Türk Başbakanı Recep Tayyip Erdoðan, partisinin genel merkezinde AKP Milletvekilleri Deðerlendirme ve Ýstişare Toplantısı'nda yaptıðı konuşmada, BDP’li vekillere yine hakaret ve suçlamalar yaptı, “Meclis gereken neyse onu yapar” diyerek dokunulmazlıkların kaldırılacaðı tehdidinde bulundu, gerilla cenazelerine yönelik insanlık dışı polis saldırılarını savundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoðan, BDP’lilerin dokunulmazlıkları ile ilgili yaptıðı konuşmada “Dokunulmazlık milletvekiline bir ayrıcalık saðlamak üzere deðil, vekili güçlendirmek, milli iradeyi güçlendirmek amacıyla verilmiştir. Yasama dokunulmazlıðı vekilin görevlerini kaygı ve baskıdan uzak yapmaları için vardır” dedi.

Yolsuzluk, sahtekarlık ve görevi kötüye kullanma nedeniyle kendi vekilleri hakkında hazırlanan fezlekelere ilişkin tek bir ifade kullanmayan Erdoðan, “Biz terör meselesinin üzerinde ısrarla durduk. TBMM'de bunun çözülebileceðini, yerin Meclis olduðunu ifade ettik. BDP çatısı altında toplanmış vekilleri her fırsatta teşvik ettik. BDP'nin sorumluluk yüklenmesi gerektiðini vurguladık. Tüm iyi niyetimize raðmen, BDP çözümün parçası olmak yerine ne yazık ki, terörün parçası olmakta ısrarcı oldu” iddialarında bulundu.

“ÇÖZÜM ÝÇÝN NE YAPTIN” DÝYE SORUYOR!

Yine “Kürt vatandaşlarına” seslenen Erdoðan, Kürt sorununun çözümüne ilişkin herhangi bir çözüm projesi ortaya koymadan, “BDP bugüne kadar çözüm için, kanın durması için ne yapmıştır?” diye sordu.

Erdoðan, “Dünyanın hiçbir ülkesinde terörü destekleyen bir parti kabul görmez. Böyle partiler demokrasi için tehlike olarak kabul edilir. Eðer Meclis'te olacaklarsa terörü desteklemediklerini göstersinler. Terörü kınasınlar. Yoksa terör örgütünün uzantısı olarak TBMM çatısı altında olmayı kabul etmiyoruz” diye konuştu.

SÝYASET YOLUNUN AÇIK OLMASI ÝÇÝN MÜCADELE EDÝYORMUŞ!

“Biz siyaset yolunun açık olması için mücadele veriyoruz” diye vurgulayan Erdoðan, BDP’liler hakkında hazırlanan 600’e yakın fezleke, 6 vekil, 36 belediye başkanı, 230’u aşkın belediye meclis üyesi, 56 BDP Parti Meclis üyesi ile binlerce BDP seçmeninin tutuklu olduðundan bahsetmedi.

Erdoðan, “Yeri geldiði zaman herkese haddini bu parlamento, parlamento diliyle bildirir” tehdidinde bulunarak şöyle devam etti: “BDP şımardıkça şımarıyor. Demokrasiyi zehirliyor. Senin demokrasi diye bir derdin varsa zaten mesele yok. Bunların hiçbir zaman böyle bir derdi olmadı. Dokunulmazlık zırhı altında her gün gerilim... 10 yaşında çocuðu terörize eden anlayış özgürlüðe inanmış olabilir mi? Bir hukuk sisteminde bu meydan okuma ne kadar daha sineye çekilebilir? Bu eylemlere kusura bakmayın biz daha fazla seyirci kalamayız. BDP'li vekillerin terör örgütüyle baðlantılarını keseceklerine inanan var mı? Onlar korku türbülansının içine girdiler. Onların iyi niyetli olanı bile artık buradan çıkamaz. Ýradelerini terör örgütüne kaptırmışlardır. Bunlar emirleri daðdan alıyor. Meclis gereken neyse onu yapar. Siyasi parti yolunu mu seçtin hukuk neyi gösteriyor. Bir linç mantıðıyla biz AK Parti olarak hareket etmeyiz. Biz bu işletilmeyen, geciktirilen kuralların işlemesini saðlayacaðız. Dokunulmazlık fezlekeleri önümüze geldiðinde vicdanımızla karar vereceðiz. "

ÝHLALLERDE BÜTÜN REKORLARI KIRDI

AKP iktidarı döneminde Türkiye insan hakları ihlalleri ve siyasi nedenlerle yapılan tutuklamalar açısından bütün rekorları kırdı. Türkiye bugün, seçilmişler, öðrenciler, sendikacılar, kadın aktivistler, avukatlar, gazeteciler, çocuklar ve insan hakları savunucuları açısından dünyanın en büyük cezaevi durumunda. Sadece Kasım ayı içerisinde siyasi nedenlerle bin aşkın kişi gözaltına alındı.