Güngör: AKP dikensiz gül bahçesi oluşturmaya çalışıyor

Avukat Mustafa Kemal Güngör, “çoklu baro” girişimiyle AKP’nin kendisi için dikensiz gül bahçesi oluşturmaya çalıştığına işaret ederek, hak arama özgürlüğünün temsilcisi olan avukatların ve baroların mücadelesinin süreceğini söyledi.

Avukat Mustafa Kemal Güngör, AKP-MHP iktidarının “çoklu baro” adı altında savunma mesleğini ve avukatların bağlı oldukları baroları işlevsizleştirme projesini ANF’ye değerlendirdi.

Mustafa Kemal Güngör, Avukatlık Kanunu’nda ve baroların yapısında öngörülen değişikliğin savunma mesleği açısından son derece vahim bir duruma işaret ettiğine dikkat çekti. Güngör, ortada herhangi bir teklif ve yazılı metin yokken, AKP’nin grup sözcüsünün televizyonlara çıkıp değişikliğin özellikle İstanbul, Ankara ve İzmir barolarını ilgilendirdiğini açıklamasının düşündürücü olduğunu ifade etti. Çoklu baro anlayışının altında, 2 bin avukat bir araya geldiğinde baro kurabilsinler gibi bir yaklaşım olduğunu belirten Güngör, “İstanbul Barosu’nun bugün yaklaşık 48.500 mevcudu var. Şimdi bu yasa teklifine göre, 2 binden kaç baro kurulabileceğini hesap edin. Öngörülen bu sistem tamamen baroları bölmeyi, parçalamayı hedeflemektedir. Yapılmak istenen, iktidara yakın baro, şu tarikatın ya da bu cemaatin barosu, şu siyasi görüşün barosu, bu siyasi görüşün barosu gibi herkesin kendi barosunu kurmasına neden olur ki bunu kabul etmek mümkün değil” dedi.

‘KAMU HİZMETİNİN DE PARÇALANMASINA NEDEN OLACAK’

Yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını kökünden etkileyecek bir değişikliğin söz konusu olduğunu vurgulayan Güngör, bunun da büyük bir sorun teşkil ettiğini kaydetti. Baroların kamu niteliğinde meslek kuruluşları olduğunu hatırlatan Güngör, böyle bir teşekkülün bölünmesinin kamu hizmetinin de parçalanması anlamına geleceğine işaret etti. Güngör, bu yasa teklifinin birtakım yandaş barolara neden olacak son derece tehlikeli bir girişim olduğunun altını çizdi.

‘BU İLK DENEME DEĞİL…’

Bu girişimin daha önce de birkaç kez kamuoyunun gündemine getirildiğini belirten Güngör, şöyle konuştu: “İktidarlar ne zaman hukuka ve insan haklarına aykırı girişimlerde bulunduysalar, barolar hep buna itiraz etmiştir, muhalefet etmiştir. Dolayısıyla bu ilk deneme değil; daha önce de 3-4 kez gündeme getirilmişti. Fakat şimdi Diyanet Başkanı’nın bir konuşmasına karşı Ankara Barosu’nun verdiği tepki üzerine, Cumhurbaşkanı hemen barolarla ilgili bu değişiklik konusunu yeniden gündeme getirdi ve bir hazırlığa giriştiler. Bu sadece barolar için değil, diğer meslek odaları için de geçerli. Meslek kuruluşlarının gücünü parçalamaya dönük; iktidarın kimi tasarruflarına karşı muhalefet etmelerinin önüne geçmeye dönük; onları sürekli güçten düşürmeye dönük bir girişim söz konusu.”

FEYZİOĞLU’NUN TABANI TAMAMEN BOŞALMIŞ DURUMDA

Avukatlar tarafından istifaya çağırılan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu’nun tavrını da değerlendiren Güngör, Feyzioğlu’nun çoklu baro değişikliğine karşı 80 baronun hazırladığı metinde imzası olsa da yasada yer alan diğer değişikliklerin müzakere edilebileceğini söylediğini hatırlattı. Güngör, yasada sadece çoklu baro değişikliği getirilmediğini hem baroların hem de barolar birliğinin seçim yöntemlerinde ve nispi temsil usulünde de değişiklikler öngörüldüğünü, Feyzioğlu’nun da bu değişikliklerin konuşulabileceğini söylediğini belirtti. Uzun süredir barolar ve Feyzioğlu arasında bir çekişme yaşandığını hatırlatan Güngör, bu kadar baronun karşı durduğu bir yerde, Feyzioğlu’nun birtakım şeyleri iktidarla müzakere yoluyla yapma anlayışına sahip olmasının rahatsızlık yarattığını vurguladı. Güngör, “Benim gördüğüm kadarıyla, tabanı tamamen boşalmış durumda ve Feyzioğlu’na destek veren barolar artık sınırlı. Feyzioğlu’nun, baro başkanlarının yürüyüşünü ve birtakım tasarruflarını kriminalize eden, son derece yanlış söylemleri var. Feyzioğlu daha önce de baroların olağanüstü kurulu toplama talebini geri çevirdi. Bu kadar avukat örgütünün istediği genel kurulu toplamaya niye direndiğini anlamak mümkün değil” dedi.

‘UZUN BİR YOL, MÜCADELE SÜRECEK’

Avukatlık yasası gibi böylesi önemli bir yasanın bütün ilgili taraflarca mütalaa edilmesi gerekirken, iktidarın yasayı oldubittiye getirmek istediğine dikkat çeken Güngör, baroların da baştan beri bu yönteme itiraz ettiklerini hatırlattı. Ülkede yargı bağımsızlığı başta olmak üzere ciddi sorunlar yaşandığını hatırlatan Güngör, baroların bu kapsamda tartışmaya açmak istediği yargı reformu önerisinin de dikkate alınmadığını dile getirdi. Bütün engellemelere rağmen baroların ve baro başkanlarının gayet kararlı ve dirençli durduklarını vurgulayan Güngör, “Önümüzde uzun bir yol var, savunma yürümeye devam edecek. Sonuçta avukatlar ve barolar hak arama özgürlüğünün temsilcisi olarak varlar. Savunma bağımsızdır ve bağımsız olmak zorundadır. Avukatların ve baroların bağımsızlığını engellemeye çalışan böylesi girişimlerin mutlaka sonlandırılması lazım. Uzun bir yürüyüştür, mücadele sürecek ve bütün avukatlar da başkanlarının yanındadır” dedi.

‘YANLIŞIN KARŞISINDA DURMAK GÖREVDİR!’

35 yıldır avukat olan Güngör, Türkiye’nin daha önce de çok zor dönemlerden geçtiğine ancak hukuk ve yargı adına bu kadar problemli bir dönem görmediğine dikkat çekti. AKP’nin ülkede kendisi için dikensiz gül bahçesi oluşturmak istediğini, bunun kabulünün mümkün olmadığını vurgulayan Güngör, yanlışın karşısında durmanın baroların, meslek odalarının görevi olduğunu ve bu görevi de yapmaya devam edeceklerini kaydetti.