Gezi tutsakları kötü koşullarda tutuluyor
Gezi tutsakları kötü koşullarda tutuluyor
Gezi tutsakları kötü koşullarda tutuluyor
Gezi Direnişi Tutuklu Aileleri çocuklarının serbest bırakılması talebiyle Galatasaray meydanındaki oturma eylem 16’ıncı haftasına girdi. Bayram vesilesiyle çocuklarını açık görüşte ziyaret eden aileler, cezaevindeki kötü koşulları kamuoyunu ile paylaştı.
Her Cumartesi günü olduğu gibi ellerinde çocuklarının resmileriyle Galatasaray meydanında bir araya gelen Gezi Direnişi Tutuklu Aileleri, çocuklarının özgür bırakılmasını istedi. Gezi Direnişi esnasında polisin estirdiği terör nedeniyle hayatını kaybeden 5 gencin fotoğraflarının bulunduğu ve “Katiller Yargılansın” yazılı pankartın arkasında oturan ailelerin adına ilk sözü Edirne F Tipi Cezaevinde tutuklu bulunan Çağrı Aydoğan’ın Abisi Cihan Aydoğan söz aldı.
BİNGÖL FİRARI BAHANE EDİLEREK HÜCRELER GÜNDE 3 KEZ ARANIYOR
Ankara Belediye Başkanı Melih Gökçek’in bir hırsızlık edasıyla ODTÜ ‘nün Ormanlarına girdiğini ve ağaç katliamı yaptığını söyleyerek sözlerine başlayan Aydoğan, Gezi tutsaklarının bu yağmaya, bu talana karşı çıktığı için bugün cezaevlerine doldurulduğunu vurguladı. Aydoğan, meşru haklar için mücadele edenler cezaevinde atılırken, doğa düşmanları, gençlerin katillerinin ellerini kollarını sallayarak gezdiğini söyledi. Bayram ziyareti kapsamında gittiği Edirne F Tipi cezaevinde koşulların çok kötü olduğuna dikkat çeken Aydoğan, kardeşi Çağrı’nın anlattıklarını şöyle aktardı: “Kardeşim bana özellikle Bingöl firarından sonra baskıların giderek arttığını söyledi. Firar bahane edilerek hücrelerinin günde 3 kez aranıp, darmadağın edildiğini, sıcak su olmadığı için bayramda bile banyo yapamadıklarını, cezaevinde kalorifer tertibatı çalışmadığı için soğuktan uyamadıklar, yemeklerin içinden böcek çıktığını, hastane sevklerinin gecikmeli yapıldığı o nedenle özellikle hasta tutsakların sağlık durumlarının giderek ağırlaştığına dikkat çekti. Aydoğan, haksız yere hapsedilen kardeşi ve arkadaşlarının bir de eziyet, işkence ve kötü koşullarda yaşatıldıklarını vurguladı.
OĞLUM 1 AYDIR YIKANAMADIĞI İÇİN BANA SARILMAYA UTANDI
Aydoğan’dan sonra sözü Edirne F Tipi cezaevinde bulunan İmran Aydın’ın Babası Hayrı Aydın aldı. “1 aydır yıkanamadığı için açık görüşte oğlum bana sarılmaya utandı” diyen acılı baba, 1 aydır tutsaklara sıcak su verilmediğini söyledi. “ Bir cezaevi düşünün ki bayramda dahi sıcak su vermiyor. Bu nasıl bir eziyettir ?” diye feryat eden baba bu insanlık karşısında susanların bu eziyetin ortağı olacağını vurguladı.
SOĞUKTAN GECELERİ UYUYAMIYORLAR!
Sık sık, “ Gezi tutsakları onurumuzdur”, “ Her yer Taksim her yer direniş”, “ Anaların öfkesi katilleri boğacak”, “ İçerden dışarıdan hücreleri parçala” sloganlarının atıldığı eylemde, Aydın’dan sonra işkenceleriyle tanınan Tekirdağ 1Nolu F Tipi cezaevinde tutuklu bulunan Hasan Tunç’un anne ve babası Leyla ve Haydar Tunç söz aldı. Oğlunun ve arkadaşının sıcak su sorunu dahil olmak üzere kaloriferin bir türlü yakılmamasından da şikayetçi olduğunu belirten anne Leyla Tunç, “ Buna karşı ısınmak için pet şişlere kaynar su koyup battaniyelerin içine koyuyorlar. Bu soğuktan geceleri hiç uyamadıklarını söylüyordu. Oğlunun ve arkadaşlarının meyve yemesi için her hafta para yattırdığını ancak bunun da işe yaramadığını belirten anne Tunç, “ Defalarca meyve aldırmak için dilekçe vermelerine rağmen bu hiç dikkate alınmadı” dedi.
PSİKOLOJİK BASKI SON SAFHADA
Leyla Tunç, oğlu Hasan ve arkadaşlarına tıpkı Edirne F Tipi cezaevinde olduğu gibi, Bingöl cezaevi firarından sonra tam bir psikolojik baskı uyguladığına dikkat çekti. Normal koşullarda haftada bir kez aranan hücrelerin, haftada üç kez aranmaya başladığını duyuran Anne , “ Bu keyfiyet öyle bir hal almış ki kimi zaman gecenin bir yarısı hücreleri basan jandarmalar her yeri yerli bir ediyormuş. Gardiyanlar gecenin bir saati tutsaklar uyurken, hücrelerin demir kapılarına tekme atıp gençlerin tedirgin olması için ellerinden ne geliyorsa yapıyorlarmış” diye anlattı.
ELİ KANLI EL NUSRA’CILAR DESTEK VERENLER ÇOCUKLARIMIZI HAPSETTİ
Leyla Tunç’un ardından söz alan Baba Haydar Tunç ise adaletin olmadığı bir ülkede çocukları için adalet aradıklarını söyledi. İki bayramdır çocuklarını parmaklar arkasında ziyaret etmek durumunda kaldıklarını belirten acılı baba, Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Gül’e şöyle seslendi, “ Siz huzur içinde, çocuklarınızla ya hac seferlerinde gezip bayramlaşırken, biz çocuklarımızın serbest bırakılması için gece gündüz mücadele ediyoruz. Siz sınırda eli kanlı El Nusra çetelerini beslerken, sırf bu ülkede adalet istedikleri için bizim çocuklarımızı cezaevlerinde tıktınız.”
Meydandan diğer ailelere de çağrıda bulunan Baba Tunç, “ Çocuklarımız bugün sizin haklarınız için cezaevinde. O nedenle bu yaşanan zulme karşı sesiz kalmayın ve bize destek verin” dedi.
İSYAN ETMEYEN KENDİ MEZARINI KAZAR
Haydar Tunç’dan sonra sözü Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevinde tutuklu bulunan Gonca Telek’in abisi Deniz Telek aldı. Bu bayramda eve kolonya ve şeker almadığını belirten Telek, bu bayram ailece yasta olduklarını ifade etti. Fransa’da, Etiyopya’da ve diğer ülkelerde aynı eylemleri yapan insanlar tutuklanmazken, Türkiye’de haklarını arayan herkesin cezaevinde tıkıldığını hatırlatan Telek, “Bir ülkede bir sürü cezaevi inşa ediliyorsa, her karış toprağın altında cenazeler var ise, isyan etmek meşrudur. İsyan etmeyen insan kendi mezarını hazırlamıştır. Bizden işten evimize koyun gibi yaşamamızı istiyor. Ben de bu çarpık sisteme yeter deyip isyan ediyorum” dedi.
BU ZULÜM KARŞISINDA KENDİNE İNSAN DİYEN SESSİZ KALAMAZ
Çevreden birkaç kişinin gelip oturan ailelere sataşması üzerine Feride Elçin isimli bir genç kadın bu provokasyonlara tepki olarak söz aldı. İngiliz öğretmeni olduğunu ve sıradan bir insan olmasına rağmen yaşanan bu zulüm karşısında sessiz kalamadığını vurgulayan Elçin, o nedenle bugün insan olarak ailelere destek vermek üzere burada bulunduğunu söyledi. Gencecik çocukların kara toprakta ya da demir ranzalarda bulunmasını kabul etmeyeceğini vurgulamak için burada olduğunu altını çizen Elçin, “ Bu ülkede hep insanları infaz eden, katleden kişiler başımıza geçti. O nedenle bu adaletsiz sisteme karşı tepki göstermek kadar doğal bir şey yoktur. Ben bir İngiliz öğretmeniyim ama bende bu zulme ve işkencelere karşı Gezi’deydim” dedi.
Konuşmalar sonrası basın açıklamasını okuyan Berfu Canbay, AKP iktidarı demokratikleşme paketi balonları uçuruyor, fakat ortada söz, eylem ve örgütlenme özgürlüğü yok. Adalet de yok” dedi.