Gündem yazıları İsveç'te kitaplaştırıldı
Yazar Aslı Erdoğan’ın geçen yıl kapatılan Özgür Gündem’de yayınlanan makaleleri, İsveçceye çevrilip “Suskunluk bile artık bizim değil” adıyla kitaplaştırıldı.
Yazar Aslı Erdoğan’ın geçen yıl kapatılan Özgür Gündem’de yayınlanan makaleleri, İsveçceye çevrilip “Suskunluk bile artık bizim değil” adıyla kitaplaştırıldı.
Erdoğan’ın Özgür Gündem’de yayınladığı makalelerini içeren “Suskunluk bile artık bizim değil” kitabı Göteborg Kitap Fuarı’nda tanıtıldı ve satışına başlandı. Aslı Erdoğan, Türk hükümetinin kendisini bu kadar ciddiye alıp cezalandırmaya çalışmasına şaşırdığını söyledi. Ancak kitabını yayımlayan Ramus Yayınevi Genel Yayın Müdürü Per Bergström, şunun altını çizdi: "Niteliksel edebiyat, otoriter rejimleri her zaman rahatsız etmiştir.”
Yazar Aslı Erdoğan Erdoğan, kitabının tanıtımı dolayısıyla Göteborg Kitap Fuarı’nda düzenlenen Türkiye’de ifade özgürlüğü ve insan hakları ihlallerinin mercek altına alındığı seminer, konferans ve tartışma programlarına konuşmacı olarak katıldı. Tutuklanmasına neden olan süreci, cezaevi günlerini ve geleceğe yönelik kaygı ve görüşlerini paylaştı. Erdoğan, Expressen gazetesinin düzenlediği ve naklen yayımlanan “Türkiye ve ifade özgürlüğü” temalı seminerde Gazeteci-Yazar Kurdo Baksi ile birlikte Expressen gazetesi Kültür Şefi Karin Olsson’un Türkiye ve Kürdistan’daki gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı. Dagens Nyheter gazetesinin düzenlediği etkinlikte İsveçce yayımlanan yeni kitabında yer alan makaleleri, fuarın düzenlediği etkinlikte PEN Başkanı Elisabeth Åsbrink ile yaptığı söyleşide de, Türkiye’de 15 Temmuz'daki devlet içi çatışmadan sonra AKP hükümetinin gerçekleştirdiği hukuk, insan hakları ve ifade özgürlüğü ihlalleri hakkında konuştu.
REJİM BENİ ŞAŞIRTIYOR
Erdoğan, Özgür Gündem’in Yayın Danışma Kurulu üyesi olduğu için AKP hükümeti tarafından 'terör örgütü'nü desteklemekle suçlanarak hakkında dava açıldığını hatırlatarak, “16 Ağustos günü evim silahlı, maskeli ve çelik yelekli özel polis güçleri tarafından basıldı. Ondan sonra 3 günü gözaltında geçirdim. 18 Ağustos günü PKK’li olmakla suçlandım ve gece yarısı cezaevine konuldum. Gazetecilerin hapsedilmelerini bir biçimde anlayabilirim. Araştırıyor ve rejimi sarsan makaleler yazdıkları için tehdit olarak kabul ediliyorlar ama ben kitaplar ve edebi makaleler yazıyorum. Neden beni bu kadar ciddiye alıyorlar? Doğruyu söylemek gerekirse bu beni şaşırtıyor” dedi.
NEYLE SUÇLANDIĞIMI BİLMİYORUM
Dört kez mahkeme karşısına çıkarılmasına rağmen hala tam olarak neyle suçlandığının netleşmediğini kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: “Hakkımda ömür boyu hapis cezası isteniyor, tek kanıtları cezaevine girmeden 6 ay önce yazdığım dört makalemdeki dört cümle. İçeriğinde yasadışı bir şey yok, eğer olsaydı o zaman savcı hakkımda dava açardı. Savcı, iddianamede 2011'de Özgür Gündem’de PKK’li bir tutsağın durumunu araştırmak için girdiğimi ve PKK üyesi olduğumu öne sürüyor. Üç yaşındaki çocuk bile böyle yazmaz. Cezaevinde kendini yakarak yaşamına son veren bir PKK üyesi hakkında yazdığım için ömür boyu hapis cezasına çarptırılmam isteniyor. Utanmalılar.”
SÜREKLİ KORKU HALİ
15 Temmuz'daki devlet içi çatışmanın ardından gazeteciler, yazarlar ve aydınların yanı sıra halk üzerindeki baskıların arttığına dikkat çeken Erdoğan, işten atılan üniversite görevlilerinin garsonluk işi bile bulamadıklarını; bazı şair ve yazarların mal varlıklarına el konulduğunu; insanların sürekli olarak ihbar edilme ve sahip oldukları her şeyi kaybedecekleri kaygısı içinde yaşadıklarını söyledi. Erdoğan, “Eğer sana bir şey olmadıysa da sürekli olarak korku içindesin. Sadece polis, cezaevi ve aşırı şeylerden değil. Sahip olduğunu her şeyi; işini, görevini kaybedebilirsin. Geceleri uykunda fısıldamaktan bile korkuyorsun. Hiç kimse bu koşullar altında sağlıklı olamaz. Bazıları ise tüm bu olanlardan kendilerine çıkar sağlıyor” diye konuştu.
İYİMSER OLMANIN NEDENİ YOK
Erdoğan, PEN Başkanı Åsbrink’in Türkiye’nin geleceğini nasıl gördüğü sorusunu da “Yakın gelecekte, gelecek 3, 5, 7 ve 10 yıl içinde iyimser olmam için bir neden göremiyorum. Durumun daha da kötüleşmesinden korkuyorum. Doğal olarak hiçbir şey kesintisiz değil. Tüm bunlar bir gün bir biçimde sona erecek. Benim tek isteğim durumun daha da kötüleşmemesi ve Türkiye’de iç savaşın olmaması. Bu benim en büyük korkum” diyerek yanıtladı.
KİTAP DAYANIŞMA AMACIYLA
Erdoğan’ın Özgür Gündem’de yayınladığı makalelerini içeren “Suskunluk bile artık bizim değil” kitabı Göteborg Kitap Fuarı’nda tanıtıldı ve satışına başlandı. Makaleleri kitaplaştıran Ramus Yayınevi Genel Yayın Müdürü Per Bergström, Erdoğan’ın yanı sıra Türkiye’de cezaevinde tutulan ve baskı altında bulunan gazeteci ve yazarlarla dayanışma amacıyla kitabı yayımladıklarını söyledi.
Söyleşinin tamamlanmasından sonra Åsbrink, 2016 yılı PEN Ödülü’nün verilmesi için düzenlenen törende Aslı Erdoğan cezaevinde bulunduğu için sandalyesinin boş bırakıldığını hattırlattı ve Erdoğan’a ödülünü simgesel olarak takdim etti.
Erdoğan’ın cezaevinde bulunduğu sürede özgürlüğe kavuşması için bir dizi eylem ve etkinlik örgütlediklerini hatırlatan Bergström, “Sansür edilen yazarların kitaplarını kendi ülkeleri dışında yayımlamak, özgür seslerin savunulması için oldukça önemli. Niteliksel edebiyat, otoriter rejimleri her zaman rahatsız etmiştir” şeklinde konuştu.