Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde bir yılı geride bırakan tecridin kabul edilemez olduðunu söyleyen HPG gerillaları Kürt sorununu çözümümün tek muhatabın Öcalan olduðuna dikkat çekti. Devrimci halk savaşının inkâr ve imha yönelimlerine cevap olduðuna vurgu yapan HPG gerillaları, savaşı tırmandıran ve imhayı dayatanın AKP faşizminin olduðunu dile getirdi. Silahsızlanmayı dillendirenlerin öncelikli AKPnin terörünü görmeleri ve ona karşı tavır alması gerektiðini söylen gerillalar; savaşı meşru savunma temelde yürütmekten başka seçenek kalmadıðı için yürüttüklerine dikkat çekti.
Önderliklerinin 13 yıldır zor koşullarda barış çabalarını yürüttüðüne dikkat çeken HPG gerillaları AKPnin faşist uygulamalar, siyasi, askeri ve imha yönelimleri cevap veriyor diye konuştu. Aðır tecrit koşulların Ýmralı da sürdüðü, askeri ve siyasi operasyonların artarak devam ettiði, ana dilin bile kabul edilmediði bir süreçte gerilladan yeni fedakârlıkları beklemenin bir saflık olduðuna dikkat çeken gerillalar, önderliðimiz üzerindeki işkence son bulup özgürlüðü teminat altına alınmadan, devrimci halk savaşı büyütmenin dışında farklı seçenek düşünülemez diye konuştular. Geçmiş süreçten önemli dersler çıkardıðını söyleyen gerillalar, AKP faşizminin saldırılarını durduracak tek yolun mücadeleyi büyütmekten geçtiðine vurgu yaptı. Kışlalardaki Kürt asker ölümlerine de dikkat çeken gerillalar, Kürt genlerine gerilla saflarında yerlerini alması gerektiðini belirtti.
ÖCALAN ÜZERÝNDEKÝ TECRÝT SABRIMIZI TAŞIYOR
13 yıldır tek kişilik bir hücrede tutulan önderliklerinin üzerinde son bir yıldır fiili işkenceye dönüşmüş bir yaklaşımın artık kabul edilemez olduðunu dile getiren Bedran Ciwan adlı gerilla; önderlik ve halkımızın özgürlük mücadelesini teminat altına almak için devrimci halk savaşını büyüterek, yaygınlaştıracaðız dedi. Geride bıraktıkları süreçte Türk devletinin siyasi ve askeri alandaki soykırım operasyonları sonucunda yaptıðı saldırılarla birçok kayıplarının olduðunu söyleyen Ciwan, gerillanın aktif savunmaya geçtiði bir süreçte kimi çevrelerin ateş kes çaðrılarını yapmasını manidar olduðunu söyledi.
Koşulların elverişli hale gelmesi ve gerillanın meşru savunma çizgisinde aktif bir hale geldiði bu süreçte kimi çevreler gerillanın bu aktivitesini kırmak için sözüm ona kimi çaðrılar yapıyorlar. KCK yürütme konseyi başkanlıðı bu çaðrılara verdiði yanıtta sorumluluðun AKP hükümetinde olduðuna işaret etti. Saldırgan taraf bizmişiz gibi AKP çevreleri çaðrılara yapıyor. Çünkü 13 yıldır Önderliðimiz üzerinde aðırlaştırılmış bir tecrit durumu var. Ve biz bir yılını dolduran bir süreden beridir de herhangi bir haber alamıyoruz. Özellikle tecridin işkenceye dönüştürüldüðü bu son bir yıl içinde sayıları 8 ile 9 bin arasında olan bir siyasi soykırım operasyonu ile halen insanlar cezaevlerine tıkatılıyor. Yine tüm yıl boyunca gerillayı imha etmek için kar kış demeden askeri operasyonlar sürdü. Topyekûn bir imha konseptinin tüm hızı ile halkımız ve hareketimiz üzerinde yürütüldüðü böylesi bir süreçte bizden silahları susturmamız beklemek saflık olur.
YAŞAMIN HER ALANI KÜRTLERE BASKI VE ÝŞKENCE HALÝNE GETÝRÝLMÝŞTÝR
Tüm dünya da halkların meşru hakkı olan dilin halen yasak, anlaşılmayan ve bölücü bir dil olarak karşılık buluyorsa, başka söylenecek söz var mı diye sormak gerekmez mi? diyen Cudi Derik adlı gerilla ise Yaşamın her alanı Kürtlere bir baskı ve işkence haline getirilmiştir dedi. Geride bıraktıkları son bir yılda AKP hükümetinin Kürt halkına acıyı yaşatmadıðı tek bir gün olmadıðına dikkat çeken Cudi, AKP geçmişte olduðu gibi ateşkes ve barış çaðrılarını bir zayıflık olarak deðerlendirilip, imha ile cevap verildiðini söyledi. Cudi şunları söyledi; Kar, kış, dört mevsim imha operasyonları yürütüldü. Dolayısıyla Ramazan vesilesi ile bir ateşkes çaðrısı yapmak, halkımızın geçmiş süreçte yaşadıklarını en hafifinden görmemezlikten gelme olarak deðerlendiriyoruz. Beklide Ortadoðuda en fazla acı çeken halk Kürtlerdir. Ama nedense kimi çevreler geçmişten gelen art niyetli yaklaşımları ile halkımızın meşru demokratik özgürlük taleplerini görmezlikten gelerek inkar ve imhayı destekler bir şekilde bize saldırmaya devam ediyorlar.
Son 20 yılda deðil, AKP dikta rejimi iktidara geldikten sonra Önderlik ve hareketimiz sorunun demokratik barışçı bir şekilde çözülmesi için birçok defa fırsatlar verdi. Ama her ateşkes ve barış çabası bir zayıflık olarak ele alınıp imha ile karşılık verildi. Ateşkes vb çaðrıları yapanlara şimdi biz soralım niye geçmiş süreçteki demokratik ve barış arayışlarımızı görmeyip operasyonlara karşı durmadınız. Arkadaşlarımız ve halkımız katledilince neden sesiz kalıp ortak oldunuz? Şimdi çıkmış konuşuyorsunuz. Sizde insani emareler kalmışsa Kürt halkının yaşadıðı bunca zulme karşı AKP faşizmine bir dur demeyi de düşünüyor musunuz? Yoksa halen kurumayan Roboski, Garzan, Cudi ve Bestadaki kanlara yeni kanlar eklemek için böyle bir çaðrı yapıyorsunuz. Kanayan yaralarımız sarılmamışken, imhadan başka bir yolun bırakılmadıðı bir zeminde halen bize silah bırakın diyorsa birileri biz art niyetli AKPye destek oluyoruz diyeceðimizi bilmelerini isteriz.
ÖNDERLÝÐÝMÝZÝN ÖZGÜRLÜÐÜNÜN OLMADIÐI HÝÇBÝR ÇÖZÜMÜN BAŞARI ŞANSI YOKTUR
Kürt halkı ve Önderliði üzerinde yürütülen imha operasyonlarının 12 Eylül faşizmini bile geride bıraktıðına dikkat çeken Çiya Muş adlı gerilla ise yaşamak ve özgürlüklerini elde etmeleri için silahın bir teminat olduðunu söyledi. Baskı ve zorbalar alt edilmeden hiç kimsenin yaşam ve özgürlük şansı olmaz diyen Muş şunları söyledi:
Ýşkence halini almış, aðırlaştırılmış tecrit bir yılını dolduruyor. Türk devleti belki tarihinde bu kadar sistemli imha operasyonları yapmamıştır. Yaşayanlar anlatıyor 12 Eylül faşizmi bile bu kadar baskı ve şiddet uygulamamış diyorlar. Her gün yaşamın her alanında, sadece daðda deðil, işte, evin balkonunda, tarlada ve bahçesinde, askerde insanlarımız katlediliyor ve katiller geçmişte olduðu gibi serbest ama bir insani ve demokratik taleple bulunan 7 ile 90 yaş arası tüm Kürtler tutuklanıp zindanlara atılıyor.
Daha önce Önderliksiz Yaşam Olmaz şiarını dile getiriyorduk, şimdi diyoruz ki, Önderliðimizin özgürlüðünün olmadıðı hiçbir çözümün başarı şansı asla yoktur. Önderliðimiz geçmişte, içinde yaşam hakkımızın olmadıðı bir dünyayı başınıza yıkarız sözünü kullanmıştı. Önderlik gerillanın olduðu kadar, halkında en hassas olduðu bir şeydir. Önderliðimiz ve halkımızın yaşam hakkının olmadıðı bir dünyayı başta AKP ve işbirlikçilerin başına yıkarız. Söylenecek sözümüz pratik eylemlerimiz olacaktır. Kürdistan ve Türkiye halkına karşı çaðrımız AKP faşizmini durdurmak için her alanda mücadeleyi geliştirmeleri ve özgürlük taleplerini daha güçlü bir şekilde haykırmalıdır. Baskı ve zorbalar alt edilmeden hiç kimsenin yaşam ve özgürlük şansı olmaz.
KÜRT HALKI ÜZERÝNDEKÝ ŞÝDDET BÝZÝ DAÐA TAŞIRDI
Kürt halkı üzerinde bir soykırım ve imha operasyonunun tüm hızı ile yürütüldüðüne dikkat çeken gerilla Şahin Şaho ise, Türk devleti hiçbir hukuki ve ahlaki deðer taşımıyor dedi. Geliştirecekleri mücadele ile tecride cevap olacaklarını söyleyen Şaho, Kürt halkı üzerinde yürütülen faşizan uygulamaların gençleri daða gönderdiðini dile getirdi. Şaho devamla şunları söyledi; Önderliðimiz üzerindeki tecrit ile Türk devleti kendi hukukunu bile çiðnediði için kınıyoruz. eylemlerimiz ile pratik cevap olma kararlılıðımızı belirtiyoruz. Tecrit içinde süren ve işkenceye dönüşmüş olan tecrit sona ermeden, önderliðimiz özgürlüðüne kavuşmadan mücadeleyi yükseltmekten başka hiçbir yaklaşımı kabul etmiyoruz. AKP taraftarı ve kimi işbirlikçi çevre Kürt halkı üzerinde şiddetin sınır tanımadıðı bir süreçte gerillaya silah bırakma çaðrısı yapıyor. Bu ne ikiyüzlülük, sahtekarlık. Sanki savaşı isteyen biziz, sanki keyfimizden daðlara çıktık. Sanki ortada hiçbir sorun yok, güllük gülistanlık da biz canımız sıkıldıðı için silaha sarıldık. Öyle bir durum yok. Dünyada bugün halkların demokratik haklarını ve barış ortamında yaşamaları gerektiðini söyleyen ve onun için mücadele eden tek insan varsa oda önder Apodur. Ama AKP faşizminin yaklaşımı, tecrit, işkence ve imhadır. Bizim için bundan daha hassas, daha can alıcı bir durum yok. Önderliðimiz özgürleşmeden hiç kimse artık bizden zerre kadar bir fedakârlık istemesin. Geçmişteki fedakârlıðımız zayıflık görüldü. Onlarca yüzlerce arkadaşımız katledildi. Bundan sonra adım atması gereken biz deðil, imha konseptini yürüten faşist AKPdir. Onlara çaðrı yapsınlar ki, sivil savunmasız halk üzerindeki bu Türk devlet terörü son bulsun. Biz sadece meşru savunmamızı yapıyoruz.