AKP Genişletilmiş Ýl Başkanları Toplantısı'nda konuşan Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoðan, BDP’li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmak istenmesine ilişkin, “Kendiniz ektiniz şimdi de kendiniz biçiyorsunuz. Kusura bakmayın bu şark kurnazlıðını yutmayız" diyerek BDP’lileri suçladı. Erdoðan, kendisini bu konuda eleştiren medyayı da tehdit ederek, "Attıðınız başlıklar ile yazdıðınız yazılarla meydanı boş bulup dolaşacak mısınız?” diye konuştu.

AKP Genişletilmiş Ýl Başkanları Toplantısının açılışında gündemdeki konularla ilgili deðerlendirmede bulunan Türk Başbakan Recep Tayyip Erdoðan, BDP’ye yüklenerek, basına gözdaðı verdi.

Erdoðan, dün yaptıkları toplantının basına kapalı bölümünde gündemdeki konulara ilişkin deðerlendirme yaptıklarını belirterek, "Her ne kadar birileri basında bazı şeyler yazsa da başından sonuna kadar beraber bir deðerlendirme yaptık. Bunların bile yanlış olduðunu söyleyecek bazı siyaset garabeti tipler ve köşe yazarı tipler çıktı. Biz bunlara alıştık. Bu kapalı oturumlar yasalarda bile var. Biz bunun kararını kendimiz veririz" dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroðlu'nun iftira attıðını söyleyen Erdoðan, "Yolsuzluk yapmak ne kadar insanlık dışı suçsa, delili olmadan bu ithamda bulunmak da o kadar insanlık dışı suçtur. Kayseri'de yolsuzluk var dedi. Kaybettiði tazminatlarla Kayseri sucuða doydu. ÖSYM'de yolsuzluk dedi. Eline verilen belge sahte çıktı, rezil oldu. Havuzlu villa dedi sonra kendisinin villası çıktı. AKP'ye yolsuzluk suçlaması CHP'deki belediyelerde bulunan yolsuzluðu örtmez. Ýçinizin nasıl kaynadıðını biliyoruz" diye konuştu.

Erdoðan, deprem sonrasında Van'ın yeniden inşa edildiðini ileri sürdü. Erdoðan, bölgede yapılan inşaat çalışmalarında şantiyelerin basıldıðını ve iş makinelerinin yakıldıðını, ancak buna raðmen açılışları yapacaklarını söyledi.

BDP ÜZERÝNDEN MEDYAYA TEHDÝT

"Terör meselesini çok daha etraflı konuşmamız gerekiyor" diyen Erdoðan, CHP ve BDP'ye yüklendi. CHP'nin rolünü oynayamadıðı için diðer sol grupların marjinalleştiðini savunan Erdoðan, "Marjinal sol 'teröre' destek veriyor. Bu kimi zaman açık kimi zaman da gizli oluyor" iddiasında bulundu. BDP'nin "mazlum" ve "maðdur" rolüne yattıðını ileri süren Erdoðan, basın mensuplarının da bunun desteklediðini belirterek, medyaya yüklendi. Erdoðan, "Attıðınız başlıklar ile yazdıðınız yazılarla meydanı boş bulup dolaşacak mısınız? BDP ile silahlı örgütün baðını görmezden geliyorsunuz. Daðdakilerle öpüşen zavallı milletvekillerini görmezden geliyorsunuz. Ama hukuk devreye girince, milli irade sorumluluk üstlenince BDP'yi mazlum olmakla niteliyorsunuz. Bu ne biçim anlayışmış. 'Sonrası çok daha kötü olur' diye bir de tehdit ediyorlar. Bu ülkede hukuk niye var" dedi.

Bölge gezileri sırasına kepenklerin kapalı olmasını içine sindiremeyen Erdoðan, "Tam bir baskı var. Bunu kabul edemeyiz. Bu yazıları yazanlar imamların öldürülmesi ve otobüslerin yakılmasıyla ilgili ne gibi yazılar yazdılar. Bunları sorgulamadılar. Onlarla yaptıkları söyleşileri de büyük bir marifetmiş gibi sunuyorlar. Hükümet söz konusu olunca özgürlük havarisi kesiliyorlar" iddiasında bulundu.

DOKUNULMAZLIKLARDA BDP’YÝ SUÇLADI

Konuşmasının devamında dokunulmazlık konusuna deðinen Erdoðan, şunları söyledi: "Kendiniz ektiniz şimdi de kendiniz biçiyorsunuz. Kusura bakmayın bu şark kurnazlıðını yutmayız. Şiddeti övmek siyasetin dili deðildir. Siyasetçi en uç fikirleri bile kürsü dokunulmazlıðından hareketle Meclis'te ifade edebilir. BDP siyasi aktör olmak istiyorsa, meşru siyasetin dilini ve araçlarını kullanmak zorundadır. Aksi halde siyasi muhataplık iddiasında bulunamaz. Bulunsa da ciddiye alınmaz." Barışın önündeki engelin şiddet olduðunu söyleyen Erdoðan, "Selahattin Eyyubi, Ahmedê Xanî ile Mevlana arasında fark yoktur. Bunlar ile silahlı örgütün ortak yanı yoktur. Bu toprakların ezanla, Kuran ile yoðrulmuş bir topraðı var" ifadesini kullandı. Erdoðan'ın konuşmasının devamında sürekli din vurgusu yapması dikkat çekti.

TEKLERÝ UNUTUP ASÝMÝLAYON ÝNKAR YOK DEDÝ

BDP'nin Kürtlerin temsilcisi olmadıðını tekrarlamaya devam eden Erdoðan, "Kürt kardeşlerimin yeter artık demesi gerekiyor. Ben kongremizde Kürt kardeşlerime çaðrıda bulundum" dedi. Asimilasyon ve inkar politikalarının sona erdiðini ileri süren Erdoðan, "Kürt kardeşim" kavramının kendileri ile birlikte kullanılmaya başlandıðını savundu. Erdoðan, "Anadilde eðitim için kurslar açılmasına izin verdik. Önce yüklendiler sonra tek tek kapandı. Sonra biz üniversitede bunun önünü açtık. Radyolarda yayın için yarım saat zor ayrılıyordu, biz TRT Şeş ile 24 saat yayına başladık” dedi. “Kürt sorunu yoktur, bitmiştir” politikasını sürdüren Erdoðan, “Sana yapılmayan ne var ya bunu söyle. Batıda olup ta sen de olmayan ne var" diye konuştu.