Genelkurmay'da 'uçak' sendromu
Genelkurmay'da 'uçak' sendromu
Genelkurmay Başkanlıðı, düşürülen uçaða ilişkin tatmin edici bulunmayan ve soru işaretlerini arttıran açıklamasının ardından bugün yeniden bir açıklama yaptı. Genelkurmay, uçaðın nasıl düştüðüne izah getiremezken, “Suriye tarafından iddia edildiði gibi bir uçaksavar ateşi ile düşürülme ihtimalinin ortadan kalktıðı görülmüştür” dedi.
Hükümet cephesinde uçaðın Suriye tarafından düşürüldüðü yönünde kesin dille yapılan açıklamaların ardından Genelkurmay Başkanlıðı Perşembe günü yaptıðı açıklamada “Suriye resmi makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüðü iddia edilen” ifadesini kullanırken, “Arama ve kurtarma faaliyeti sırasında su yüzeyinden toplanan malzemeler, Jandarma Kriminal Daire Başkanlıðınca incelenmiş ve tanzim edilen rapora göre; malzemeler üzerinde petrol türevi herhangi bir yangın başlatıcı ve hızlandırıcı madde profiline, organik ve inorganik patlayıcı madde artıðına ve herhangi bir mühimmata ait olduðu deðerlendirilen bir bulguya rastlanmamıştır” demişti.
Soru işaretlerini arttıran bu açıklamadan sonra bugün bir açıklama daha geldi. Açıklamada, “11 Temmuz 2012 tarihinde yapılan açıklamamız hakkında yapılan yorumlar üzerine konuya açıklık getirmek maksadıyla kamuoyunun yeniden bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur” denildi.
22 Haziran’da düşürülen uçaða ilişkin açıklamada bu kez şu bilgiler yer aldı: “Kriminal inceleme sonucuna göre; uçaðımızın düşürülme nedenleri arasında, Suriye tarafından iddia edildiði gibi bir uçaksavar ateşi ile düşürülme ihtimalinin ortadan kalktıðı görülmüştür.”
“Deniz dibindeki önemli parçaların çıkarılıp teknik incelemeleri tamamlandıktan sonra uçaðımızın Suriye tarafından nasıl düşürüldüðünü tespit etmek mümkün olabilecektir” diyen Genelkurmay, devamla şunları ifade etti:
“Kurtarma faaliyetlerinde, şehitlerimizin naaşlarının deniz dibinden çıkarılmasına öncelik verilmiş, bu arada bazı küçük parçalar da çıkarılmıştır. Aðır ve büyük parçalar deniz dibinde kalmıştır. 11 Temmuz 2012 tarihli açıklamamızda belirtildiði üzere Nautilus araştırma gemisinin bölgeden ayrılmasından sonra, kurtarma faaliyetlerine kendi imkânlarımızla devam edilmiştir.
Uçaðımızın diðer önemli büyük parçalarını çıkarmak için yeni imkânlar araştırılmış ve bu çalışma sonuçlandırılmıştır. Kurtarma faaliyetlerine kısa bir zaman sonra yeniden başlanacaktır.”
Hükümet cephesinde uçaðın Suriye tarafından düşürüldüðü yönünde kesin dille yapılan açıklamaların ardından Genelkurmay Başkanlıðı Perşembe günü yaptıðı açıklamada “Suriye resmi makamlarınca kendileri tarafından düşürüldüðü iddia edilen” ifadesini kullanırken, “Arama ve kurtarma faaliyeti sırasında su yüzeyinden toplanan malzemeler, Jandarma Kriminal Daire Başkanlıðınca incelenmiş ve tanzim edilen rapora göre; malzemeler üzerinde petrol türevi herhangi bir yangın başlatıcı ve hızlandırıcı madde profiline, organik ve inorganik patlayıcı madde artıðına ve herhangi bir mühimmata ait olduðu deðerlendirilen bir bulguya rastlanmamıştır” demişti.
Soru işaretlerini arttıran bu açıklamadan sonra bugün bir açıklama daha geldi. Açıklamada, “11 Temmuz 2012 tarihinde yapılan açıklamamız hakkında yapılan yorumlar üzerine konuya açıklık getirmek maksadıyla kamuoyunun yeniden bilgilendirilmesine ihtiyaç duyulmuştur” denildi.
22 Haziran’da düşürülen uçaða ilişkin açıklamada bu kez şu bilgiler yer aldı: “Kriminal inceleme sonucuna göre; uçaðımızın düşürülme nedenleri arasında, Suriye tarafından iddia edildiði gibi bir uçaksavar ateşi ile düşürülme ihtimalinin ortadan kalktıðı görülmüştür.”
“Deniz dibindeki önemli parçaların çıkarılıp teknik incelemeleri tamamlandıktan sonra uçaðımızın Suriye tarafından nasıl düşürüldüðünü tespit etmek mümkün olabilecektir” diyen Genelkurmay, devamla şunları ifade etti:
“Kurtarma faaliyetlerinde, şehitlerimizin naaşlarının deniz dibinden çıkarılmasına öncelik verilmiş, bu arada bazı küçük parçalar da çıkarılmıştır. Aðır ve büyük parçalar deniz dibinde kalmıştır. 11 Temmuz 2012 tarihli açıklamamızda belirtildiði üzere Nautilus araştırma gemisinin bölgeden ayrılmasından sonra, kurtarma faaliyetlerine kendi imkânlarımızla devam edilmiştir.
Uçaðımızın diðer önemli büyük parçalarını çıkarmak için yeni imkânlar araştırılmış ve bu çalışma sonuçlandırılmıştır. Kurtarma faaliyetlerine kısa bir zaman sonra yeniden başlanacaktır.”
