. Ýnsanlık için betonlaşan vicdanları hep beraber kıralım, Adım adım ölüme yelken açan insanlara birinci dereceden tanıklar olarak vicdanlara sesleniyoruz. Sevgiyle, barışla sulayalım, kanla canla sulanan coðrafyamızı