'Güven Timi'nde işkence

'Güven Timi'nde işkence

Bayramın ikinci gözaltına alınan Onur Eren Yıldız, Beyoğlu Güven Timi'nde işkence gördü. Yüzüne gaz sıkıldı, elleri kelepçelendi, yere yatırıldı, boğazına ve dizlerine basıldı. Sürekli cinsiyetçi küfürlere maruz kaldı. Genç ve ailesi, işkencenin artık son bulması için, işkenceci polislerin cezalandırılmasını istiyor.

AKP hükümeti tarafından toplumda huzuru sağlayacağı iddiasıyla propagandası yapılan "Güven Tim"inde bayramın ikinci günü işkence gören Onur Eren Yıldız ve ailesi, bugün İHD İstanbul Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi.

Yıldız, bayramın ikinci günü arkadaşlarıyla birlikte İstiklal Caddesi'nde gezerken, yanlarında bulunan "kız kaçıran"ı patlatmalarıyla başlayan işkence sürecini şöyle anlattı:

"Kız kaçıran, torpida gibi oyuncaklar, bayramlarda sıkça kullanılır. Ben de yeğenlerimle birlikte İstiklal Caddesi'nde gezerken bir tanesini patlattık. Ardından sivil polisler geldi, kimlik sordular. Tam bizi bırakacaklarken, başka bir sivil polis geldi, bize hakaret edince, tepki gösterdim. Bunun üzerine beni tartaklamaya başladılar.

YERE YATIRDILAR, BOĞAZIMA BASTILAR

Kelepçelendim, yüzüme gaz sıkıldı. Beyoğlu Güven Timi'ne götürüldüm. Orada da işkence devam etti. Yere yatırıldım. Bir polis, postalıyla boğazıma bastı. Üzerimde tepindi. Diz kapaklarıma bastılar sürekli. Bunları yaparken de sürekli küfür ediyorlar, hakaretlerde bulunuyorlardı. Sözde beni tutanak için bekletiyorlardı. Ancak birkaç dakikada verecekleri tutanağı 3 saat sonra verdiler. Bu sırada da işkence yaptılar. Tüm bunlar olurken, ellerim kelepçeliydi. Kelepçeyi de çok sıkmışlardı. Öyle ki, tutanağı imzalamak için kelepçeyi açtıklarında bileklerim morarmış ve ellerim uyuşmuştu. Daha sonra doktora götürüldüm. Doktor beni dinlemeden, vücudumdaki izlere bakmadan rapor yazdı. Çocuk Büro'ya, ardından da aileme teslim edildim. Ertesi gün savcılığa giderek ifade verdim. Artık karakollarda işkencenin son bulması için, bana işkence yapanların cezalandırılmasını istiyorum."

'OĞLUM TANINMAYACAK HALDEYDİ'

İşkence mağduru gencin babası Mustafa Yıldız da, olay günü oğlunun akıbetini öğrenmek için gittiği Beyoğlu Güven Timi'nden "Oğlunun hiçbir şeyi yok" denilerek kovulduğunu anlattı. "Ancak oğlumu serbest bıraktıklarında tanınmayacak haldeydi" diyen Yıldız, "Yaşadığımız bu vahşeti duyurmak istiyoruz. Karakollarda benzer olayların yaşanmaması için cezalandırılmasını istiyoruz" dedi.

Onur Eren Yıldız'ın dayısı Mehmet Arslan da, Başbakan Erdoğan'ın daha önce söylediği, "Kadın da olsa, çocuk da olsa gereken yapılacak" sözünü hatırlattı, "İşte bugün polisler, Erdoğan'ın bu açıklamalarından güç alıyor" diye konuştu.

Aileler olarak çocuklarının yanında olduklarını vurgulayan Arslan, şöyle konuştu: "Belki de şu sıralarda bile bir karakolda çocuklar, gençler işkence görüyor olabilir. Berkin, 133 gündür komada. Polis, onu ölümün kıyısına getirdi. 14 yaşında bir çocuk. 45 kilodan 20 kiloya düştü. Sadece Berkin'in durumu bile bu ülkedeki faşizmin düzeyini gösteriyor. Bunların son bulması için, yeğenimin yaşadığı işkencenin cezalandırılmasını istiyorum."