Aralarında Dicle Haber Ajansı (DİHA), Jin Haber Ajansı (JINHA), Azadiya Welat gazetesinin bulunduğu özgür basın kurumlarının kapatılmasına tepki gösteren Antalya Üniversitesi Gazetecilik Bölümü öğrencileri, AKP'nin kendisine biat etmeyen herkese saldırdığını, bu baskılara karşı özgür basın kurumlarının yanında olacaklarını söylediler.

KÖSE: FAŞİZMİN YÜZÜNE GERÇEKLERİ VURACAĞIZ

Akdeniz Üniversitesi Gazeteci Topluluğu Başkanı 4. Sınıf Öğrencisi Vural Köse, özgür basına dönük baskıların OHAL ile birlikte gelişmediğini söyledi. Köse, OHAL öncesi DİHA'nın onlarca muhabirinin tutuklandığını, onlarcasının ise darp edilerek gözaltına alındığını, Özgür Gündem gazetesinin kapatılarak bütün çalışanlarının darp edilerek gözaltına alındığını hatırlattı. Köse, özgür basın kurumlarına dönük baskının sadece tutuklamalar ile de kalmayarak, onlarla dayanışan onlarca isme davalar açıldığını ifade etti. 
Köse, "Özgür basın bizim için en büyük okuldu. Okul sıralarında yandaş gazeteciliğin nasıl olması gerektiğini bize gösterenlere inat yüzlerce arkadaşımız özgür basının tezgahından geçerek doğru habercilik yapmıştır. Evet, bugün bizim okullarımızın binalarına kilit vurabilirler ancak hiçbir şekilde yazmamıza engel olamayacaklar. Faşizmin yüzüne yüzüne gerçekleri vurmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.

SERİN: ÖNCE BASIN, SONRA TÜM TOPLUMSAL ALANLARA...

Özgür basın kurumlarının kapatılmasının aynı zamanda kadın, gençlik, Kürt ve toplumun her kesimine dönük saldırı anlamına geldiğini dile getiren Gazetecilik 4. Sınıf öğrencisi Mehmet Serin, AKP faşizminin Amed, Suruç ve Ankara katliamları ile yüzünü gösterdiğini ifade etti. AKP-Saray iktidarının kendi rejimlerini kurabilmek için toplumun gözü, kulağı ve sesi olan özgür basını susturmakla işe başladığını belirten Serin, "Özgür basını susturduktan sonra diğer toplumsal alanlara pervasızca saldıracaklardır" diye konuştu.

'SALDIRILARI BOŞA ÇIKARMAK BİZİM GÖREVİMİZ'

Serin, şunları da dile getirdi: "Biz gazetecilik öğrencilerinin önünde çok önemli görevler duruyor. Evet, basını kapatabilirler ancak bu saldırıları boşa çıkarmak bizim boynumuzun borcudur. Bugüne kadar bizim gözümüz, kulağımız ve sesimiz olan özgür basın kurumlarının gözü, kulağı ve sesi olmamız gerekiyor. Her şeyden önce bu bizim görevimizdir. Bundan sonra her alanda DİHA, JINHA ve diğer kapatılan gazeteler için gönüllü muhabir olarak bu saldırıları boşa çıkarmalıyız."