Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte toplumsal muhalefete yönelik başlatılan baskı, gözaltı ve tutuklamalar devam ediyor. HDP bileşenlerinden Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) yöneticileri ve üyelerine yönelik baskı ve tutuklamalar da arttı. ESP Genel Başkanı Sultan Ulusoy'un tutuklanmasının ardından göreve gelen Çiçek Otlu da tutuklandı.
ESP Genel Başkan Yardımcısı Fadime Çelebi, ESP'ye yönelik baskı, gözaltı ve tutuklamaları değerlendirdi.
'İÇ İÇE GİDEN BİR MÜCADELE VAR'
Çelebi, 7 Haziran'dan sonra demokratik bir Anayasa için mücadele edenlere yönelik baskıların arttığını vurgulayarak, "Bu tarihte toplumsal kaynaşmayı ve çok başka bir özgürlük talebi içinde doğurdu. Bu süreci AKP kendine yediremedi ve ezme politikası uyguladı. Bugün sadece HDP'ye yönelik değil, Türkiye'de sol, sosyalist, aydın, gazeteci, yazar ve akademisyen gerçeklerin yanında olan tüm toplumsal dinamiklere baskı ve saldırılar arttı. Sadece HDP'ye dönük değil, tüm toplumsal kesimlere dönük bir saldırı var. HDP'ye yönelik yapılan saldırıları biz kendimizden bağımsız görmüyoruz. Bize yapılan saldırıyı da HDP'den bağımsız görmüyoruz. Çünkü, iç içe giden bir mücadele var" dedi.
'YA BU TALEPLER KARŞILANACAKTI YA DA...'
Demokrasi talebinin engellenmeye çalışıldığını kaydeden Çelebi, "Gezi ile başlayan topyekûn özgürlükler hareketi başladı. Özgecan isyanı, Kobanê direnişi, 7 Haziran ve 1 Kasım seçimleri... Özgürlük talepleri çok yoğunlaşmaya başladı. Ya bu talepler karşılanacaktı ya da bu talepleri isteyenlere topyekûn bir hamleyle yok etme üzerine bir yol izlenecekti. Bugün iç savaş koşulları büyütülmüş ve geliştirilmiş durumda" diye konuştu.
'BU SALDIRGANLIK KENDİSİNİ YÖNETEMEME KRİZİ'
Kürdistan'da ve Türkiye'nin batısında talepleri dile getirenlere yönelik farklı yöntemler ile saldırıldığına işaret eden Çelebi, şöyle dedi: "Batıda toplumsal muhalefeti ezmeye dönük bir hamlesi var. Eylemler, basın açıklaması yasaklanmış. Kürdistan'daki daha kapsamlı bir şey. Köyler yakılıyor, yıkılıyor. Sivil halk katlediliyor. Tarihleri yok ediliyor. Bir halkı kültürüyle, diliyle haritadan silmeye çalışıyor. Bunu başarabilecek mi? Hayır, başaramayacak. Bu saldırganlık kendisini yönetememe krizidir. Bu durumu AKP ve devlet yaşıyor."
'AMAÇ YENİ REJİM'
Hukuk ve Meclis'in hiçbir şekilde işlemediğini belirten Çelebi, "Bugün tüm yetkiler ve karar verme gücü Saray'a verilmiş durumda. Tek adam rejimi üzerinden iktidar yeniden rejim değişikliği yaratıyor. Rejim değişikliğine giderken de rejim karşısında olan tüm muhalif güçleri de süpürmeye ve yok etmeye çalışıyor. Amaç, burada yeni bir rejim değişikliğiyle tüm yetkilerin Saray'da toplandığı, Anayasa ve Meclis'in lağvedildiği bir süreç ile karşı karşıyayız" ifadelerinde bulundu.
'PARTİMİZ HEDEF TAHTASINDA'
Partilerinin kuruluşundan bugüne kadar her zaman saldırılara maruz kaldığını hatırlatan Çelebi, "Genel Başkanlarımız Figen Yüksekdağ, Sultan Ulusoy tutuklandı. Hukuksuz bir şekilde Genel Başkanımız Çiçek Otlu tutuklandı. Partimize dönük bu operasyon ve gözaltılar ilk değil. Tarihimiz boyunca bir dizi operasyon ve komployla yüz yüze kaldık. Çünkü ESP'yi gerçek anlamda halkların umudu olarak görmek gerekiyor. Özellikle Kürt özgürlük Hareketiyle kurduğu ittifak AKP'yi rahatsız etti. Kürt halkının mücadelesi yalnızlaştırılmaya çalışıyor, batıdan soyutlanmaya çalışılıyor. Kürdistan'da yaşananları ESP, emekçiler, sosyalistler batıda anlatıyor. Bu stratejik birliği ve ittifakı istemiyorlar. Bunun için de partimiz hedef tahtasına oturmuş durumda" diye belirtti.
'ÇALIŞMALARIMIZI HER ALANDA YÜRÜTÜYORUZ'
Partilerine yönelik her saldırının kendilerini daha fazla güçlendirdiğini kaydeden Çelebi, şöyle devam etti: "Geçmişten bugüne partimize yapılan saldırılar bizlere hiçbir zaman diz çöktürememiştir; yıldırmamıştır. Her saldırıdan daha güçlü çıkmışızdır. Bugün genel başkanımızı tutuklayabilirler ama çalışmalarımız hiçbir şekilde durmuş değil. Çalışmalarımızı her alanda yürütüyoruz."
'DAHA BİRLEŞİK BİR GÜCE İHTİYAÇ VAR'
Saldırıları püskürtmek için daha fazla birleşik bir güce ihtiyaç olduğunu kaydeden Çelebi, "Halkların geleceğe dair umudu biziz ve bu umudu daha fazla büyütmeye ihtiyacımız var. İktidar bizleri bu topraklarda silmeye çalışıyor. Ama bu topraklarda ezilenlerin mücadelesi var olmuştur ve var olmaya da devam edecektir. Bu mücadele asla yenilmeyecektir. Birleşik bir kanaldan da bunu daha fazla güçlendireceğimizi düşünüyoruz" dedi.