GÖRÜNTÜLÜ

Gözaltı ve tutuklamaların pilot bölgesi olan kent: Urfa

DBP Urfa İl Eş Başkanı Hidayet Enmek, Urfa'da devreye koyulan sindirme politikalarına karşı alanları doldurarak, mücadele edeceklerini ve bu kirli politikaları boşa çıkaracaklarını söyledi.

Urfa'da Kürt siyasi hareketi ve ilişkili kurum ve kuruluşlara karşı başlatılan sindirme politikası kapsamında Temmuz 2015'ten buna yana 1500'ü aşkın kişi gözaltına alınırken, 500'ü aşkın kişi ise tutuklandı. 

AKP/Saray'ın 7 Haziran seçimleriyle Kürt siyasi hareketinin elde etmiş olduğu kazanımlar karşısında başlatmış olduğu topyekûn inkar ve imha konsepti çerçevesinde gözaltı, tutuklama, şiddet ve baskıya dair pilot bölge olarak seçtiği Kürt illerinin başında Urfa geliyor. Urfa'da 7 Haziran seçimlerinde büyük bir halk desteği alan Kürt siyasi hareketi ve ilişkili kurum ve kuruluşlara karşı başlatılan sindirme politikası kapsamında Temmuz 2015'ten buna yana 1500'ü aşkın kişi gözaltına alınırken, 500'ü aşkın kişi ise tutuklanarak Türkiye ve Kürdistan'daki farklı cezaevlerine konuldu. Gözaltı ve tutuklamalarda ise, il ve ilçe emniyet müdürlükleri ve TEM Şubelerde temsilci demeden, sivil demeden sayısız işkence ve darp olayı yaşandı.

Aralarında Vali, kaymakam, savcı ve üst düzey polis amirlerinin içerisinde yer aldığı bir yapı öncülüğünde yaşanan bu hukuksuzluklar ve sindirme politikalara son dönemler ise hat safhaya ulaştı. Öyle ki demokratik eylem ve etkinliklerin hemen hemen hepsinde kitlelerin etrafını çeviren, önünü kesen uzun sakallı ve otomatik silahlar taşıyan kişiler çok rahat bir şekilde kitle öncülerini ve sıradan katılımcı olan sivilleri tek tek köşelere sıkıştırarak, tacizlerde bulunarak tehdit edebiliyor. Tüm bu yaşananlar yerel basın ve havuz medyasının gözü önünde yaşanmasına karşın, bu medya kuruluşları tarafından herhangi bir şekilde kayıt yapılarak haberleştirilmemesi ise topyekûn girişilen kirli savaş konseptini ve taraflarını gözler önüne seriyor.

Çok sayıda yöneticileri, ilçe eş başkanları gözaltına alınan, sayısız seçmeni ve çalışanları işkencelerden geçirilen DBP Urfa İl Eş Başkanı Hidayet Enmek, demokrasi ve özgürlük odaklı yürüttükleri siyaset karşısında maruz kaldıkları sindirme politikalarına ilişkin ANF'ye konuştu.

2015 Haziran seçimlerinin ardından Urfa'da sindirmeye dönük devreye konulan konsept ile Urfa TEM Şube başta olmak üzere il ilçe emniyet müdürlüklerinde hukuka dair hiçbir şeyin kalmadığını söyleyen Enmek, yapılan gözaltı ve tutuklama sayısı ile bu merkezlerde yapılan işkence ve kötü muamelenin bunun kanıtı olduğunu dile getirdi. "Gün geçmiyor ki Urfa ve ilçelerde gözaltı ve tutuklama gerçekleşmesin" diyen Enmek, bunların da daha çok il ilçe yöneticileri ve çalışma yürüten kişiler olduğunun altını çizdi. Enmek, gözaltına alınanların da istisnasız işkence yapıldığını ve kötü muamele gördüğünü söyledi. Kendisi de hukukçu olan ve hali hazırda avukatlık yapan Enmek, gözaltı süreçlerde yaşanan hukuksuzlukların gözaltına alınan ve tutuklanan kişilerin müdafi haklarını engellemeye kadar vardığına dikkat çekti. Enmen, bir avukatın müvekkili ile ancak müvekkili hakkında kendi tabularını kabul ettirdikten sonra ve istediklerini yaptırdıktan sonra her şey sonlandırılınca görüştürülebildiğini kaydetti. Urfa'daki il ilçe emniyet müdürlükleri ve TEM Şubede işkence olaylarının artık rutin bir hal aldığını söyleyen Enmek, "Yapmış olduğumuz izlenim ve gözlenimler sonucu Urfa'ya özel bir ekip tahsis edilmiş ve buraya konumlandırılmış. Urfa'daki bütün gözaltılar ve işkenceler bu ekip tarafından yapılmakta. Gözaltına alınan arkadaşlarımız çırılçıplak soyulmakta, psikolojik baskı ile söyletmek istediklerini söyletemediklerinde işkenceyi daha ağır bir şekilde uyguluyorlar. Dövüyorlar, pandajlar ile gözlerini kapatıyorlar ve Filistin askısı dahi bir çok işkence yöntemine maruz bırakılıyorlar" diyerek yaşanan hak ihlallerini gözler önüne serdi.

'HDP VE DBP'NİN EŞ BAŞKANLARI VE YÖNETİCİLERİ İŞKENCELERDEN GEÇİRİLDİ'

Son yapılan gözaltılarda HDP ve DBP Haliliye, Hilvan ile Viranşehir eş başkanlarının ve yöneticilerinin tutuklanarak cezaevlerine konulduğuna dikkat çeken Enmek, bu seçilmiş olan arkadaşlarının da sistemli bir şekilde işkencelerden geçirildiğine vurgu yaptı. Enmek, Urfa'da gözaltı ve tutuklamaların dışından birçok alanda bir korku furyası oluşturularak siyasi kutuplaşmanın yaratılmaya çalışıldığını ifade etti. Urfa'da yaratılan korku politikası ile siyasi görüşe sahip insanların birbiriyle selamlaşamayacak hale dahi getirildiğini söyleyen Enmek, bununda hemen hemen hergün yaşanan ve  gözaltı ve tutuklama girişimleriyle yaratıldığını dile getirdi. Urfa ve ilçelerinde yapmak istedikleri her türlü demokratik eylem ve etkinliğe karşı engelleme amacıyla bir baskıya maruz kaldıklarını belirten Enmek, tüm engellemelere rağmen yaptıkları eylem ve etkinliklerde yüzü kapalı, uzun sakallı ve ellerinde otomatik silahlar olan üniformalı ve sivil kişilerin katılımcıları taciz ettiğini ve yer yer köşelere sıkıştırarak "Size dersinizi vereceğiz. Sen gününü göreceksin. Seninle hesaplaşacağız" diyerek tehditleriyle karşılaştığını söyledi. Enmek, tüm bu yaklaşımların üst akıldan aldıkları direktifler doğrultusunda yapılarak, hak aramaya dair HDP ve DBP'nin girişimlerinin önüne geçmek adına olduğunu kaydetti.

'ALANLARI BOŞ BIRAKMAYARAK HUKUKSUZLUĞA KARŞI MÜCADELE EDECEĞİZ'

Tüm yönelimler karşı Kürt siyasi hareketi olarak, alanları boş bırakmayacaklarını ve demokrasi ve özgürlük mücadelelerini en etkin şekilde yürüteceklerinin altını çizen Enmek, "Parti olarak karşılaştığımız tüm antidemokratik girişimleri halkımızla birlikte ele alarak buna karşı mücadelemizi veriyoruz. Biz alanı boş bırakmadığımız sürece bu hukuksuzlukları boşa çıkabilir bununla mücadele edebiliriz. Bu saldırılara karşı ancak örgütlenerek karşı durabilir ve başarıyı elde edebiliriz. Biz biliyoruz her türlü baskıya maruz kalacağız ve kalıyoruz zaten. 2015 Temmuz ayından bu yana yürütülen bu politikalar karşısından artık yapılan gözaltı ve tutuklamaların sayısını dahi tutamaz hale geldik. Bu tarihten bu yana 1500'ü aşkın kişi gözaltına alınmış 500 aşkın kişi de tutuklanmış. Çoğun çalışanımız aralarında yönetici ve eş başkanlarımız da olmak üzere. Yine yüzde 90'ı kötü muamele görmüş ve işkencelerden geçirilmiştir. Hukukun üstünlüğünün tahsis edildiği bu dönemlerde bu işkence ve hukuksuzluğu yapanlardan hukuk zemininde hesap sorulması konusunda her türlü hukuki mücadeleyi vereceğiz" dedi.

'HDP VE DBP'YE YÖNELİK POLİTİKALARIN BİR ZERRESİNİ ÇETELERE KARŞI GÖSTERMİYORLAR'

Partileri ve tabanlarına dönük geliştirilen politikaların sistematik bir şekilde yürütülürken Urfa'da cirit atan insanlık düşmanı IŞİD ve El Nusra ile Ahrar El Şam gibi çete örgütlere karşı uygulanmadığını belirten Enmek, şunları söyledi: "IŞİD'ın Urfa'da ne kadar rahat bir şekilde örgütleme yaptığını, katılımları nasıl örgütlendiğini buradaki çalışmalarını nasıl rahat bir şekilde yürüttüğünü biz gözlemleyebiliyoruz. Burada birçok cinayet de işlediler. Gazeteciler öldürdüler, sınırdan çokça da ceset de bulundu. Bunların hepsi IŞİD tarafından Urfa'da yapıldığını biz burada biliyoruz. Bunların tamamının güvenlik güçlerinin bilgisi dahilinde yapıldığını ve olduğunu da biz bilmekteyiz. O alanların tamamen kendilerine bırakılmış, çok rahat bir şekilde çalışmalarını yürütebilecek bir alan tahsis edilmiş ve bu çok rahat bir şekilde sınır hattında olmalarından dolayı imkanlar tanınarak Rojava'da sürdürülen savaşta her türlü desteğin bu çetelere sağlandığını da bilmekteyiz. Akçakale üzerinden asker ve polis ile koordineli bir şekilde bu çeteler daha dün sayılabilecek bir tarihte Grê Spî'ye bir saldırı gerçekleştirildi. 100'den fazla IŞİD çete üyesi ağır silahlar ile sınırı Akçakale tarafından geçerek Grê Spî'ye çok rahat bir şekilde saldırabiliyor. Bundan da Urfa'daki güvenlik istihbaratının, TEM Şube'nin ya da valilik makamının haberi yok. Bu hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu tamamen bu mercilerin bilgisi dahilindedir. Bu kadar silahlı çete üyesi sınırdan geçerek birine saldıracak ellerindeki ağır silahlar ile Akçakale sınırından geçmeleri şu anda bize karşı sözde uygulanan güvenlik politikalarına göre baktığımızda imkansız. Ancak çete üyeleri çok rahat sınırdan geçebiliyor. Buda onlara o alanın kendilerine bırakıldığını, göz yumularak ve belki de desteklenerek saldırıyı yaptığının ispatıdır. Aslında burada devlet de kendisini ele verdi. Burada da hedefin tamamen sadece Kürt siyasi hareketi olduğunu görebiliyoruz."

'URFA'DAKİ BİR GELİŞME KÜRT SİYASİ HAREKETİNİN GENELİNİ ETKİLER'

Urfa'nın Kürt siyasi hareketi için çok önemli bir noktada olduğunu söyleyen Enmek, Urfa'nın Kürt siyasi tarihinde de çok önemli hamleleri olan ve önemli gelişmelerin de ev sahipliğini yaptığını belirterek, bu öneminin devlet eliyle AKP tarafından uygulanan politikalar ile bir kez daha ortaya koyulduğunu söyledi. Enmek, "Şunu iyi biliyoruz ki Urfa'da Kürt siyasal hareketinin gelişmesi, büyümesi ve ön plana çıkması Kürt siyasal hareketinin genelini etkileyecektir. Bunu devletinde bilmesi ve ön görmesiyle buradaki baskı birçok şehre göre daha aşırı bir şekilde ve dozda yürütülüyor. Hukuk namına da bu çerçevede hiçbir uygulama göz önünde bulundurulmamaktadır. 90'larda devreye konulan konsept daha da çeşitlendirilerek Urfa'da yeniden devreye koyulmuş ve daha pervasızca uygulanıyor. Bunun üzerine askeri için getirilen dokunulmazlık buradaki hak ihlallerini daha da arttıracaktır. Ama biz tercih edilen karanlık bir Urfa yerine aydınlık bir Urfa için hayatın her kulvarında özgürlük ve demokrasi mücadelemizi yükselterek bu antidemokratik ve kirli politikaları boşa çıkaracağız" diye konuştu. 

 

...