Erdoğan’ın demokrasiden anladığı: Medya ile demokrasi olmaz

Türk Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kendi rejimine bağladığı akademisyenlerin önünde demokrasiden ne anladığını itiraf etti. Erdoğan’a göre medya ile demokrasi olmaz.

Erdoğan, kendi sarayında düzenlediği Akademik Yıl Açılış Töreni'nde konuştu. Etrafına topladığı 2 bin “akademisyene” seslenen Erdoğan, ne kadar akademisyeni cezaevine gönderdiğinden bahsetmedi.

MEDYAYI DENETİME ALDI, ARTIK KORKMUYOR

“Medyanın, demokrasinin yasama, yürütme, yargıdan sonraki dördüncü kuvveti olduğu” yaklaşımını reddeden Erdoğan, “Bir siyasetçi medyadan korkuyorsa siyaset yapması mümkün değildir” dedi.

Bir yandan medyadan "korkmadığını" iddia eden siyasetçi Erdoğan, neden Türkiye’yi gazeteciler açısından dünyanın en büyük cezaevine dönüştürdüğüne ise açıklık getirmedi.

ERDOĞAN’IN TEK DERDİ, MANİPÜLE ETTİĞİ HALKTAN PUAN ALMAK

Medyanın gücü ve rolü konusunda “Dördüncü kuvvet, dördüncü kol, bilmem ne falan...” diyerek sözlerini sürdüren Erdoğan, şunları ekledi: “Bizim derdimiz halkımız, halkımıza ne veriyoruz, halkımız ne diyor, halkımız bize kaç puan veriyor, önemli olan bu. Demokrasi gücünü halktan alır. Halk varsa, demokrasi var, halk yoksa demokrasi yok. Medyayla filan falan demokrasi olmaz.”

ERDOĞAN’IN ÇELİŞKİLERİ...

Erdoğan, “işimiz olmaz” dediği medyayı neden tamamen denetime aldığını, bu medya üzerinden halkı nasıl manipüle ettiğini ve muhalif-bağımsız medyanın neden yok edildiğini anlatmadı. Erdoğan'ın iktidara geldiğine ilk işlerinden biri medyaya savaş açmak ve denetime almak olmuştu. Bugün 200'ü aşkın gazeteci cezaevlerinde bulunuyor. Ayrıca binlerce akademisyen, insan hakları savunucusu, sendikacı, öğrenci, seçilmiş, yazar ve aydın cezaevlerine konulmuş durumda. 

DEMOKRASİ, İFADE VE BASIN ÖZGÜRLÜĞÜDÜR

Erdoğan’ın hiçe saydığı, ifade ve basın özgürlüğü demokrasi ile doğrudan bağlantılı olarak değerlendiriliyor. İfade özgürlüğe, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin temel bir özgürlüğü olarak önem kazanıyor. Basın özgürlüğü ise ifade özgürlüğünü ayrılmaz bir parçası. Medyanın yetersizliği aynı zamanda demokrasilerin de eksikliği olarak ele alınıyor. Türkiye’de ise demokrasinin temel taşları olan ifade ve basın özgürlüğü, cezaevinde bulunuyor.