Gerillaların Zagros-Zap-Botan hattında başlattıðı “devrimci harekatlar” Bingöl ve Dersim’e kadar ulaştı. Türk ordusunun, yasak bölge ilan ettiði alanlara bile artık giremediði belirtiliyor.

Gerillanın denetim kurduðu alanlarda gerilla ile görüşen Cihan Özgür, Frankfurt merkezli Yeni Özgür Politika gazetesinde, izlenimlerini aktardı:

“Kürt özgürlük hareketi ve gerillası 23 Temmuz ile birlikte Zagros-Zap-Botan hattında geliştirdiði devrim harekatlara Amed, Bingöl, Erzurum, Dersim ve Serhat da katıldı. Gerillalar, harekat başlattıkları alanlarda denetimlerini kurdular. Ýlçe merkezleri ve ana yollar, gerilla kontrolüne geçti. Asker karakollara hapsoldu.

Gerillalar Şemzînan’ı üç koldan kuşatmaya aldı, Tekeli Taburu ile Şemdinli Tugayı’nın baðlantısını kopardı. Şemdinli-Gerdiya baðlantısını kesti. Oramar-Şitazin’ın Yüksekova ile baðlantısı yok artık. Gerillalar, böylece Derecik Alayı’nı çembere alarak diðer karakollardan tecrit etti. Şemzînan’ın Zerzan bölgesi ve Goman gerilla denetimine geçti. Kırsal alanın yanı sıra Gerdiya-Şemdinli, Gever-Şemdinli, Hakkari-Gever-Esendere hattında gerillalar denetimlerini saðladı. Şemdinli’den Rubarok’a(Derecik) kadar onlarca köy ve mezra Türk ordusu için ‘girilemeyen bölge’ haline geldi. Türk ordusu sivillere yasakladıðı bölgelere artık kendisi giremiyor. Şimdi de bu bölgelerde gerilla denetimi devam ediyor ve siviller rahatça dolaşıyor.

ARAZÝYE ÝNDÝRÝLEN GÜÇLER ADIM ATAMIYOR

23 Temmuz ile başlayan süreç 9 Eylül ile birlikte yeni bir aşamaya girdi. Türk ordusu artık araziye çıktı. Daha önce bölgede bulunduðumuz süreçte görüştüðümüz gerilla komutanlarından Sozdar Cudi, şu tespitte bulunmuştu: “Düşmanı araziye çekmek için yollara indik. Ancak düşman şu ana kadar karakollardan çıkmadı.”

Türk medyası, TSK güçlerinin yaptıðı hazırlıkları ’büyük operasyon’ olarak pohpohlarken tam da bu esnada gerilla eylemleri peş peşe geldi. Ordu, Salara’da operasyona başladı, gerillanın yanıtı Haruna Karakolu baskını oldu. Ordu güçleri Goman’a Skorskylerle indirme yapınca, gerilla birlikleri Salara’da konuşlanmış olan birlikleri hedef aldı. Nêrkola’ya çıkmak isteyen ordu güçleri gerillaların sert direnişi ile karşılaşınca geri çekilmek zorunda kaldı. Ordunun Şkerê Spi’ye çıkma çabaları kendisine pahalıya mal oldu ve onlarca asker öldürüldü.

Ordu güçleri hareket etikleri her alanda darbe yiyerek ya geri çekilmek zorunda kaldı ya da bulunduðu bölgede çakılı kaldı. Sonuç olarak ordu nereye operasyon yapacaðını şaşırmış durumda. Araziye çıkan ordu güçleri ne ilerleyebiliyor, ne de geri çekilebiliyor. Skorsky tipi helikopterlerle daðlık alanlara indirilen askerler şaşkın.

YA KARAKOLLARI BIRAKACAKLARDI YA DA…

Türk ordusunun uzun bir aradan sonra araziye çıkmasını gerillalara soruyoruz. Gerillalar, Türk ordusunun karadan bir harekat geliştirmediðine, Skorsky tipi helikoperlerle bazı tepelere ve geçitlere asker indirdiðine dikkat çekiyor. Gerillalar, ilginç bir vurguda bulunuyorlar: “Askerler bu halde, karakollara hapsolarak ölmeyi bekleyerek yaşayamazdı. Ya karakolları bırakıp gideceklerdi ya da araziye çıkacaklardı, başka şansları yoktu.”

Gerillalara göre; Türk ordusu, gerillaların kale gibi yapılmış karakollara saldıracaklarını tahmin etmiş. Ordunun hesabının bu olduðunu ve buna göre tedbir aldıklarını ancak kendilerinin bu oyuna gelmeyerek büyük bir sabırla planlamalarını yürüttüklerini ifade ediyorlar. Savaşta sabrın ve inisiyatifin savaşın kaderini belirlediðine dikkat çekiyorlar. Gerillalara göre her şey yolunda ve kendi kontrolleri altında gelişiyor.

KARANLIKTA TEKNÝK ÜSTÜNLÜK

Dikkatimizi çeken bir nokta da ordu güçlerinin gece hareketini esas alması. Skorsky ve Kobra tipi helikopterler sürekli olarak gece hareket ediyor. Türk ordusu asker cenazelerini bile gündüz alamıyor, geceyi bekliyor. Bu durumun iki nedeninin olduðunu gerillalardan öðreniyoruz:

-Ordu gece termal, lazer, gece görüş dürbünü gibi teknik üstünlük yardımıyla ancak hareket edebiliyor. Tekniðin kendilerine saðladıðı avantajı kullanmak istiyorlar.

-Bir de gerillalar karşısında yaşadıkları başarısızlıðın görüntülenmesinden korkuyorlarmış. Cenazeleri görüntülenmesin diye gece karanlıðından faydalanıyor Türk ordusu...

ŞEMDÝNLÝ DEYÝP GEÇMEYÝN

Yeni konsept dahilinde Özel ve kuvvet komutanları bölgeye geldi, gitti. Binlerce komando ve paralı asker savaş bölgesine nakledildi. Türkiye’den Kürdistan’a savaş uçakları intikal ettirildi. Bu konseptte Türk devletinin yetersiz kalacaðı öngörülerek ABD’den destek istendi. Bu da yetmedi şimdi de korucular operasyona gönderilmek isteniyor. Şimdi ordu bütün gücüyle Şemdinli’ye yükleniyor. Neden mi? Yıkılan imajını düzeltmek için kaybettiðini kaybettiði yerde arıyor Türk devleti ve onun şaşaalı ordusu... Gostê daðı silsilesi, Hecibeg vadisi, Geniştepe, Gediktepe, Nêrkola vadisi, Evliya köyü yaylaları, Goman, Robinos, Navreza… Günlerdir savaş uçaklarının, helikopterlerin yanı sıra topçu ve tankçı birlikler tarafından bombalanıyor Şemzînan. Daha önce gördüðümüz bazı tepeleri bombardıman sonrası tanımakta güçlük çekiyoruz. Ancak bu coðrafyanın çocukları, ana gibi bildikleri topraklarda hala direniyor. Başarabilirlerse sembolik de olsa Özel’i belki de Gediktepe’ye götürüp fotoðraf çektireceklerdi, bütün hazırlıklar buna göre yapılmıştı. Fakat olmadı. Ordunun gerçekleştirdiði her operasyona gerillaların yanıtı gecikmedi, gerilla eylemleri peş peşe geldi. Hem de hiç umulmadık yerlerde ve beklenmedik tarzda. Lice’de, Bingöl’de, Şemdinli’de, Yüksekova’da, Dersim’de, Serhat’ta, Beytüşebap’ta gerillalar yeniden karakollara operasyonlar düzenledi, sabotaj eylemleri gerçekleştirdi. Şemdinli’de direnen bütün Kürdistan’dır şimdi."